SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ofer Şimdi de K.Irak'ta!

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye 'deki yatırım girişimleriyle gündeme gelen İsrailli Ofer şirketinin Kuzey Irak'ta gizli görüşmeler yaptığı ortaya çıktı.

Ofer ailesinin amacının ekonomik ilişkilerden çok Kürt-İsrail dostluğunu geliştirmek olduğu öne sürüldü.

İsrail'deki JSS News internet sitesinin haberine göre, dünyanın en zenginleri listesinde yer alan işadamı İdan Ofer, geçen ay Kuzey Irak'a gitti.

Ofer, Kürt Yönetimi Başkan Yardımcısı Kosrat Resul ve Başbakan Berham Salih'le görüştü.

Habere göre, İdan Ofer servetinin büyük bölümünü Kerkük petrollerine yatırmak, ayrıca Avrupalı ve Asyalı ortaklarla birlikte Basra'da rafineri inşa etmek istiyor.

Haberde ziyaretin ekonomik ilişkilerden çok Kürt-İsrail dostluğunun güçlendirilmesi amacı taşıdığı belirtildi.

Haberde, "Kürt yetkililer özellikle Türk-İsrail ilişkileri soğumaya başladığından beri bu ilginden memnunlar" ifadesi kullanıldı.

OFERLER VE TÜRKİYE..
Sami Ofer kardeşi Yuli Ofer ile birlikte Yahudi Ofer Biraderler (Ofer Brothers) grubunun sahibidir. 19 Şubat 1922'de doğmuştur. 1947'de Romanya'dan İsrail'e göçmüş olan babaları Joseph Herschovici'nin Hayfa'da başlattığı küçük gemi acentesi oğulları Sami ve Yuli'nin (sonradan soyadlarını İbranileştirerek Ofer adını almışlardır) yönetiminde dev bir uluslararası gruba dönüşmüştür. İki kardeş bir arada, Forbes dergisi dünya zenginleri sıralamasında 2005'de 3.1 milyar dolarlık bir servetin başında 188'inci sıradadırlar. İsrail'in ikinci büyük zenginleridirler.

Kamuoyuna karşı ketum bir tarz benimsemiş olan iki kardeş, başta gemi taşımacılığı, bankacılık, inşaat ve emlak sektörlerinde faaldirler. Monako'da yaşayan Sami Ofer daha ziyade denizcilik sektörleri ile ilgili faaliyetleri, Tel Aviv'deki kardeşi Yuli ise emlak işlerini idare etmektedir. Ofer kardeşler, 2004 yılında, grup içindeki müşterek varlıklarını resmen ayıracaklarını (Sami Ofer'in varlığının kardeşi Yuli Ofer'den çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir) ve çocuklarına birbirlerinden ayrılmış varlıklar devredeceklerini açıklamışlardır. Sami Ofer aynı zamanda tanınmış bir sanat koleksiyoncusu olup, dünyanın en büyük Marc Chagall tabloları koleksiyonuna sahiptir.

Sami Ofer, 2005 yılı içinde Türkiye'de, herbir operasyonda Global Menkul Değerler sahibi Mehmet Kutman'ın aracılığını kullanarak,

* Tüpraş'ın % 14.76 hissesinin başka herhangi bir aracı kuruma haber verilmeksizin ve kamuoyuna duyuruda bulunulmaksızın, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından alınan bir kararla, piyasa değerinin altında bir fiyatla ve Tüpraş'ın özelleştirmesi anında tatlı kar getirecek şekilde alması,

* [Galataport] ihalesini en yüksek teklifi vererek, önemli kolaylıklar içeren şartlarda alması,

* [Kuşadası] limanını özelleştirme ihalesini kazanarak alması,

işlerinde gündeme gelmiş, kamuoyunca ve siyaset kulislerinde yoğun tartışmalara sebep olmuştur. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Sami Ofer ile bizzat görüşüp görüşmediği konuları polemikler yaratmıştır.

2005'de TBMM Genel Kurulu`nda İstanbul`daki Galataport ihalesini alan İsrailli işadamı Sami Ofer tartışması yaşandı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, konuşması sırasında kendisinin otel odalarında Ofer`le ne görüştüğünü soran milletvekillerine, `Sayın Ofer saygın bir işadamıdır, öyle senin gibi palavra şeylerle uğraşmaz. Keşke 4-5 tane daha gelse de yatırımları artırsak` yanıtını verdi.

Bakan Unakıtan, ANAP milletvekillerinin laf atması üzerine de `Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Dır dır laf, millet iş istiyor. Biz milletin ta içindeyiz, milletin sesiyiz. Bu politikaya da aynen devam edeceğiz` diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız