Demokrat Parti il başkanlığından yapılan açıklamada, AKP hükümeti döneminde satılan kurumların tamamına yakınının DP ve onun devamı olan siyasi hareketlerin kurduğu tesisler olduğu savunuldu.
Partinin il başkanlığından yayınlanan basın bülteni şöyle:
"AKP hükümeti döneminde satılan kamu kurum ve teşekküllerinin tamamına yakını Demokrat Parti ve onun yolunun devamı olan siyasi hareketlerin kurduğu tesislerdir. Bugün de aynı yoldan çok daha modern bir tezle, Milli Ekonomi Modeli ile gidilerek, milletimizin tamamına fevkalade bir hizmet getireceğiz, herkese iş ve aş temin edeceğiz, bu da yetmiyor vatandaşlık maaşını millete en güzel şekilde vereceğiz, ailelere maaş vereceğiz. Bütün bunların planı ve projesi bizde var.
Sorunun kaynağı siyasettir
Güneydoğu Anadolu bölgesindeki sorunları da biz çözeceğiz. Türkiyeye kardeşliği yeniden tesis edeceğiz. Yapacağımız iş insanımıza iş ve aş bularak, halkımızın geçimini teminat altına almaktır. Bölgedeki sorunun kaynağının devlet değildir.Yanlışlık devletten kaynaklanmıyor. Bu ülkede yaşayan 72 milyon Arap olabilir, Laz olabilir, Çerkez olabilir, Kürt olabilir, Boşnak olabilir bunların tamamı Türk milletidir. Niye? Müslümandır. Batı bizi öyle tanımıyor mu? Namaz kılarken görse seni, Türk der sana, Müslüman demez. Biz Batının gözünde buyuz. Onun için devletin gözünde Doğuyla Batı arasında fark yoktur.
Kuruluşun mantığı budur ama siyaset zaman içinde yanlışlar yaptı. Oranın insanına iş ve aş bulmadı. Bölgenin insanına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptı. Bu devletle alakalı değil. Zaman içinde devlet yapmış gibi gösterdi.
Bölgeye kardeşliği getireceğiz
O bölgenin insanı eğitim alsa, belli bir noktaya gelse herhangi bir üniversitede öğretim görevlisi olabilir mi? Olur. Birçok üniversitede hocalarımız var, Mecliste vekillerimiz var, hükümette bakanlarımız var. Geçmişte cumhurbaşkanımız olmuştur. Ama birileri geldi Laza, Arapa, Çerkeze, Kürte bir kazık attı. Neden? İşte bugünkü günlere gelmek için. Global güçler sadece bugün devrede değil, Cumhuriyetin kurulduğu günden beri ajanlar tutuyorlar. Türkiyede bir sürü kalem bunların adına iş görüyor. Adamların devletmiş, milletmiş, İslammış böyle bir dertleri yok. İşte onların ortaya koyduğu fitneyle sanki devlet bu kardeşlerimizi Türklerden ayırmış intibaını vererek bu günlere geldik. Ve bu insanların beklediği şu: Aç insanlar, işsiz insanlar devlet bize aş bulsun, iş bulsun diyor. Şimdi düşünün Güneydoğulu bir annem, kızım, gelinim devlet babasından ev hanımı olduğu için 500 TL, Türk vatandaşı olduğu için 500 TL alırsa, beyi de vatandaşlık maaşı olarak 500 TL alırsa, devletin ortaya koyduğu imkanlardan yararlanarak işçi olursa ve 3 bin TL asgari ücret alırsa, hanımı çalışırsa o da alacak bunları topladığında 7 bin 500 TL aylık eder karı koca ikisi. Böyle bir ailenin çocuğu dağa çıkar mı? İsyan eder mi? Çıksa bile ailesi ona hakkını helal eder mi? Biz kardeşliği getireceğiz bu ülkeye. Yani yapacağımız iş o bölgenin insanına iş bulacağız, aş bulacağız, geçimlerini teminat altına alacağız.