SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Öğünmek Gibi Olmasın'

A- A+ PAYLAŞ

Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, "Öğünmek Gibi Olmasın" başlıklı yazısında, Prof.Dr. Mesut Parlak'tan dinlediği bir hikayeyi yazdı.

İşte o yazı:

ÖĞÜNMEK GİBİ OLMASIN..
Dostlar sohbetinde herkes "doğduğu yeri" öve öve bitiremiyordu.

Söz bir ara "Malatya'dan" açıldı.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak "öğünmek gibi olmasın" dedi:
- Ben Malatyalıyım.

Sonra söz Malatya'nın ilçelerinden "Yeşilyurt'a kaydı."

Yeşilyurt'un eski adı "Çırmıktı." Prof. Parlak yine "öğünmek gibi olmasın" diye araya girdi:
- Ben Çırmıktılı'yım.

Malatya "Sümerbank nedeniyle" Türkiye'de tekstilin doğduğu yerlerden.

Yeşilyurt da "el tezgahları nedeniyle" tekstilin "vatanı diye bilinen" ilçelerden.

Hacı Ömer Sabancı bir tarihte Çırmıktı'ya gitmiş. El tezgahlarını incelemiş.

"Fason olarak" iş yaptırmak istemiş. Çırmıktılı bir çocuk, Hacı Ömer Sabancı'ya "rehberlik" yapmış.

Akşam olmuş, Hacı Ömer Sabancı "otomobiline binip döneceği sırada" Çırmıktılı çocuğa demiş ki:

- Oğlum bütün gününü bana ayırdın... Bir cebimde kağıt 2.5 lira var... Öteki cebimde demir 2.5 lira... Hangisini istersin?.. Kağıt 2.5 lirayı mı, metal 2.5 lirayı mı?
Çırmıktılı çocuk "amca kendini üzdüğün şeye bak" diye konuşmuş:

- Demir parayı, kağıt paraya sarıp, veriver.

Malatyalının "işbilirliğini", Yeşilyurtlu'nun "girişimciliğini, uyanıklığını" konuşuyorduk. Prof. Dr. Mesut Parlak "bu hikayeyi" anlattı:
- Ben bunu Sakıp Sabancı'dan dinledim... Sakıp bey de babası Hacı Ömer Ağa'dan dinlemiş... Öğünmek gibi olmasın, ben böyle bir ilçedenim.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız