SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Dönem Meşru Görevdi"

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:48:28
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 80. duruşması yapıldı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava öncesi polis ekipleri Adliye binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.

Malatya'da, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmesiyle ilgili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 80. duruşması gerçekleştirildi.

Dava kapsamında Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir olayın zanlıları olarak,  "azmettirme ve terör örgütü" boyutunun tutuklu sanıkları olarak ise emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Varol Bülent Aral, Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, jandarma görevlileri Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Zirve Yayınevi eski çalışanları Levent Ercan Gelegen ve Hüseyin Yelki yargılanıyor. Sanık İlker Çınar da gizli tanık olması nedeniyle tutuksuz yargılanıyor.

SANIK SAVUNMA YAPTI..

Zirve Yayınevi davasının ikinci oturumunda tutuklu sanık Murat Göktürk, mahkemeye ek savunma yaptı. 

Sanık Astsubay Murat Göktürk ifadesinde, “Görev tanım formunda belirtilen görevlerin dışında hiçbir görev üstlenmedim” diyerek hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Sanık Göktürk, kendisi hakkında bulunan suçlamaların ailesini de mağdur ettiğini belirterek, “12 yaşındaki çocuğum bana, ‘Alevi miyiz, Fethullahçı mıyız’ diyor. Eşim ve çocuklarım sosyal tecride maruz kalmıştır. Ben hiçbir grubun üyesi değilim. Ben hem Fethullahçı olacağım, hem de bu cinayeti işleyerek Fethullah Gülen grubuna atacağım. Bu hayatın olağan akışına terstir. Hataylı ve Arap Alevisi olduğum şeklinde gösteriliyorum. Ancak babam Türkmen’dir. Alevi ve Arap olmak sanki suçmuş gibi ben ve ailem gösteriliyor. Benim hakkımda fişlenme yapılmışsa da bu benim suçum değildir. Bu dava üzerinde birileri Alevilik ve Fethullah Gülen cemaati üzerine oyun oynuyor. Bildiğim tek şey Müslüman olduğum ve Hanefi mezhebine ait oluşumdur. Dosyada aleyhimde tek belge bulunmamaktadır. Tutuklandığım süreden beri dosyaya aleyhime tek bir belge gelmemiştir” dedi. 

İddianamedeki iddialarla ilgili olarak savunmasını sürdüren Göktürk, “Aklımı kaçıracağım bir iddia. İddianame de Mehmet Ülger ile 29 Haziran 2004 tarihinden itibaren irtibatlı olduğum gösterilmiş. Ancak dosyada Mehmet Ülger ile irtibatımı gösteren tek bir belge bulunmuyor. Mehmet Ülger ile Malatya ili dışında hiçbir yerde çalışmadım. Mehmet Ülger ile 2006 yılında Malatya’da fiilen çalışmasından sonra olmuştur” diye konuştu. 

Sanık Göktürk, “Çok ilginç bir iddia. İddianamede 2009 yılında Malatya’ya gelip gittiğim belirtiliyor. 12 Ekim 2009 tarihinde 16 Ekim 2009 tarihli bu davada tanık olmak için Malatya’ya gelmem iddianamede ‘Malatya’ya örgüt çalışması için geldiğim’ şeklinde yansıtılmış” dedi. 

Sanık Göktürk şunları söyledi:

“Misyonerlik faaliyetlerini kendi kafama göre araştırmadım. O dönemde meşru olarak verilen bir görevdi. Misyonerlikle ilgili tespit ettiğim bilgileri MİT ve emniyetin istihbarat birimleriyle de paylaştım. Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Bugüne kadar başım dik, alnım açık.”

 

Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız