SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Obama Kızmış

A- A+ PAYLAŞ

Beyaz Saray yönetimi, uranyum takas anlaşması yaparak İran’a hareket alanı yaratan Türk ve Brezilyalı liderlere kızgın. New York Times (NYT) Gazetesi’ne göre, Başkan Barack Obama, geçen ay Nükleer Güvenlik Zirvesi sırasında bir araya geldiği liderleri, BM şartlarını yerine getirmemek için İran’a bahane yaratmamaları konusunda uyardı.

Sonrasında da bir mektup yayınlayan Obama, endişelerini dile getirdi. ABD’nin dışında, Avrupa ve Rusya’nın da anlaşmaya şüpheyle yaklaştığını belirten NYT, Tahran’da imzalanan anlaşmanın bölge ülkeleri tarafından olumlu bir adım olarak nitelendirildiğini, bununla birlikte Tahran’ın samimi olup olmadığı konusunda bulunan şüphelerin giderilmediğini yazdı. Gazete şöyle devam etti: “İran devlet medyası, Brezilya ve Türkiye’nin arabuluculuğuyla İran’ın nükleer programı üzerinde Tahran ile bir uzlaşı sağlandığını savundu. ABD’nin ne yapacağının henüz belli değil. Türkiye ve Brezilya’nın takas anlaşmasına verdiği destek, Obama yönetimini zor durumda bırakabilir. ”

Türkiye zorlaştırdı

Türkiye ve Brezilya’nın arabuluculuğuyla İran’ın nükleer yakıt takası konusunda sağlanan anlaşma dünyada geniş yankı yaptı. Ancak Batı’da yorumlar büyük ölçüde ihtiyatlı ya da olumsuz. Batı medyası “ABD, Avrupa ve Rusya, anlaşmayı aşırı kuşkuyla karşıladı”, “İran’ı cezalandırma çabalarına yeni engel” şeklinde ifadeler kullandı. İşte o yorumlar:

Wall Street Journal: İran’ı cezalandırma çabalarına yeni engel. İran’ın nükleer anlaşması korku yaratıyor.

Washington Post: İran, gerçek bir uzlaşı önermeden nükleer müzakerelerde ilerleme hayali yarattı.

Hileli bir anlaşma

Times: Hileli bir anlaşma olduğu kesin gibi.

Süddeutsche Zeitung: İran’ın nükleer programına son vereceği şüpheli.

Neue Osnabrücker Zeitung: Diplomasinin bir başarısı mı, yoksa molla rejiminin yeni bir yanıltma manevrası mı?

El Pais: Türkiye ile anlaşma, yeni yaptırımları önlemeye yönelik bir taktik anlamına gelebilir.

Il Sole 24 Ore: ABD’yi ikna etmedi.

Üç temel çekince

TÜRKİYE ve Brezilya’nın arabuluculuğuyla Tahran’da imzalanan uranyum takas anlaşması, ABD’de olumlu karşılanmadı. İran’ın uluslararası anlaşmalara uymada başarısız olduğunu vurgulayan Beyaz Saray’ın anlaşmayla ilgili yaptığı “Kaygılarımız sürüyor” açıklamasının ardından, düşünce kuruluşlarından da olumsuz yorumlar geldi. Uluslararası Güvenlik ve Bilim Enstitüsü’nün Başkanı David Albright anlaşmayla ilgili 3 temel çekinceyi dile getirdi:

1- İran, bu anlaşmayla uranyumu yüzde 20 zenginleştirmek için yürüttüğü programı durdurmuyor. İran’ın, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile görüşmesi gereken birçok açık konu var. Ama onların dışında UAEK’den bağımsız iki yeni santrifüj daha kuruyor.

2- Anlaşma, 1200 kg. az zenginleştirilmiş uranyumu kapsıyor ancak bu rakam 2009 ekimine ait. O dönem İran’ın elinde 1500 kg. uranyum vardı. Şimdiye dek 7 ay geçti ve İran’ın şu anda 2300 kg düşük zenginleştirilmiş uranyumu var. Bu durumda 1200 kg’ı alsanız bile İran elinde kalan uranyumla bomba yapabilir.

3- Anlaşma İran’a 1 yıl içinde 120 kg yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum verilmesini öngörüyor. 1200 kg düşük zenginleştirilmiş uranyumun İran’a iadesi mümkün hale geliyor. Yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu sağlayacak Fransa, yakıtı ancak 2 yıl içinde verebileceğini söylüyor. Bu durumda uranyumun İran’a geri gitme ihtimali doğuyor.

İran kilidini o açtı

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran uranyumunun Türkiye’de takası ve saklanması için varılan anlaşmada yaşanan zorlukları, Preveze Deniz Savaşı öncesi Barbaros Hayreddin Paşa ile Haçlı Donanması Komutanı Amiral Andrea Dorya’nın taktikleriyle aştığını anlattı. Davutoğlu, İstanbul’da düzenlediği bilgilendirme toplantısında şunları anlattı: “Görüşmeler sırasında İran’a, Batı’daki anlayışı yıkacak bir sonuç almamız gerektiğini söyledim. Preveze Savaşı öncesi Barbaros Hayreddin Paşa ile Andrea Dorya, birbirlerini çok iyi tanıdıkları için, ‘Öyle bir şey yapayım ki karşımdaki yanılsın’ diye düşündüklerini anlattım. Kıbrıs için Bürgenstock görüşmelerindeki taktiğimizi aktardım. Bürgenstock’ta herkes Türk tarafı masadan kalkacak diye düşünüyordu. Biz masadan kalkmayarak Batı dünyasını şaşırttık.

Tahran’a gitmeden önce ABD Dışişleri Bakanı Clinton’la görüştüm. ‘İran’ın uranyum zenginleştirmesi devam edecek mi?’ diye sordu. Ben de devletlerin, ayrımcılık yapılmadan barışçıl amaçlı nükleer zenginleştirme hakkı bulunduğunu hatırlattım. Hiçbir Batılı benim karşıma çıkıp bizim taleplerimiz karşılanmadı diyemez. O zaman karşılarına bize söylediklerini, kağıtları ortaya çıkarırım. .”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız