SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Vekili Şikayet Ediyorum.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:01:59
A- A+ PAYLAŞ

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’da meydana gelen kayısı çiçeklerindeki don olayını meclis gündemine taşıdı. Ağbaba “Don çok büyük bir afet, Malatya'nın bütün bölgelerini etkiledi” dedi. TBMM'de konuşan Ağbaba'ya yanıt vermek isteyen AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın konuşma isteği ise kabul edilmedi.

Ağbaba'nın, AKP'li Başkan Vekili Sadık Yakut'un oturumu yönettiği TBMM Genel Kurulu'nda konuya ilişkin konuşması ve yaşananlar, tutanaklara şöyle geçti:

"VELİ AĞBABA (Malatya)- Değerli arkadaşlar, şimdi, bakın, ben Malatya’nın milletvekiliyim. Ben daha önce kalkınan, büyüyen, para kazanan Malatya’nın milletvekiliydim. Şimdi, sizin sayenizde bu dönem belki yüze yakın kayısıyla ilgili konuşma yaptım, yüze yakın kayısıyla ilgili konuşma yaptım. Ben söyleye söyleye bıkmadım ama AKP milletvekilleri körleri sağırları oynuyor.

Değerli arkadaşlar, dün gece, yani pazartesiyi salıya bağlayan gece Malatya’da don olayı oldu ve don vurdu kayısılarımızı. Bu dönemde… Malatya’da yine bir meteoroloji binamız vardı. 2 katlı, müdürü olan, elamanı olan, personeli olan bir meteoroloji binamız vardı, bölge müdürlüğümüz vardı. Malatya tarım ürünleriyle ünlü bir memleket. Bu meteoroloji bölge müdürlüğünü bir gün kapattılar. Bina duruyor, personel duruyor, bölge müdürlüğü gitti.

Bakın, meteorolojinin işte önemi burada. Bizim arkadaşlarımız, oradaki fakir yoksul köylüler meteorolojiden bilgi alıyorlar don olacak mı, olmayacak mı diye. Lastik yakıyorlar maalesef. Arkadaşlar, lastik yakarak kayısının donmasını önlüyorlar. Tabii, bazı milletvekillerinin tuzu kuru. Onlar duymuyor. Tuzu kuru çünkü. Onlar duymuyor.

Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, kayısının dondan sonra -Sayın Bakan da Gürünlü- en büyük düşmanı AKP. Dondan sonra en büyük düşmanı AKP.

Şimdi, ben, Millî Savunma Bakanlığında niye yapıyorum bu konuşmayı?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Değiştiler…

VELİ AĞBABA (Devamla) - Tarım Bakanına söyledim yapmadı, Maliye Bakanından yardım istedim yapmadı; dedim, herhâlde Millî Savunma Bakanına söyleyeceğim ki yapar.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – O da yok. O da yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Değişti.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değişti mi? Kalkınma Bakanı gelmiş.

Peki, Kalkınma Bakanından rica edelim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Millî Savunma Bakanı arkandan konuşuyor.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Evet…

Değerli arkadaşlar, Millî Savunma Bakanından da rica edeyim çünkü Tarım Bakanına “Kayısıya destek verin.” dedim, olmadı.

Bakın, bu, Malatya’da bugün çekilmiş resimler değerli milletvekilleri. Orduzu’dan Dilek’e Yazıhan’a, Hekimhan’a, Darende’ye, Kuluncak’a, bütün Tohma boyundaki kayısılarımız yandı. Belki siz bunun ne anlama geldiğini bilmezsiniz. Bu, kayısı ne demektir biliyor musunuz arkadaşlar?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Hayat…

VELİ AĞBABA (Devamla) – Kayısı öğrencinin ayakkabısı demek, kayısı evdeki ekmek demek; kayısı değerli arkadaşlar, çiftçinin yaşamı demek, çiftçinin, insanların yaşamı demek arkadaşlar. Ama tuzu kurusunuz, duymuyorsunuz. Zaten kayısının fiyatı 1,5-2 liraydı, maliyeti 2 lira. Maalesef dondan yandı.

Bugün Darende’nin Yeşiltaş köyünden bir çiftçi aradı, bana diyor ki: “Sayın milletvekilim, aç kaldık, aç. Verdiğimiz oylar haram olsun. Haram olsun ki bir daha bizi bu duruma düşürmesin.” Ve o köylü diyor ki, bak, dinle: “Bizim devletle tek ilişkimiz icra kâğıtları, icra kağıtları…” Devletin yolundan faydalanmıyor, sağlık ocağı kapatılmış, doktoru yok; tek ilişkisi icra kâğıtları.

Şimdi, değerli arkadaşlar, kayısı Malatya için altın ama, maalesef, bu dönem altındı, sayenizde pula döndü. Ben milletvekili olduğumdan bu yana yüzlerce defa konuştum. Bana cevap veren de maalesef AKP’nin Malatya milletvekili oldu. “Kayısı ucuz.” diyorum, “Yalan.” diyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Yine aynısını söylüyor.

VELİ AĞBABA (Devamla) - “Kayısı para etmiyor.” diyorum, Malatya’nın milletvekili bana cevap veriyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yok artık!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Buradan Malatyalılara da o milletvekilini şikâyet ediyorum arkadaşlar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim o? Hangi milletvekili?

VELİ AĞBABA (Devamla) – Şimdi, sadece ve sadece…

Bakın, Malatyalılar sizden bağış istemiyor, Sayın Bakan, Malatyalılar sizden hakkını istiyor. Bakın, Malatyalılar vergilerini veriyorlar, askere gidiyorlar. Malatyalılar sizden bağış istemiyorlar, sizden borç para istiyorlar.

Bakın, bu don vurunca, Ziraat Bankasına ve kooperatiflere olan borçları maalesef ödenemez duruma geldi. Sizden bunun ertelenmesini ve borç para vermenizi istiyoruz. Kayısı sadece kayısı üreticilerini ilgilendirmiyor; lokantacıyı ilgilendiriyor, nakliyeciyi ilgilendiriyor, esnafı ilgilendiriyor, milletvekilini de ilgilendiriyor. Herkes bundan ekmek yiyor çünkü.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Kimi işaret ediyorsun?

VELİ AĞBABA (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bizim hakikaten istediğimiz çok bir şey değil. Malatyalı çiftçi dürüsttür. Malatyalılar borcuna sadıktır. Malatyalılar, bakın, organize sanayiden tarımına kadar her alanda borcuna sahip çıkmıştır. Sizden ricamız, sizden isteğimiz, dileğimiz: Lütfen, bu dönemde, hiç olmazsa, borçlarını erteleyin. Hakikaten büyük bir afet, don çok büyük bir afet, Malatya’nın bütün bölgelerini etkiledi. Bakın, burada, bütün resimler var elimde. Bu konuda sizin yardımlarınızı rica ediyorum. Malatyalı çiftçi borcunu ödeyemiyor, çocuğunu okutamıyor. Malatyalı çiftçi sayenizde açlıkla karşı karşıya değerli milletvekilleri.

Bizler bunu, bakın, sık sık dile getirdik, sık sık söylüyoruz. Malatya’nın -eğer isim de isterseniz- Orduzu bölgesi, yüzde 80 yanık; Akçadağ merkezde yüzde 80 yanık, Ören’de yüzde 50 zarar; Bahri beldesi, mahalleleri, havaalanı düzlüğü, Tohma boyundaki köylerde, Esenbey’de, Kırkpınar’da, Duranlar’da, Şekerobası’nda, İkinciler’de, Çimiş’te, Dedeköy’de, Örüşkü’de, Keklikpınarı’nda, Şıhlar’da, Aksaray’da, Kömekavak’ta, Yağmurlu’da, Örnekköy’de, Sincik’te, Gölpınar’da, Sahilköy’de don kayısı üreticilerini, yeni açan çiçeklerini vurdu. Don, insanların yaşamını vurdu. Don, insanları maalesef açlıkla karşı karşıya getiriyor. Don, Eğribük’te, Bereketli’de, Etiğen’de, Dedekargın’da, Balaban’da, Tecirli’de, Sinanlı’da, Doğanşehir’in köylerinde, Suçatı’da, Yuvalı’da maalesef yaşamları yok etti, yaşamları vurdu.

Sayın Bakan, ben hakikaten Tarım Bakanından rica ettim, Maliye Bakanından rica ettim, bir kez daha hem sizden hemşehrimiz olarak hem de Sayın Bakandan rica ediyorum: Bu konuda, kayısıyla ilgili -bu benim meselem değil, bu bütün Malatya’nın meselesi- desteklerinizi esirgemeyeceğinize inanıyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Başka söz…

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Vekilim.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Partimin var olan, Malatya’yla ilgili söylemiş olduğu yanlış bilgilerin…

BAŞKAN – Hayır, herhangi bir isim zikretmedi.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Hayır, sataşma…

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Öyle bir usul yok Başkan.

BAŞKAN – Sayın Çalık, isim zikretmedi ama Sayın Ağbaba. Dinledik efendim biz. Siz niye alınıyorsunuz ki üzerinize?

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Ben şahıs olarak alınmıyorum. Sadece, Malatya milletvekili olarak, Beyefendinin yanlış bilgilere sahip olduğunu…

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkanım, parmağıyla işaret etti.

BAŞKAN – Bir müsaade edin lütfen.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – …bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu ifade etmek için söz talep ediyorum.

BAŞKAN – Yok böyle bir usulümüz.

Teşekkür ediyorum.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın Başkanım, kısa bir söz talebi…

BAŞKAN – Sayın Aydın, bir şey mi söyleyeceksiniz?

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Sayın Başkanım, efendim, grubumuza çok ciddi ithamlarda bulunmuştur.

BAŞKAN – Ne ithamında bulundu Sayın Aydın?

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Kayısının fiyatını indirdiğimizden tutun da Davos’tan girip Malatya’ya kadar…

MUHARREM İNCE (Yalova) – Ya, bakanlara söyledi. Siz bakan yardımcısı mısınız?

BAŞKAN – Sayın Aydın, biraz önceki karşılıklı sataşmayı yeniden mi başlatalım? Lütfen ama.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Bakanlar kendini savunur. Yasamanın üyesisiniz, yürütme üyeleri orada.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Köyün yolunu yapmayıp Kürecik’in yolunu yaptığını ifade etti.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Böyle bir usul yok Sayın Başkan.

BAŞKAN – Tabii ki muhalefet partisi eleştirecek iktidarı. Bu eleştiri çerçevesi içinde olan konuşmaydı.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Eleştirecek de bunun böyle olmadığını bizler de ifade etmek istiyoruz efendim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Tutanaklara geçti efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Madde üzerinde on dakika konuşun.

BAŞKAN – Başka söz talebi yok."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız