SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Öğretmenliğin İtibarını Artırdık'

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:42:05
'Öğretmenliğin İtibarını Artırdık'
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, “Bizim 2023 eğitimdeki vizyonumuz; Cumhuriyetimizin 100. yılında; İstikrarlı büyüyen, bölgesel ve küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, dünyanın gelişmiş ilk on ülkesinden biri olacak, bölgesinde lider Türkiye'de nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesine uygun eğitim imkanlarını ve ortamlarını planlı, sistemli ve sürekliliğini de koruyacak şekilde herkes için sağlamaktır” dedi. 

MHP Grubu tarafından, "Öğretmenler hakkındaki mevcut sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla" verilen meclis araştırması önergesinin görüşülmesi esnasında AKP gurubu adına bir konuşma yapan AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, “Ülkemizin gelişim, değişim, dönüşüm ve kalkınmayı gerçekleştirerek gelecekle ilgili 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşmasında en önemli görev öğretmenlerimize düşmektedir. Eğitim ve gelişme arasındaki sebep sonuç İlişkisi dikkate alındığında; yüksek okullaşma, kaliteli eğitim, öğrenci başına yapılan harcama, eğitimin bütçedeki payı, yüksek öğretimde okullaşma ve ekonomik gelişmişlik arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Kuşkusuz ekonomik kalkınmışlıkta, ulaştırmada, bayındırlıkta, sağlıkta, adalette, savunmada ulaşılan son noktaları ileriye taşımak için bize en önemli ivmeyi kazandıracak olan unsur eğitim; eğitimin ivmesini ve kalitesini belirleyenler ise öğretmenlerdir” diye konuştu

“Bu kapsamda okullarımızı bilgi ve teknoloji çağının gereklerine uygun şekilde donatarak bizleri daha güzel bir geleceğe ulaştıracak gençlerimize ve o gençleri yetiştirecek öğretmenlerimize her türlü imkanı sağlamanın ve özlük haklarım daha da iyileştirmenin gayreti içindeyiz” ifadelerini kullanan Milletvekili Şahin, "AK Parti iktidarları döneminde yapmış olduğumuz bu çalışmaları yeterli görmüyoruz. Çünkü eğitim camiamızın tüm sorunlarının çözülmesi için yapılacak pek çok şey olduğunun bilinciyle şimdiye kadar hareket ettik ve bundan sonra da aynı bilinçle hareket edeceğiz. Bu düşüncede olan Bakanlığımızın; öğretmenlerin aleyhine bir söylem içinde olduğu iddiası insaf sınırlarını zorlayıcı niteliktedir. Bugün ne mutlu ki bütçede en fazla payı milli eğitime ayırmak bizlere nasip oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, 2002 yılında 7,5 milyar TL iken, 2013 yılında yüzde 532’lik artışla 47,4 milyar TL olmuştur. 2014 yılında 55,7 milyar TL olarak öngörülmesiyle, artış oranı 2002 yılına göre yüzde 642,6 olmuştur" ifadelerini kullandı. 

Şahin, "AK Parti iktidarları döneminde 2003 yılından 2014 yılına kadar 458 bin 496 kadrolu öğretmen alımı sağlanmıştır. 30.09.2014 tarihli Bakanlığımıza bağlı resmi örgün ve yaygın eğitim kurumlarında; 784 bin 720 öğretmen görev yapmaktadır. Ayrıca 62 bin 282 eğitim kurum yöneticisi ile birlikte toplamda 847 bin 2 öğretmen görev yapmaktadır. Eylül 2014 tarihi itibariyle özellikle engelli personel istihdamı kapsamında bin 582 öğretmen ve 9 bin 15 personel mevcuttur” şeklinde bilgi verdi.

Şahin daha sonra şunları söyledi:

“Yıllardan beri sürekli öğretmenlerimizin yaşam standartları ve çalışma koşulları ile ilgili Muhalefet Partilerimizin Klasik grup önerilerine konu olan öğretmen maaşları ile ilgili verilere baktığımızda : 9.derecenin 1.kademesindeki olan bir öğretmenimizin net maaşı 2002 yılında 470,20 TL iken , 01.01.2014 tarihi itibarıyla 2 bin 104 lira 62 kuruşa yükseltilmiştir. 2002 yılında aynı öğretmenin aylık 60 saat karşılığı ek ders ücreti 165 TL iken ,01.01.2014 tarihi itibarıyla 544,86 TL’ye yükseltilmiştir. 2002 yılında ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline toplam 635,20 TL geçerken 2014 yılında 2 bin 649 lira 48 krş. geçmektedir. 2002 yılına göre aynı Öğretmen’in eline geçen parada yüzde 317’lik artış sağlanmıştır. 9. Derecenin 1. kademesinde olan bir öğretmenimizin 2002 yılındaki 470,20 TL olan net maaşı Maliye Bakanlığının yayınladığı 2002 yılı ortalama dolar döviz kuru olan 1,506 TL’ye göre $312,22, aylık 60 saat karşılığı ek ders ücreti olan 165 TL ise $109,56 ve toplam (Maaş+ders ücreti) $421,78 karşılık gelmektedir. 2014 yılının 1. döneminde 9. derecenin 1. kademesindeki öğretmenimizin net maaşı olan 2.104,62 TL; Maliye Bakanlığının yayınladığı Ağustos 2013 ortalama dolar döviz kuru olan 1,955 TL’ye göre $1.076,53 dolara, 544,86 TL olan ders ücreti ise $278,70 karşılık gelmektedir. Toplamda ise; (maaş+ders ücreti) $1.355,23 karşılık gelmektedir. 2002 yılına göre (maaş+ders ücreti) dolar bazında artış miktarı $933,45’dır. 2002 yılında bir öğretmenin eğitim ve öğretim hazırlık ödeneği 175 TL iken, bu ödenek 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında 700 TL’ye, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında ise 850 TL’ye yükseltilmiştir. 2002 yılına göre yüzde 385’lik artış olmuştur. Enflasyon hesaplayıcısı söz konusu Aralık’taki en yeni mal ve hizmet sepeti ile yapılan hesaplama sonucuna göre, 2002 yılı ocak ayındaki 100 TL bir mal sepeti, 2014 yılı ocak ayında 326,13 TL yapmaktadır. Toplam değişim yüzde 226,13 tür. Bu durumda yeni göreve başlayan öğretmenin net maaşında ek ders hariç 2002 yılına göre, 2014 yılı Ocak ayı itibari ile enflasyondan arındırılmış olarak yüzde 121,47 ‘lik bir artış olduğunu görmekteyiz. Diğer taraftan OECD'nin 2014 raporuna göre; Türkiye'de 15 yıllık bir öğretmenin yıllık brüt maaşı (satın alma gücü paritesi kullanılarak hesaplanan) 2012 yılı için; okul öncesi eğitimi kademesinde 26.653 (OECD ortalaması: 37.350), ilköğretim I. kademede 26.678 (OECD ortalaması: 39.024), ilköğretim II. kademe ile ortaöğretim kademesinde 27.607 (OECD ortalaması: ilköğretim II. kademe 40.570; ortaöğretim kademesi 42.861) ABD Dolarıdır. Söz konusu raporun öğretmen maaşlarının bir de Türkiye bağlamında değerlendirildiği bölüm vardır ki, nedense bu bölümden hiç bahsedilmemektedir. Çünkü raporun devamında, ülkemizdeki aynı nitelikte eğitim görenlerin maaş karşılaştırmalarında öğretmen maaşlarının oldukça iyi olduğu görülmektedir. Şöyle ki; 15 yıllık bir sınıf öğretmeninin maaşı aynı yükseköğretim derecesine sahip 25-64 yaş grubu çalışanların ortalama yıllık kazancına göre yüzde 9 daha fazladır. Branş öğretmenleri ise aynı yükseköğretim derecesine sahip diğer çalışanlardan yüzde 13 daha fazla kazanmaktadır. Bu konuda OECD ortalamasına bakıldığında, ülkemiz, ekonomisi içinde öğretmen maaşlarına en çok pay ayıran ülkeler arasındadır. Türkiye aynı zamanda, 2000-2012 yılları arasında öğretmen maaşlarındaki reel artışın en fazla olduğu OECD ülkelerinden biridir. Öğretmen maaşlarını bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde artırmak ve iyileştirmek her zaman arzumuz ve isteğimizdir. Öğretmenlerin kadro, rotasyon, şiddet görme ve mobbing gibi sorunları olduğu iddiası ile ilgili ülkemizin bazı okullarında meydana gelen münferit vakalarla ilgili gerek adli ve idari soruşturmalarında yapıldığını burada özellikle belirtiyorum.”

Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:

“MHP Grup önerisini veren değerli Zuhal Topçu Hanımefendi öğretmenlerle ilgili grup önerisinde 12 yıllık AK Parti iktidarları tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarı ile oynanmış diye bir ifade kullanmış olduğunu görüyorum. AK Parti hükümetleri eğitimde yapmış olduğu tüm bu çalışmalarla öğretmenlik mesleğinin yöneltilen isnatın tersine öğretmenlik mesleğinin itibarını arttırmıştır. Çünkü bizim 2023 eğitimdeki vizyonumuz; Cumhuriyetimizin 100. Yılında; İstikrarlı büyüyen, bölgesel ve küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, dünyanın gelişmiş ilk on ülkesinden biri olacak, bölgesinde lider Türkiye'de nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesine uygun eğitim imkânlarını ve ortamlarını planlı, sistemli ve sürekliliğini de koruyacak şekilde herkes için sağlamaktır. Bunu da yeğane gerçekleştiren öğretmenlerimiz olduğunun bilinciyle hareket etmekteyiz. Bu sebeplerden dolayı MHP’nin vermiş olduğu grup önerisine katılmıyoruz.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız