SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O İmza Bana Ait"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:45:40
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi Davasının gizli tanığı ve aynı zamanda sanığı olan İlker Çınar’ın “Askeri mahkemede yargılanmadım” iddiasını dönemin Askeri Mahkeme Hakimi Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç yalanlayarak, söz konusu mahkeme kararındaki imzanın kendisine ait olduğunu söyledi. 

Zirve Yayınevi Davasının gizli tanığı İlker Çınar’ın iddiaları ile ilgili davanın görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlendi.

Zirve Davasında sanık olarak yargılanan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı Dilek Helvacı ve İlkay Sezer, tutuklu sanık Emekli Albay Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul’un da hazır bulunduğu Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenen Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, “Ben dava konusu olaylarla ilgili daha önce hiç tanıklık yapmadım. Yani tanıklığıma başvurulmadı. İlk kez burada ifade vereceğim. Benim dava konusu olaylarla ilgili görgüye dayalı herhangi bir bilgim bulunmamaktadır” dedi.

Gizli tanık İlker Çanır’ın uzman çavuş iken yargılandığı ve ceza alarak askerlikten atıldığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı 33. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesine ait 1993 tarihli kararın gösterilmesi üzerine Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, “Tarafıma gösterilen karar altındaki imza bana aittir. Ancak, karar içeriğini hatırlamam mümkün değildir” dedi.

Karar içeriğindeki 16 Eylül 1993 tarihli iddianameyi düzenleyen dönemin askeri savcısı Aydoğan Yolyapan’ı tanıdığını ve o dönem birlikte görev yaptıklarını söyleyen Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, yine dönemin Hakim Binbaşısı ve şuan Anayasa Mahkemesi Üyesi olan Nuri Necipoğlu’nu da tanıdığını ve o dönem birlikte görev yaptıklarını belirtti.

Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, İlker Çınar’ın yargılandığı askeri mahkeme dosyasındaki “Çağrı hakkındaki evrak”, “Tenzip tutanağı”, “13 Ekim 1994 tarihli duruşma tutanağı”, “13 Ekim 1994 tarihli hüküm başlıklı karar” adlı evraklardaki tüm imzaların kendisine ait olduğunu söyledi.

“Görev yapığınız dönem de ‘şu kişiye iltimas göster, huzura gelmeden huzura gelmiş gibi yargılama yapmış şeklinde göster, şu şahsı koru, şunun yerine başkasını yargıla veya başka bir isim yaz’ şeklinde bir telkine, baskıya maruz kalıp kalmadığı ile ilgili soruya ise Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, “Hayır, böyle bir şeye maruz kalmadım” şeklinde cevap verdi.

Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, “Görev yaptığınız dönem de, bulunduğunuz iş ortamında birinin yerine başkasını yargılamak, birini korumak, birine iltimas geçmek gibi, sanık İlker Çınar’ın savunmasında ve iddialarında belirttiği şekilde iltimas geçildiğine dair bir görgünüz, bilginiz, hissiyatınız, duyumunuz oldu mu yara böyle bir telkin baskı talep olmadan kendiliğinizden böyle bir şey yaptığınız oldu mu” şeklindeki soruya şöyle karşılık verdi: “Böyle bir şey duymadım, görmedim. Kendimde böyle bir şey yapmadım. Yaptığım bütün yargılamalarda sanığı, müştekiyi veya tanığı bizzat görerek yargılama yaptım.” 

Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç, gizil tanık ve sanık İlker Çınar’ın yargılamasında ismi geçen hakimleri tanıdığını ve o dönem birlikte görev yaptığını söyledi. Özmeriç’in tanık olarak verdiği ifade, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Gizli tanık İlker Çınar da, kendisinin 1993 yılında askeri mahkemede yargılanmadığını, askeri cezaevine girmediğini, kendisinin yerine bir başkasının yargılanmış ve cezaevine konulmuş olabileceğini, Emekli Orgeneral Hurşit Tolon tarafından kurulan TUSHAD adlı örgüte “Tere yağdan kıl çeker gibi” kaydırıldığını iddia etmiş ve bu örgütün misyoner cinayetlerini işlediğini ileri sürmüştü. İlker Çınar, bu iddialarını Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e vermiş, dosyanın ardından Malatya Adliyesine gönderilmişti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız