SON DAKİKA
SON DEPREMLER

O Köprü.. Yeniden..

A- A+ PAYLAŞ

1969 yılında kendini devrimci ve demokrat olarak tanımlayan bir grup genç tarafından yapılan ve 1999 yılında bombalanarak yıkılan köprüyü yeniden yapmak için aydın ve yazarlar kampanya başlattı.

Herşey o Şair-Yazar-Gazeteci Şemsi Belli’nin yazdığı dillere destan olan“Anayasso” şiiriyle başladı.

“Çoçiğ ağliir, çoçiğ öliir, geçit vermiy Zap suyu” diyerek başlıyordu Şemsi Belli’nin şiiri, “Parasizo,/ Çaresizo/ Ben halsizo, ben dilsizo, şeher uzah, yolsizo/ Bu ne haldır, bu ne iştir hooy babooov!/…/ Şavata’dan Angara’ya ses getmiir/ Biz getmeğe guvvatımız hiç yetmiir/ Malımız yoh/ Yolumuz yoh/ Angara’ya ses verecek dilimiz yoh/ Ganadımız, golumuz yoh/ Bu ne biçim memlekettir hooy babooov?/ Yerin, yurdun adresesin bilmirem/ Angara’da: Anayasso!/ Ellerinden öpiy Hasso/ Yap bize de iltimaso/ Bu işin mümkini yoh mi hooy baboov?”

Şiirinde, Şavata’dan Hakkari’ye yol geçmiyor, geçit vermiyor Zap Suyu” diyen şairin çağrısına kulak veren 68 kuşağının temsilcileri, dönemin Mimarlar Odası yöneticilerinden aldıkları teknik destekle Hakkari’deki Zap Suyu üzerine köprü inşa etmek için yola çıktılar.

Aralarında Masis Kürkçigil, Ragıp Zarakoğlu gibi tanınmış sol aydınların da bulunduğu 20’li yaşlardaki üniversiteli gençler 1969 yılında köprüyü 22 gün gibi kısa bir sürede tamamlayarak, hem batı ve doğu arasındaki gelir adaletsizliğine, hem de o sıralarda tartışılan İstanbul’daki Boğaz Köprüsü tartışmalarına, “İstanbul’a değil, Hakkari’ye köprü yapın” diyerek yanıt vermişti.

Halk arasında adı zaman zaman “Devrimci Gençlik Köprüsü” ve “Deniz Gezmiş Köprüsü” olarak da anılan bu betonarme köprü 1999 yılında bombalandı. Tabelası kurşunlandı.

Aralarında Bulutsuzluk Özlemi, Diyar, Edip Akbayram, İlkay Akkaya, Leman Sam, Moğollar, Onur Akın, Sabahat Akkiraz, Servet Kocakaya, Vedat Sakman, Agire Jiyan ve Yasemin Göksu’nun da bulunduğu sanatçılar, şimdi bir dayanışma konseriyle gerekli olan 20-25 milyar parayı toplayıp köprüyü yeniden yapmaya karar verdi.

10 ekim de İstanbul’da yapılacak konsere destek çağrısında bulunan yazar Cezmi Ersöz, “Bu bizim için bir onur meselesi. Aklımızda 10 yıldır vardı şimdi açılıma denk geldi. Daha önce operasyonlar yüzünden yapılamadı. 40 yıl önce oraya gidenler, Türkiye eşitsiz gelişiyor, batı zenginleşirken doğu fakirleşiyor. Bunun sonu hayırlı değil demişlerdi” açıklamasını yapıyor. İlk köprünün yapımında bizzat çalışan Ragıp Zarakolu ise “O dönem biz bir açılım yaptık. Mütevazi ama önemli bir projeydi. Farklı yörelerde topluma açılma yönünde bir projeydi” diyor.

Zap Suyu’nda inşa edilen köprünün 40 yıl sonra yenilenmesi konusu ile ilgili olarak Şair Şemsi Belli’nin oğlu Bengü Belli şunları söyledi:

“Bugüne kadar yazarlarımız, ozanlarımız, ressamlarımız; alışılagelmiş konu kaynaklarının dışına taşmadılar. Yaşadığı coğrafyanın olaylarına, yaşadığı dönemin gerçeklerine, gözlerini de, gönüllerini de kapamışlardı Babam bu dizileri yazarken yüzlerce üniversite öğrencisini yollara döküp, geçit vermeyen Zap Suyu’nu zapt etmeye yönelteceğini düşünmemiştir herhalde. Şiirin önemli payı var, o olmasa o bölgeleri de tanıyamazdık. Böyle bir dayanışma konserinin 10 ekim de olması ve babamın 14. ölüm yıldönümüne denk gelmesi de çok anlamlı… Babam Şemsi Belli’yi sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz”

Şair Belli’nin “Şavata’dan Angara’ya ses getmiir” diye bitirdiği şiiri İstanbul’a ve orada verilecek konserle Hakkari’ye yeniden uzanacağa benziyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız