Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Yasalarımız değişirken 'insanın değerinin' anlatılması konusunda sizden destek istiyoruz. Bu, okullarımızdaki atmosfer, öğretmenlerimizin tutumuyla ilgili. Düşünme, düşünceye saygı, başkasının farklılığını kolay kabul etme ancak eğitimle olur. Yasalarla çok geç gelişir. Sizden istirhamım, bu konularda biraz daha çevrenize mesajlar iletin. Gündeminizde olsun" dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenlerle Başbakanlık Yeni Bina’da biraraya geldi. Kendisinin de bir öğretmen olduğunu belirten Atalay, "Ben de bir öğretmenim ve öğretmenliğin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sebeple Başbakanımıza vekaleten sizlerle buluşmaktan ayrı memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum. Gençlerimizi yetiştiren en önemli meslek dalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Sizlerin sabrınızla, inceliğinizle, çocuklarımız ve ailelerine ülkelerine layık şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz" dedi.
İnsanoğlunun kendisine bahşedilen en önemli varlığının aklı olduğunu söyleyen Atalay, gençlerin araştırarak bilime ve öğrenme kabiliyetlerini de geliştirdiklerini ifade etti. Öğretmenlerin öğrettiğinden öte başka bir değer, yetiştiren, eğiten, terbiye eden, kendisindeki idealleri paylaşan bir kişi olduğunu belirten Atalay, aynı zamanda sadece öğreten değil, örnek olan kişiler olduklarını anlattı. Atalay, "Eğitim sistemiyle ilgili eleştiriler ve beklentilerde daima şöyle cümleleri duyduk, 'eğitim sistemimiz keşke en az bilgi kadar aklı kullanmayı, düşünmeyi, öğretmeyi ön plana alsa'. Özellikle bizim medeniyetimizde akıl çok kullanılmıştır, dolayısıyla bağnazlığa düşmeyen, yalın düşünmeyen, darlığa düşmeyen, geniş bakışla düşünen bireyler olması hepimizin temennisi olmuştur" ifadelerini kullandı.
Özgüven meselesinin Türkiye'de daima çok tartışıldığına dikkati çeken Atalay, "Burada da başından beri görevde bulunan biri olarak, bir ülkenin başarısı birilerinin özgüveniyle çok irtibatlı. Özgüveni artırmak, korkan, çekinen değil, 'ben yapamam' diyen değil 'ben yaparım' diyen nesiller. Ülkelerin gelişmesi için bunun değeri çok yüksek, bunu da çok önemli görüyoruz. 11 yılda bunu epeyce aştığımızı görüyoruz ama inanın en fazla kazanılacağı yer 'ilkokul, ortaokul ve lise'. Özgüvenin halen yeterince fazla olmaması sorun olarak görülüyor. Tarihiyle barışık olma, tarihine sahip çıkma. İmparatorluk varisiyiz, bunu yeterince paylaşmış değiliz. Bunu daha iyi değerlendirelim" diye konuştu.
Öğretmenlerin geçmişte devlet adamlarına ve liderlere yol gösterecek kadar cesur olduğunu anlatan Atalay, "En fazla hürmet gören konumda olmuşlardır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi onlara emanet ediyoruz, bundan daha önemli itibar olmaz. Öğretmenlerini ihmal eden toplumların güçlü olması da mümkün değil. Hak ettiği değeri vermeyen toplumun geleceği olmaz. Hükümet olarak da bunun hep farkında olduk. Daima daha fazla hürmet, değer verildiğinizin bilgisinde olun, biz onun bilincindeyiz. Özellikle de hükümet olarak, eğitimimiz 11 yıllık hükümetimizde en fazla destek gören kısmıdır. Devlet ve siyaset adamları, geleceğin sağlıklı şekilde inşası etmek için öğretmenleri hakettiği değerlerle buluşturmakla sorumludurlar. 10-11 yıl önceki bir öğretmenin aldığı maaşın değeri var elimizde. Bunları artırma yönünde çaba sarf ediyoruz. Eğitim en fazla yatırım yaptığımız bir alan ve devam ediyoruz. Yılların ihmalleri var onları telafi etmeye, kalitesini artırmaya çalışıyoruz. Her boyutuyla bu manada ileri adımlar atılıyor" şeklinde konuştu.
Önümüzdeki 15-20 yıla dönük olarak öğretmen atamaları, çalışma şartları, öğretmen evi gibi çok fazla planlamanın olduğunu söyleyen Atalay, bu planlamaların sadece maaş ve atanan öğretmen sayısıyla ilgili olmadığına işaret etti. Okul altyapılarında büyük değişimin olduğunu anlatan Atalay, olup bitenleri yakından takip ettiğini ifade etti. Türkiye'nin büyüyüp zenginleştiğini belirten Atalay, eğitim alanında altyapı olarak çok büyük mesafe alındığını ifade etti. Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokratik tutum, özgürlükçü bakış ve insan haklarındaki hassasiyettir. Hükümet olarak bu alanlarda çok çalışma yaptık. 11 yılın öyküsü aslında bir demokratikleşme öyküsüdür. Yasaları değiştirmekle zihniyet değişimini o kadar hızlı sağlayamıyorsunuz. Uygulamada halen zorluklarımızın olduğu alanlar var, bu insanların zihniyet değişi olduğunda başarılı olursun. Yasalarımız değişirken, insanın değeri konusunda sizden destek istiyoruz. Okullarımızdaki atmosfer, öğretmenlerimizin tutumuyla ilgili bu daha çok. Dolayısıyla daha en başlarda düşünme, düşünceye saygı, başkasının farklılığını kolay kabul etme ancak eğitimle olur. Yasalarla çok geç gelişir. Sizden istirhamım, bu konularda biraz daha çevrenize mesajlar iletin. Gündeminizde olsun. Darlığa, bağnazlığa düşenler bize zarar veriyor. Önyargılardan arınacak, geniş bakışlı olacak. Bu ülke öyle bir ülke ki herkes birbirine değer verecek. Gönülden bunu söyleyecek. Yani hoşgörülü, pozitif, darlığa düşmeyen, özgüvenli ve bu konularda rahat olan gençler."
Program kapsamında Başbakan Yardımcısı Atalay ve Milli Eğitim Bakanı Avcı, öğretmenlere hediyelerini takdim etti. Şırnak'ın Silopi ilçesinde beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan ve kentte yılın öğretmeni seçilen Pınar Demiray, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu iletmesi için Başbakan Yardımcısı Atalay'a sundu.
