SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Görüşe Tümüyle Katılıyoruz"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:40:30
A- A+ PAYLAŞ

Kısa adı TEMA olan Türkiye Erozyonla Mücadele – Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı Malatya Temsilciliği bir basın bildirisi yayınlayarak, İnşaat Mühendisleri Malatya Şube Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu’nun Kuzey Çevre Yolu projesinin yaratacağı çevresel ve tarımsal sorunlar ilişkin Yeni Malatya Gazetesi muhabirine yaptığı özel açıklamalara tam destek verdi. 

‘Aluçlu’nun Malatya’da tarım arazilerinin yok olması konusundaki görüşlerine tümüyle katılıyoruz’

TEMA Vakfı Malatya Temsilcisi İzzet Berktaş imzasıyla yapılan açıklamada, aynı zamanda İnönü Üniversitesi Malatya MYO Öğretim Görevlisi de olan İnşaat Mühendisleri Malatya Şube Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu’nun ‘Malatya Ovası yok oluyor’ şeklinde özetlenen açıklamalarının tamamına katıldıklarını belirtilen açıklamada, Bugün yerel basında yayınlanan, İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sayın Vehbi Aluçlu’nun Kuzey Çevre Yolu ve Tarım Arazilerinin yok olması konusundaki değerlendirmelerine bütünüyle katılıyoruz” denildi. 

‘Türkiye’nin tarım topraklarının % 59’unda erozyon yaşanıyor’ 

TEMA Vakfı Malatya Temsilciliği’nin söz konusu bülteninde, 17-23 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası nedeniyle Türkiye topraklarının karşı karşıya bulunduğu tehlikelere de dikkat çekilerek bu konuda alınması gereken önlemlere de yer verildi. 

Erozyonla mücadele kapsamında vakıf bünyesinde sürdürülen 2014 yılı Erozyon Haftası etkinliklerinin temasını ‘Su ve Kuraklık’  olarak belirleyen TEMA Vakfı açıklamasında, Türkiye’nin erozyon sorununu yoğun biçimde yaşadığı belirtilerek Tarım alanlarımızın yüzde 59'unda, meralarımızın yüzde 64'ünde ve orman varlığımızın yüzde 54'ünde erozyon yaşanıyor. En yaygın ve etkili erozyon türü olan su erozyonuna Türkiye topraklarının yüzde 90'ı maruz kalıyor” denildi. 

‘Erozyon tehdidi tehlikeli boyutlara ulaşma eğiliminde’

Erozyonla Mücadele Haftası'na ilişkin olarak TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın da görüşlerine yer verilen açıklamada,  Ataç’ın “Çöl gibi aşırı kurak bölgeler dâhil edilmediğinde, Dünya'daki kara parçalarının yüzde 40'ı kurak alanlardan oluşuyor. Kuraklık, dünyada 4 milyar hektardan fazla alanı ve 1,4 milyar insanın hayatını tehdit eder hale geldi. Dünya'da erozyon sebebiyle 110 ülke çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Aynı alanda iklim değişikliğine bağlı kuraklık, çölleşme ve ani hava olayları ile birlikte şiddetli erozyon görülmeye başlandı. Türkiye tarım alanlarının yüzde 59’unun erozyon alanı olması göz önünde bulundurulduğunda, tehdidin çok tehlikeli boyutlara gelebileceği öngörülüyor” şeklindeki uyarılarına dikkat çekildi. 

Kuraklığın dünya ölçeğinde 4 milyar hektardan fazla alanı ve 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ettiği vurgulanan açıklamada şu hususlara yer verildi: “TEMA Vakfı her yıl düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyonla mücadelenin, ağaçlandırmanın ve doğal varlıkları korumanın öneminin altını çiziyor. Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. TEMA Vakfı Erozyonla Mücadele Haftası’nın 2014 yılı temasını “Su ve Kuraklık” olarak belirledi ve tüm Türkiye'de temsilci ve gönüllü sorumlularının katılımıyla hafta boyunca düzenlenen Toprağa Saygı Yürüyüşleri'nde kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeyi hedefliyor 

TEMA Vakfı 17-23 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyon, su ve kuraklık konusuna dikkat çekiyor. Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında tüm Türkiye'de TEMA Vakfı temsilcileri ve gönüllü sorumluları tarafından gerçekleştirilen Toprağa Saygı Yürüyüşleri ile doğal varlıkların korunması için harekete geçme çağrısında bulunuluyor. TEMA Vakfı, su varlıklarının korunması, kuraklık ve erozyonla mücadele edilmesinin devlet politikalarında mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyor.

Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında 20 Kasım Çarşamba Günü TEMA Vakfı temsilcileri Sapanca Gölü'nü ziyaret ederek incelemeler yapacak. TEMA Vakfı ekibi Sapanca Gölü ve çevresinde bulunan toprakları erozyon, su ve kuraklık çerçevesinde inceleyerek değerlendirmelerde bulunacak. Sürdürülebilir bir yaşam için su varlıklarının gözetilmesi, erozyon ve kuraklıkla mücadele edilmesinin yararı anlatılacak ve ön plana çıkarılacak. 

Türkiye topraklarının % 90’ı erozyona maruz kalıyor 

Erozyon, arazi yüzeyinin koruyucu bitki örtüsünden yoksun bulunduğu bölgelerde sıklıkla görülüyor. Erozyona en hassas araziler, bitki örtüsünden en yoksun alanlar olan tarım arazileridir. Dünyada tarım arazilerinin yıllık ortalama 24 milyar tonu, erozyon sebebi ile yok oluyor. 

Tarım alanlarımızın yüzde 59'unda, meralarımızın yüzde 64'ünde ve orman varlığımızın yüzde 54'ünde erozyon yaşanıyor. En yaygın ve etkili erozyon türü olan su erozyonuna Türkiye topraklarının yüzde 90'ı maruz kalıyor. 

Toprak ekosisteminin en hayati kısmı, toprağın üst kısmıdır. Çünkü bitki beslenmesinde büyük önemi olan organik maddenin biriktiği, ayrıştığı ve su ile birlikte bitkinin köklerine ulaştığı yer burası. 

Türkiye her yıl ortalama 1mm, 10 yılda 1 cm toprak kaybediyor. 1 cm kalınlığında bir toprak tabakasının oluşması için en az 300 ile 1000 yıl arasında bir süre gerekiyor. 

Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. Türkiye, tatlı suyunun yüzde 70'ini tarımsal üretimde kullanıyor. Bu suyun yüzde 80'ini tasarruflu olmayan vahşi sulama sistemleri ile tüketiyor. Yüksek oranda su kullanımı nedeniyle topraklarımız tuzlanıyor ve su varlıklarımız hızla azalıyor. 

Su varlıklarının sürdürülebilir olmayan kullanımı ve iklim değişikliği gibi insan faaliyetinden kaynaklı etkiler hem kuraklığın sıklığını ve şiddetini artırıyor hem de yağış rejimlerini değiştirerek ani yağışların artmasına neden oluyor. Kuraklık, toprağın yani toprak içindeki yaşamsal döngünün bozulmasına neden oluyor. Bozulan toprak, erozyona karşı daha hassas hale geliyor. Ani yağışlar ise, toprağın su erozyonu ile akıp gitmesine neden oluyor. Bitki örtüsünün zayıf olduğu alanlarda ise daha fazla su erozyonu yaşanıyor”.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız