SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Kalkanı Niye Koydun?"

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:24:10
A- A+ PAYLAŞ
CHP 34. Olağan Genel Kurultayı Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Kurultaya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin eski Başkanı Murat Karayalçın, çok sayıda delege ve sanatçı katıldı. 
 
Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, CHP’nin tarihinin emperyalizmle mücadelenin tarihi olduğunu belirterek “Bütün yurttaşlarımız çok iyi bilir, tam bağımsız, antiemperyalist direnişte bir milimetre sapmayacaktır” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, tüketen değil üreten, bilimle kaynaşan, aydınlara önem veren, sosyal barışı yeniden inşa eden bir Türkiye’nin hedeflenmesi gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin üretebilmesi için 4 politikanın olması gerektiğini belirterek, bunların vergi, para, bütçe ve teşvik politikasının üreterek bunları Türkiye ekseninde geliştirmek olduğunu söyledi.
 
Türkiye’nin en ciddi sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, kadınların büyük ölçüde çalışma yaşamının dışına itildiğini ifade etti. Kadına şiddetin arttığını ve hapishanelerin dolduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu tabloyu şu cümleyle bitirebiliriz, işsizlik bütün kötülüklerin anasıdır" dedi. İşsizliğin sağlıklı, düzenli, geleceğe güvenle bakan bir toplumun en büyük tehlikesi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bu tehlikenin görülmesi gerektiğini söyledi. “Tüketen Türkiye finans sektörünü ön plana çıkaran Türkiye’dir” diyen Kılıçdaroğlu, son 10 yılda ödenen faizin 328 milyar dolar olduğunu ve bu rakamın 10 tane GAP projesine tekabül ettiğine işaret etti. "önce üreteceğiz, çalışacağız sonra toplumun her kesimine hakça dağıtacağız” diyen Kılıçdaroğlu, ‘Yurtta barış dünyada barış’ cümlesini tribünlerin tekrarlamasını istedi. 
 
Atatürk’ün de istediğinin bu olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Suriye sularında Türk uçağının düşürülmesine ilişkin olarak şunları söyledi: “Ne diyorlardı ‘sıfır sorun.’ Tam bir sorunlar batağına sürüklenen Türkiye var. ‘Niye savaş istemiyorsun yoksa siz Esad’ı mı destekliyorsunuz’ deniyor. Katliamları kınıyoruz kınamaya da devam edeceğiz. Mısır'daki sağır sultan bunu duydu ama hâla ‘Katliamları mı destekliyorsun’ diyorlar” 
 
Suriye’ye barışın gelmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda uluslararası hukuka göre hareket edilmesi gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: “Biz, savaş istemiyoruz.” Kılıçdaroğlu, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Zorunlu olmadığı sürece savaş cinayettir’ sözünü hatırlattı.
 
Bir yıl önce hükümete bir çağrıda bulunduklarına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de bir uluslararası Suriye konferansı düzenleyin’ dedik. Ellerinin tersiyle bizim önerilerimizi görmediler duymadılar. Tam bir yıl sonra Rusya bizim önerimizi sahiplendi. Uluslararası bir Suriye konferansı Suriye’de yapıldı. CHP sorun üreten değil çözüm üreten bir partidir. Çözümlerimiz var, halka götürüyoruz bunları”
 
Kılıçdaroğlu, Malatya Kürecik’teki füze kalkanı konusuna ilişkin olarak da şöyle konuştu: “O füze kalkanını niye koydun arkadaş. Türkiye, bizim tarihimizde ve bizim politikamızda ilk kez bir sıcak çatışma halinde, Rusya ve İran Kürecik’i vuracaklarını ilan etti. Irak yönetimine bakın bizi eleştiriyor. İlk kez Kürecik İsrail kalkanından sonra İran Türkiye’de Kürecik’i vuracağını söyledi.” 
 
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de zengin petrol yatakları bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Bizimkiler arama yapamazsın dedi. Arama yaptılar doğal kaynaklarını da buldular. Biz ne yaptık Piri Reis’i göndermedik. Yolda geri çektik. Ağırıma giden bir şey var, ‘Bunları boş verin bunlar konuşurlar ama bir şey yapamazlar’ dedi Bakan. Güney Kıbrıs olayında celallenmek istediler bir telefon geldi. Efendim aramayı yapan gemi bizim gemimizdi. Yelkenleri yere indirdiler, koltuklarına oturdular ve seslerini kestiler.”
 
Avrupa Birliği’nde gelinen yerin çok açık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, gittikçe özgürlükleri askıya alan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Demokrasinin yolsuzlukları kabul etmeyeceğini ve ahlaki değerler üzerinde yükseleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, demokrasilerde bunun temel kural olduğunu ve yöneticilerin halka hesap verdiğini ifade etti.
 
Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları kaydetti: “İster kürt sorunu deyin ister Güneydoğu Anadolu sorunu deyin ortada bir cenaze duruyor. Kaldırılması gerekir kimse cesaret edemiyor. CHP olarak biz bunu çözmeye bu coğrafyaya barışı getirmeye kararlıyız. Siyaset sorunlardan nemalanan değil, sorunlara çözüm üretme sanatıdır. Çözülmeyen sorunun bedelini bizim insanlarımız canlarıyla ödemektedir. Lafla peynir gemisi yürümez, siyasetçinin sorumluluk üstlenmesi lazım. Yolunu yordamını bulacaksın, halk sana oy verdi.”
 
Bütün şehit annelerine seslenen Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye anaların ağlamayacağı bir barışın getirilmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, anayasaya ilişkin olarak şunları anlattı: “özgürlükleri askıya alan, medya üzerinde baskı kuran, yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştıran milletvekilellerine dokunulmazlık veren, laiklik ve sosyal devletin içini boşaltan, Türk Tarih Kurumu’nu çiğneyen bu anayasaya karşıyız karşı olacağız. Biz ülkemizde ceza kanunu gibi bir anayasa istemiyoruz, barışı özgürlüğü, demokrasiyi, insan haklarını, özgür ve çağdaş bir anayasa istiyoruz” 
 
Gençlerin ‘direne direne kazanacağız’ diye bir sloganı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Çağdaş ve demokratik bir anayasayı direne direne hayata geçireceğiz” dedi. Laiklik konusunda mücadelede bulunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, sosyal ve hukuk devleti olduğunu ifade etti. Her kurultayın CHP’yi biraz daha değiştirdiğini ve bu kurultayda da değişeceklerini, yenileneceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ilk kez bu kurultayda kadın delege sayısının geçmiş kurultaylara göre 4 kat daha fazla olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, Samsun’da dere yatağına yapılan TOKİ konutları konusunda da devletin gereğini yapması gerektiğini ifade etti.
 
Kurultayda bulunanlar sıcak hava yüzünden zor anlar yaşadı. Kılıçdaroğlu da konuşması sırasında sıcak havaya dayanamayıp ceketini çıkardı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız