SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Para Derdinde.."

A- A+ PAYLAŞ

 

DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Hidroelektrik Santralleri (HES) ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda,  devlet ve milletin temsilcileri HES’lerle ilgili yaşadıkları sorunları dile getirmelerine karşın, DSİ yetkilileri sorunlara yanıt vermek yerine HES’in gerekliliğinden ve yaptıkları çalışmalardan bahsettiler. Vali yardımcısı Bilal Bozdemir;  “Özel sektör tarafından işletilen HES’ler, suyun tamamını kullanıyor. Bunlar fotoğraflarla tespitli. Ayrıca asgari yüzde 10  kuralını uyguluyor. Yüzde 10 asgari rakamdır. Daha fazla bırakabilirler ama bırakmıyorlar. Köylülerimiz bu durumdan çok mağdur. Lütfen bunlara dikkat edin” derken Darende Belediye başkanı İsa Özkan; “HES’lerin kurulduğu bölgelerde yer alan arazilerimiz ciddi sorunlar yaşıyor. Büyük zarar gören çiftçilerimiz var. Bunların giderilmesini istiyoruz” diyerek HES’lerin işletilmesindeki denetimsizliği vurguladılar.

Özel İdare Salonunda gerçekleştirilen ve Vali yardımcısı Bilal Bozdemir, Arapgir Kaymakamı Ercan Turan,  DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Planlama Daire Başkan yardımcılarından Ahmet Özbek, DSİ Bölge Müdürü Nevzat Aksu, Darende Belediye başkanı İsa Özkan, DSİ, Çevre Orman İl Müdürlüğü yetkilileri  ile çok sayıda köy muhtarı veköylülerin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan daire başkan yardımcısı Özbek,”Yenilenebilir enerji denince aklımıza su geliyor. Bununla ilgili olarak Türkiye’nin enerji ihtiyacı günden güne artıyor. Gelişiyor. Bu gelişmeye paralel olarak enerji ihtiyacı da artıyor. Bu nedenle bunun karşılanması lazım. Öncelikle bu konuda kendi kaynaklarımızı kullanmamız lazım. Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 18’i Hidroelektrik santrallerinden sağlanmakta. Geri kalanı ise doğalgaz ve termik gibi kaynaklardan sağlanmakta. Geriye yüzde 80 gibi bir rakam kalıyor. Bu kalan kısmın da yüzde 90’ı dışarıdan alınıyor. Projelerimiz ile kendi kaynaklarımızı kullanarak, bu yüzde 18’lik oranı yüzde 40’lara çıkarmak istiyoruz.”dedi.

DSİ Bölge Müdürü Nevzat Aksu da,  “Hükümetimizin 81 ilde başlattığı Hidroelektrik Santralleri ve 4628 sayılı kanun kapsamında yapacağımız tesisler ile ilgili olarak bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi.  Ülkemizde geçmişe baktığımız zaman yenilenebilir enerji kaynağı olarak suyun enerjisini biz 10 yıllık süreci göz önüne alacak olursak, bu kapasite ile kullanmamız mümkün değildi. Ama geçmiş dönem içerisine de bakıldığı zaman, bayilerde sürekli olarak elektronik eşyalarda bir artış yaşanıyor. Baktığınız zaman elektriğe ihtiyaç had safhaya ulaştı. Bu da arz talep olayını devreye sokuyor. Bizim de bu arz talep meselesini bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Aktif olarak başlatmış olduğumuz 4628 sayılı yasa çerçevesinde özel veya tüzel kişiliklere bu imkan verilmiş oldu. Bu konuda bir takım eksikliklerimiz veya handikaplarımız var. Bunları da kapatmaya çalışıyoruz. Geçmişte sürekli elektrik kesintileri ile uğraşan Türkiye şu anda bu problemlerin tamamına yakın bir kısmını halletmiş durumdadır. Bu konuda sizlerden yardım istiyoruz. Bunu hep beraber yapmak zorundayız.” diye konuştu.

“KÖYLÜ ÇİFTÇİ MAĞDUR..”

Darende Belediye Başkanı İsa Özkan da, HES’lerin ciddi zarara yol açtıklarını öne sürerek, “Bu işletmelerin sayısında artış olunca vatandaşlarımız ve çiftçilerimiz de ciddi anlamda zarar görüyorlar. Darende’deki HES’lerden dolayı birçok çiftçimiz ve köylümüz mağdur durumda. Kanaların birçoğu hasar görmüş ve bu sayede 50 dönüme yakın bir arazimiz zarar görerek kullanılmaz hale gelmiş durumda. Hacılar HES yaklaşık 45 kilometre ötedeki Günpınar Havzası’ndan su ile geliyor. Bu da kireçli bir su olduğu için kanal yosunlama yapıyor. Bu yosunlama yapınca yatak olmasına rağmen, daha cazip gelmesi adına göz taşı ile kanalları temizleme yapıyorlar. Göz taşı ile yapılan temizleme işleminde ise bölgedeki balıklara ve canlı hayata zarar veriyor. Ayrıca bu su sulamada da kullanıldığı için tarım alanlarımız da ciddi anlamda zarar görüyor. Bu durumun sorumlusu kimlerse kim denetliyorsa bu konuda biraz daha dikkatli olsunlar. Bir yandan elektrik üreteceğiz diye doğayı ve canlıların yok olmasına izin vermeyelim.”dedi.

DSİ bölge müdürü, Özkan’ı “Önceden elektronik saatler yoktu. Dişli ile çalışma saatler vardı. Ancak içerisindeki dişlilerden biri kırıldığı zaman ya saat ileri gösteri ya geri gösterir ya da dururdu. Biz de aynı bu saatler gibiyiz. Hiçbirimiz kırılmadan bu işleri başarabilirsek daha iyi olur. Kaysıdan 300 milyon EURO’luk bir girdi gelir var. Ancak önümüzdeki 10 yıllık süreç içerisinde bu girdi 600 milyon EURO olacak. Bu sayede Malatya’ya değil ülke ekonomisine büyük bir katkı olacaktır. Ama bunları da yaparken zarar vermeyeceğiz. Eskiden hiç televizyon yoktu şimdi ise hanımlar evlerinde sabahleyin magazin programlarını izlemek için mutfağa bile televizyon koyduruyorlar. Etti size 2 televizyon. Eğer çocukta varsa o da bilgisayar istiyor. Bu nedenle bu açığı kapatmamız lazım.” sözleriyle yanıtladı.

“EN AZ SUYU BIRAKIYORLAR..”

Vali Yardımcısı Bozdemir de, şöyle konuştu:

“Ülkemizin ihtiyacı var HES’leri yapacağız bunda bir sorun yok. Bunu yaparken çevreye az zarar vermek yada hiç zarar vermemek gerekir. Bizim de Malatya’da hassasiyetimiz var. Doğal çevreyi korumaya çalışıyoruz. Yaşadığımız en büyük sıkıntı, lisans verilen müteahhitlerle ilgili. Mansaba bırakılacak yüzde 10’luk su miktarı ile alakalı. Eski yönetmeliğe göre bu yeteri kadar deniyordu. Şimdi en az yüzde 10 kuralı getirildi. Nedense bizim yatırımcılarımız ‘en az yüzde 10’ kuralını yüzde 10 olarak algılıyorlar. Ve biz bu konuda çok sıkıntı yaşıyoruz. Maalesef bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığı bu konuda bize yardımcı olmuyor. Oraya gelindiği zaman başka şeyler anlatılıyor. Başka iller örnek gösteriliyor. Bize ÇED raporlarını göstererek her yerde yüzde 10 uygulandığından bahsediliyor bu durumda biz sıkıntıya giriyoruz. Bazı yerlerde yüzde 10 kurtarmayabilir. Biz aynı zamanda çevreyi ve vatandaşları da korumak zorundayız. Tabi haklarını da. Yapıldıktan sonra, çatlağı patlağı oluyor ve vat6andaşın arazisini su basıyor. Çiftçinin durumu zaten ortada. Su bastığı zaman kim verecek onun zararının bedelini. Bu mansaba verilecek su miktarının bir netliğe kavuşması lazım. Lütfen sizin makamınıza bir yatırımcı gelirse bunun en az yüzde 10 olduğunu ve daha da fazla olabileceğini söyleyelim. Malatya valiliği olarak bir çalışma yaptık. Biz yüzde 40 olarak uyguluyoruz. Bu rakam tartışılabilir ama yüzde 10’da değildir bu.”

“MALATYA TİTİZ!..”

DSİ Bölge Müdürü, Vali Yardımcısının eleştirileri üzerine söz alarak şunları söyledi:

“Mansaba bırakılacak olan su miktarı konusunda Malatya bize bağlı iller arasında bunu en titiz yapan ve üzerine eğilen bir il. Daha önce bu rakamlar yeteri kadardı. Şimdi yüzde 10. ama bu minimum yüzde 10. bizim özellikle valilik makamından ricamız belirlenecek olan bu minimum değerlerin biraz daha makul ve mantıklı olması. Bu rakamların biraz daha gerçekçi olması lazım. Sonuçta biz bu suyu ülke ekonomisi için kullanıyoruz. Türkiye’de ne kadar az enerji üretirsek dışarıdan enerji satın almak zorunda kalırız."

"O PARA DERDİNDE.."

DSİ Bölge Müdürünün sözlerine karşı Vali Yardımcısı Bozdemir, "Ben Valilik olarak gerek orada yaşayan canlıların gerekse vatandaşlarımızın hakkı olan o can suyunu mansaba bırakılan su miktarını işletmecinin insafına bırakamam ben. O para kazanma derdinde.” diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız