SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Oktay'ın Son Akşam Yemeği..

A- A+ PAYLAŞ

 Ankara polisinin, Gönül Songur’u kaçırıp, evlerine el koyarak senet imzalattıktan sonra öldüren bir çeteyi çökerttiği operasyonda, intihar ettiği açıklanan ancak ailesinin ısrarla cinayete kurban gittiğini savunduğu Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’la ilgili ilginç bir bağlantı daha gün ışığına çıktı.

 

Daha önce Songur’un kaçırılması olayıyla ilgili Oktay’dan yardım istendiğini belirlemesinin ardından, “intihar” dosyasını yeniden incelemeye alan polis, Oktay‘ın konuyla ilgili çete lideri Kenan G. ile birkaç kez görüştüğünü, olay günü ise Kenan G. ve bir adamıyla akşam yemeği yediğini tespit etti.

 

Milliyet’in aldığı bilgiye göre, polis, şubat 2009’da intihar ettiği açıklanan eski Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada ilginç bir bağlantıya ulaştı.

Evi alındı, öldürüldü

Ankara Emniyeti KOM Şubesi’ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekipleri, başkentte 28 Şubat 2007’de ortadan kaybolan Gönül Songur (28) isimli kadının, kendisine zorla senet imzalatarak para karşılığında fuhuş yapmaya zorlayan bir çete tarafından öldürüldüğünü tespit etmişti. Çetenin, fuhuş yapmayı kabul etmeyen genç kadını kaçırıp, zorla senet imzalattıktan sonra 3 evini elinden aldığı belirlenmişti.

 

Songur’un telefonunun son olarak Gölbaşı’nda ormanlık bir mevkiiden sinyal verdiğini tespit eden polis, eğitimli köpekler eşliğinde yaklaşık 2 hafta süren çalışmanın ardından, geçen mayısta Songur’un cesedine ulaşmıştı.

 

Cesede ulaşılmasının ardından çeteye yönelik 6 ilde yapılan operasyonda, aralarında örgüt lideri Kenan G., kardeşleri Ümit Altar G., Canan G. ile İbrahim Kesici’nin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alınmıştı. Zanlılardan İbrahim Kesici’nin, Songur’un sevgilisi olduğu ve Songur’u Kenan G. ile tanıştırdığı saptanmıştı.

 

Kesici’nin ayrıca, Behçet Oktay’ın sevgilisi olduğu ileri sürülen Nilgün Kesici’nin ve Oktay’ın ölümüyle ilgili tek görgü tanığı olan Halil Kesici’nin erkek kardeşi olduğu da ortaya çıkmıştı. Kesici’nin, Songur’un ortadan kaybolmasının ardından Nilgün Kesici aracılığıyla Oktay’dan yardım istediği de anlaşılmıştı. 2009’da Kesici’nin evinin önünde intihar eden Oktay’ın, çete tarafından öldürüldüğü ihtimali üzerinde duran polis, dosyayı yeniden mercek altına almıştı.

 

Soruşturmayı derinleştiren polis, konuyla ilgili ilginç bağlantılara ulaştı. Oktay’ın, Songur’un kaçırılmasıyla ilgili kendisinden yardım talep edilmesinin ardından, çete lideri Kenan G. ile birkaç defa bir araya geldiği belirlendi. Oktay’ın ayrıca, olay günü Kenan G. ve bir adamıyla birlikte Yıldız’daki bir balık restoranın akşam yemeği yediği tespit edildi. Oktay’ın gece gaç saatlere kadar süren yemeğin ardından mekandan ayrıldığı kaydedildi.

Ailenin itirazıyla dosya yeniden açıldı

Behçet Oktay, 25 Şubat 2009’da saat 02.00 sıralarında Dikmen Keklikpınarı Mahallesi 50. cadde 29 numaralı apartmanın önünde yaralı bulundu. Hastaneye kaldırılan Oktay, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve cenazesi doğum yeri olan Malatya- Hekimhan'da toprağa verildi. Olayı soruşturan Ankara Başsavcılığı, 20 Nisan 2009’da Oktay’ın “intihar ettiği” tespitiyle takipsizlik kararı verdi. Kararın ardından Oktay’ın ailesi, Adli Tıp, otopsi raporlarındaki tespitler ve şüpheli tanık ifadeleri uyarınca karara itiraz etti. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi de bu itirazı kabul ederek, soruşturmanın genişletilmesine karar verdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız