SON DAKİKA
SON DEPREMLER

O Milletvekilinin Bilmesi Gerekenler..

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ Yazdı

Adıyaman’da, her nedense bu aralar, AKP’li bir milletvekilinin en önünde gittiği bir “Malatya karşıtı” rüzgar estirilmeye çalışılıyor.

Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Nemrut-Kommagene Festivali'nin açılış töreninde, “hukukçu” kökenli olduğunu öğrendiğimiz milletvekili Hüsrev Kutlu, kelimenin tam anlamıyla “coşmuş”.. Konuşmasının detayı, haber sütunlarımızda.. Özetleyecek olursak, bu milletvekiline göre “Malatya Nemrut’a sahip çıkmak istiyormuş.. Hatta kendileriyle aynı tarihte Nemrut Şenlikleri düzenlemişler.. Malatya gibi sanayide, ticarette başını almış gitmiş, Cumhurbaşkanları çıkarmış, ‘hiçbir sorunu olmayan’ bir vilayetin Nemrut Dağı’nı ‘sömürmeye’ çalışması siyasi etiğe aykırıymış. Bu nedenle, mesaj veriyormuş ki, ne bu yıl ne de önümüzdeki yıllarda Malatya’nın Nemrut Dağı’ndan istifadesi ve Nemrut’un adını kullanması mümkün değilmiş. Bunun için dağlarına, bağlarına ovalarına Malatya karışmasınmış, ellerini çeksinmiş..”..

İhlas Haber Ajansı’nın haberine göre, bunları söylemiş, Adıyaman milletvekili.. Aşağıda bu sözleriyle ilgili yazacaklarımız, tamamen bu ajans haberine göredir. Çünkü, AKP’nin Kahramanmaraş milletvekili Avni Doğan da “Elbistan-Malatya yolunun yapılmasını Malatya Milletvekilleri engelliyor.” Sözlerini yayınlayan İhlas Haber Ajansı’nın haberini, bu konu Malatya’da tartışma konusu olunca ve AKP aleyhine kullanılmaya başlanınca, yaklaşık 45 gün sonra Malatya’ya gelerek yalanlamıştı.. Yani, söz konusu ajansın, Adıyaman milletvekilinin sözleriyle ilgili haberi de böyle bir akıbete uğrayabilir!..

...

Adıyaman milletvekili, bu sözleriyle Adıyaman’daki “tribünlere oynuyor” ama, neleri tahrip ettiğinin de farkında değil. Bir kerre, Malatya’nın Adıyaman’la, Adıyamanlılarla hiçbir sorunu yok.. Örneğin, klasik bir Malatya-Elazığ çekişmesini, Malatya- Adıyaman çekişmesi olarak görmedik şimdiye kadar. Ama milletvekilinin “Nemrut ekseni” üzerine kurduğu yorumları, bu durumu oraya doğru süratle götürme çabası olarak değerlendirilebilir.

…

Malatya ve Adıyaman’la ilgili konuları değerlendirmek için, önce Malatya ve Adıyaman arasındaki ilişkinin tarihini bir hatırlayalım. 1950’li yıllarda uygulanmakta olan seçim sistemi “çoğunluk sistemi” diye tanımlanan bir sistem. Yani o zaman, o ilin tüm milletvekilliklerini, bir oyla dahi olsa, en fazla oyu alan parti götürüyor. 1954 yılına kadar Adıyaman diye bir vilayet yok. Malatya’nın, o bölgede Adıyaman, Besni ve Kahta diye 3 ilçesi var. İsmet İnönü Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri, Malatya Milletvekili ve seçimlerde, Malatya’da CHP daha fazla oy aldığı için, tüm milletvekilliklerini kazanıyor. O dönemin iktidar partisi olan Demokratik Parti (DP) çevreleri, Malatya’nın ilçelerinden Adıyaman, Besni ve Kahta ile bağlılarının seçmenlerinin oy eğilimin DP’ye yönelik olduğunu, ancak bu oyların Malatya genelinde CHP’nin ağırlığı yüzünden etkili olamadığını, tüm milletvekilliklerini bunun için CHP’nin kazandığını değerlendiriyorlar. Bu nedenle, 1954 yılında DP oylarının daha fazla olduğu değerlendirilen, Adıyaman, Besni ve Kahta ilçeleri Malatya’dan ayrılıp, Adıyaman Vilayeti oluşturuluyor. Adıyaman’ın Malatya’dan ayrılmasının hikayesi budur. 1954’den önce doğmuş Adıyamanlıların, eğer muhafaza ettilerse, eski nüfus cüzdanlarında hala “Vilayeti: Malatya” yazar..

…

Fiilen ayrılmış olsa da, Adıyaman’ın ilişkilerinin daha yoğun olduğu, göçünün yöneldiği il Malatya’dır. Malatya’da azımsanmayacak sayıda Adıyamanlı yaşar. Merkeze bağlı birçok beldede, Adıyamanlı belediye başkanları görevdedir. Bu beldelerde ve Battalgazi ilçesinde Adıyamanlı yerleşimi yoğundur. Battalgazi’de 2 dönem Adıyamanlı belediye başkanı görev yapmıştır. 2004 seçimlerinde CHP, AKP ve Saadet Partisi Adıyaman kökenli adaylar çıkarmış, Battalgazi’nin yerlisi Selahattin Gürkan, bağımsız olarak girdiği seçimlerde, Adıyamanlı seçmen oylarının diğer 3 adaya bölünmesi nedeniyle seçim kazanmıştır. Adıyaman’ın Kahta ilçesinden Battalgazi ilçesine otobüs seferleri vardır.. Malatya’nın bir önceki belediye başkanı Adıyaman doğumludur. Döneminde, Esenlik Şirketi’nin başına eski Adıyaman belediye başkanını getirmiştir. Bu şirket, Adıyamanspor’a, Malatya Belediyesi’nin şirketinin Malatya’dan kazandığı parayla destek vermiştir. O dönemlerde, Adıyamanspor, Süper Ligdeki Malatyaspor’un kadro olarak da desteklediği bir kulüptür. İki il ve yerel yöneticileri arasında ciddi dostluk bağlantıları vardır. Halen Malatya’ya, her kayısı hasat döneminde 20 bin ila 30 bin arasında değişen Adıyamanlı işçi gelmektedir. Bazı değerlendirmelere göre, her yıl bu işçi göçünün geri dönüşü 3-4 bin eksikle olmakta ve bu eksikler Malatya’ya yerleşmektedir. Yani Adıyaman’daki siyasilerin, yerel yöneticilerin çözmeleri gereken birçok sosyal, kültürel ve ekonomik konuların çözüm adresi Malatya olmaktadır. Malatya, ciddi sayıda Adıyamanlıya iş ve aş vermektedir.

Bunun için, Adıyaman’da siyaset yapan ya da yerel yönetimde görevli olanlar, illerinde, kentlerinde “sosyal patlama” yaratacak sorunlar da dahil olmak üzere birçok sorunlarının çözüm adresi olan Malatya’ya, “husumet yaratma ve bu husumeti besleme” yerine, “teşekkür” etmelidirler, diye düşünüyoruz. Malatya’nın Adıyaman göçünü çeken yönleri olmazsa, o nüfus Adıyaman’da kalsa, iş ve aş istese, sayın milletvekilinin en son konuşacağı Adıyaman sorunu Nemrut olacaktı, düşüncesindeyiz.

Malatya, Adıyaman’dan o kadar işsizi topraklarında doyurduğu, okuttuğu, Turgut Özal Tıp Merkezi’nde tedavi ettiği, iş ve aş verdiği için Adıyaman’ın bir milletvekili için, bir ara Adıyaman'daki belediye başkanı ile bazı meslek kuruluşlarının başkanlarının yaptığı gibi “husumet yönlendirilecek” bir yer olmamalıdır. Malatya, bahsettiğimiz bu sıkıntılarına çözüm ortamı yarattığı için, Adıyaman’da siyaset yapanların katmerli teşekkürlerine muhatap olması gereken bir ildir. Adıyaman’da siyaset yapan bir milletvekili, iki il arasında “gereksiz polemiklerle” gerginlik yaratarak, Malatya’da da Adıyaman’a yönelik bir gerginlik ortamının doğmasına sebebiyet vermemelidir. Sözlerinin etkisini iyi hesaplamalıdır.

..

Adıyaman milletvekilinin “Nemrut” ekseni üzerine kurduğu “husumet yaratacak”, “gereksiz ve yersiz” polemik kaynağı olabilecek sözlerini dayandırdığı iddiaların da doğru olmadığını belirtelim.

Bir kerre, Malatya ile Adıyaman arasında “Nemrut” hukuki bir konu olmamıştır. Milletvekilinin, İdare Mahkemesi’nde, Danıştay’da kazanıldığını söylediği dava, Adıyaman açısından kazanılmış bir dava olmadığı gibi, Nemrut’la uzaktan yakından ilgisi yoktur. Söz konusu sınır anlaşmazlığı; Nemrut Dağı’na 20-25 kilometre uzaklıkta olan bir bölgeyle ilgilidir. Malatya'nın Pütürge ilçesi Yandere Köyü ile Adıyaman'ın Gerger ilçesi Nakışlı Köyü arasındaki bir sınır anlaşmazlığıdır. Sınır anlaşmazlığının olduğu bölgeyle Nemrut Dağı arasında Pütürge ilçesi Büyüköz Köyü vardır. Anlaşmazlığın evraklarındaki harita çiziminde, Nemrut Milli Park Alanı sadece yer tesbiti açısından bu bölgeye kaç kilometre mesafededir, o yeralmaktadır. Dolayısıyla, ne Malatya’nın “Nemrut Dağı bizim sınırlarımızdadır” iddiası, ne de bu iddiaya konu bir dava vardır. Bu konunun "Nemrut Dağı" sahipliğiyle ilgili olduğu iddiası, Adıyaman kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Eğer, konuyla ilgilenecek Malatya Milletvekili varsa, bu konuya ilişkin tüm dosyayı Malatya Valiliğinden temin edip, Adıyaman milletvekili arkadaşlarına iletebilirler.

...

Bir başka olay da, Pütürge’nin Tepehan Beldesi’nin 17-18 Eylül’de düzenleyeceği belirtilen Tepehan Nemrut Şenlikleri konusudur ki, söz konusu milletvekilinin “polemik fitilini” ateşlediği olay budur.

Şimdi bir de bu olayın detayına inelim..

Tepehan Beldesi belediye yetkilileri, Malatyaspor’un sezon açılışı yaptığı Temmuz ayının son günlerinde, İstanbul’da bulunan belde sakinlerini, İstanbul’un önemli ilçelerinde görev yapan hemşeri belediye başkanlarını, bürokratları, işadamlarını ağırlamak için bir organizasyon yapmayı planladıklarını ifade etmeye başlarlar. Bu konu, sezon açılışı nedeniyle gelen Pütürgeli davetlilere de iletilir. Çoğunlukla uygun bulunur. 17-18 Eylül tarihi konuşulur. Tarih netleşmemiştir, ama en erken bu tarih konuşulur. Bütün bunlar müşavere aşamasındadır. Pütürge Belediye Başkanı da daha sonra bunu seslendirir, basına yansır. Ancak, bunun konuşulduğu ilk tarih, tekrar söylüyoruz, Malatyaspor’un sezon açtığı gündür, yani 31 Temmuz Pazar günü..

Adıyaman’da ise Nemrut-Kommagene Festivali düzenlenmektedir. Geçen yıl 12’ncisi yapılmıştır. Genellikle, Ağustos ayının son haftası ya da Eylül ayının ilk haftası olarak planlanmaktadır. Bu yıl 13’üncüsünün yapılması hazırlıkları vardır. Hatta, tarih olarak da 25-27 Ağustos tarihi öngörülmüş, konuşulmuş, basına yansımıştır. Tepehan’ın 17-18 Temmuz’da yapmayı düşündüğü Nemrut Şenliği diye bir girişiminin duyulmasından sonra olacak ki, 18 Ağustos’ta Adıyaman Valiliğinde düzenlenen basın toplantısında, Adıyaman’ın 13. Nemrut- Kommagene Festivali’nin, 25-27 Ağustos’un yerine 17-19 Eylül’de yapılacağı açıklanmıştır. Yani, Tepehan’ın yapmayı düşündüğü tarih üzerine bir bindirme Adıyaman tarafından gelmiştir. Adıyaman tarafı, 17-19 Eylül tarihini açıkladıktan sonra, bu kez Tepehan’daki girişimi engellemeye yönelir. Yine aynı milletvekili, Adıyaman’ın belediye başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası başkanı, Tepehan organizasyonunu hedef alan açıklamalar yaparlar. Sonra, her nedense araya AKP MKYK’sının Malatyalı üyesi Öznur Çalık’ın devreye girdiği ve Tepehan’daki şenliği iptal ettirdiği haberleri Adıyaman’da düğün bayram, kollar havaya kaldırılarak kutlanır. Bu durumu yansıtan fotoğraf, o dönemde Malatyahaber.com’da “Demek ki Adıyaman’ın Başka Derdi Yokmuş..” başlıklı haberde yeralır.

Ancak, Tepehan’ın söz konusu organizasyon girişiminden vazgeçmesinin temelinde, Adıyaman tarafının tepkisi, baskısı filan yatmamaktadır. Tepehan’ın bu organizasyonda ağırlamayı ve önemli destek almayı düşündüğü önemli bir konuğunun o tarihte, bir başka yerde olması zorunluluğu, vazgeçilmesinin en önemli etkenidir. Bu yılki organizasyondan vazgeçilmesinin nedeni, ilk evvela budur. Ve, bu yıl Adıyaman tarafında kopartılan fırtınanın, Tepehan’ın önümüzdeki yıl bu organizasyonu üstelik bu kez Pütürge’nin de desteğini alarak yapmasına, bu konuda daha kararlı olmasına yolaçacağı kuvvetle muhtemeldir. Adıyaman tarafının sevinç gösterileri, Pütürge tarafını önümüzdeki sene bir şenlik yapma konusunda motive etmiştir. Bu şimdiden de böyle konuşulmaktadır.

Ayrıca anlaşılan seneye Adıyaman’da yapılacak 14’üncü Nemrut-Kommagene Festivali’nin tarihini yine Pütürgeliler, Tepehanlılar belirleyecektir!.. Çünkü, bu yıl öyle olmuştur!

…

Adıyaman milletvekilinin sözlerinin İHA bülteninde yeraldığı saatlerde (17 Eylül Cumartesi akşamı) Malatya’nın Battalgazi ilçesinde bir kültür-sanat festivali yapılmaktadır. Malatya’daki 3 yerel televizyonun da naklen yayınladığı festivalde sahneye çıkan Malatya eski milletvekili Talat Zengin, Adıyaman-Malatya kardeşliğinden dem vurmuş, o geceki konser organizasyonuna Emniyet Genel Müdürü olan “Adıyamanlı hemşehrimiz” Kerem Durmuş’un da katkı sağladığını ve kendisinin konuklar arasında bulunduğunu belirtmiş, teşekkür etmiştir. Daha sonra sahneye çıkan Kerem Durmuş da, 1950 Besni doğumlu olduğunu, nüfus cüzdanında Malatya kaydı bulunduğunu, bu nedenle kendisini hem Malatyalı, hem Adıyamanlı, hem de Besnili saydığını, bundan da gurur duyduğunu söylemiştir. Durmuş’a, Adıyamanlı yerleşim yoğunluğunun olduğu Battalgazi ilçesinin belediyesi bir teşekkür plaketi vermiştir. Bütün bu seremoninin olduğu sırada sahnedeki sanatçı, Adıyamanlı Türk Halk Müziği sanatçısı Mehmet Seske’dir. Ve Seske’de, Malatya- Adıyaman dostluğundan, bağlantılarından dem vurmuş, Malatya’nın ikinci memleketi olduğunu söylemiştir. Adıyaman’da, aynı gün bir Adıyaman milletvekili Malatya’ya yönelik suçlamalarda bulunurken, İşte Malatya’da bunlar yaşanmıştır..

Yine yaklaşık 20 gün önce, Dilek'teki bir kayısı işletmesinde inceleme yapan CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, orada bulunan Adıyamanlı mevsimlik kayısı işçilerinden, Tıp Fakültesi öğrencisi olan bir gence, sorunlarıyla ilgilenme ve burs bulma sözü vermiştir. İstanbul'daki Adıyamanlılarla görüşerek, bu bursu sağlayacağını ifade etmiştir..

Malatya milletvekili, Adıyamanlı Tıp öğrencisi, mevsimlik kayısı işçisinin sorununa Malatya'da çözüm ararken, Adıyaman'ın milletvekilinin Malatya için söyledikleriyle bunu bir kıyaslayın.. O milletvekilinin seçmeninin sorununa da Malatya'da çare aranmaktadır.. ÜSTTEKİ FOTOĞRAFTA da bu olay vardır. Mikrofonlara konuşan kırmızı tişörtlü, Adıyamanlı Tıp Öğrencisi genç, yanda dinleyen Malatya Milletvekili Aslanoğlu'dur.

…

Tepehan beldesi, Malatya üzerinden Nemrut’a ulaşılan yolda yer almaktadır. Malatya’dan Nemrut’a gidenler, bu beldenin içinden geçmektedirler. Ayrıca, Nemrut Dağı turizmi ile ilgili olarak, uluslar arası turizm referans rehber kitapçıklarında, tüm dünyaya Nemrut’a ulaşmak için Malatya üzerinden gidiş önerilmektedir. Diğer güzergah ulaşımı ile ilgili “çok açık ve net ifadeli” olumsuz yorumlar rehber kitapçıklarda yazılıdır. Adıyaman Milletvekilinin, eğer Nemrut Dağı turizminin ağırlığını ellerinden kaçırmak istemiyorlarsa, tüm dünyada turistlere ulaşan bu kitapçıkta yazılı olumsuzlukların giderilmesi yönünde çaba göstermesi çok daha yerinde olacaktır, diye düşünüyoruz.

Nemrut Dağı’nın, bu ülkenin bir tarih, kültür ve turizm değeri olduğu tartışılamaz bile. Nemrut, ne Malatya’nın, ne Adıyaman’ındır. Bu ülkenin değeridir. Ve oraya ulaşımda, kim nerden gitmek istiyorsa, oradan gider. Malatya’dan ulaşımı engellemek için de, geçmişte örneği görülen, basına yansıyan, ne ulaşım yolu üzerindeki köprüyü uçururuz tehditleri, ne de yolu kapatma girişimleri sonuç verir.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız