SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Okumaktan İmtina Edenler Var'

A- A+ PAYLAŞ

İstiklal Marşı'nın kabulünün 88. yıldönümü dolayısıyla Malatya'da bir tören düzenlendi.

Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Vali Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, 2. Ordu Komutanlığı İdari Kurmay Yar Başkanı Kıdemli Albay Nejdet Tuna, Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ceyhun Ceylan ve İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut'un yanı sıra askeri erkan, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile öğrenciler katıldı.

Törende ilk olarak Milli Mücadeleyi anlatan resim ve şiirlerden oluşan serginin açılışı gerçekleştirildi. Bir süre sergiyi gezen Vali Halil İbrahim Daşöz ve 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, sergi hakkında bilgiler aldı.

Abdulkadir Eriş Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan oratoryo sunumunun ardından şiir dinletisi gerçekleştirildi.

Törende daha sonra Malatya İnönü Üniversitesi İnkılap Tarihi Okutmanı Süheyl Alemdar, "İstiklal Marşı ve Kabulü" konulu seminer verdi. Alemdar, "İstiklal Marşı, milletin acılı ve buhranlı anlarında Mehmet Akif Ersoy gibi büyük bir şairin milletin ruhuna tercüman olarak yazdığı bir ümit, iman, istiklal, var oluş, azim ve kararlılığın ifadesidir. Ne yazık ki, Akif'i anlamadığımız ve anlatamadığımız ve de milli ruhtan mahrum ettiğimiz insanlarımızdan bazıları 1979 yılında bir üniversitenin açılış törenin de İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmamış, ayağa kalkan insanları da çekerek, oturtmaya çalışmışlardır. Daha sonra Enternasyonal Marşımızı, İstiklal Marşımızın yerine asmışlardır. Maalesef diğer bir grup, İstiklal Marşı okunurken, Ezan isteriz diyerek, oturma eylemi yapmışlardır. Muhterem misafirler, maalesef bugün de ruhuna yabancılaştıkları İstiklal Marşımızı, toplantılarında okumaktan imtina edenler ve İstiklal Marşımızı gerici bulanlar ortaya çıkmaktadır" dedi.

ÜNİVERSİTEDE..
İstiklal Marşı'nın kabul ediliş yıldönümü nedeniyle İnönü Üniversitesi'nde de bir panel düzenlendi.

Konuya ilişkin Üniversiteden yayınlanan bülten şöyle:

"İstiklâl Marşı’nın kabul edilişi, Üniversitemiz tarafından “ İstiklâl Marşı’nın Kabul Edilişi ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” kapsamında düzenlenen bir panelle anıldı. Prof. Dr. Sebahattin Arıbaş, Doç. Dr. Turan Sağer ve Okt. Aykut Dönmez’in konuşma yaptığı anma günü paneline Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Süheyla Ünal, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlhan İçen, dekanlar ve öğrenciler katıldı.

“ Mehmet Akif Ersoy’un Kişiliği ve Eğitim Anlayışı” başlıklı bir konuşma yapan Prof. Dr. Sebahattin Arıbaş, Akif’in kişiliğinin detaylarına indiğimiz takdirde kahramanca bir mücadelenin neticesinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin milli marşını O’nun yazmasına şaşıramayacağımızı belirtti. Akif’in kişiliğinin koskoca bir imparatorluğun çöküş, kültürel ve toplumsal yıkım ve değişim döneminde olgunlaştığını aktaran Prof. Dr. Arıbaş, devletin yıkılmasının engellemek isteyen birçok aydın gibi Mehmet Akif’in bir düşünceyi doğru yol kabul ederek bu yolda ilerlediğini dile getirdi. 1. Dünya Savaşı yıllarında da milli mücadele döneminde de kurtuluş için canla başla çalışan Mehmet Akif Ersoy’un hayatını kısaca anlatan Prof. Dr. Arıbaş, Akif’in doğu ile batı sentezinin neticesinde ortaya çıkacak olan bize has bir eğitim sistemini savunduğunu belirtti. Prof. Dr. Sebahattin Arıbaş, Mehmet Akif’in, İslami değerleri temele koyan bir milliyetçilik görüşüne sahip olduğunu belirterek emperyalist batının sömürü düzenine her zaman karşı durduğunu aktardı. Akif’in bu karşı duruşunun asla modernlik karşıtlığı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Arıbaş, Akif’in, değerlerimize sahip çıkarak gelişmiş medeniyetlerin ilim ve bilim adına yaptıklarını bu topraklarda harmanlayabileceğimizi düşündüğünü ifade etti.

Prof. Dr. Arıbaş’ın konuşmasının ardından söz alan Okt. Aykut Dönmez, “ İstiklâl Marşı’nı Ortaya Çıkaran Tarihi Şartlar” başlıklı bir sunumda bulundu. İstiklâl Marşı’nın yazılış sürecini tarihi olaylardan bağımsız olarak değerlendiremeyeceğimizi kaydeden Okt. Dönmez, bu tarihi kavramlardan birkaçının da şark meselesi ve Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi olarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı. İstiklâl Marşı’nın yazıldığı dönemde, dünyanın ve Türkiye’nin sosyo-ekonomik durumunu ve batının sömürü sistemiyle kurduğu üstünlüğün Türklerin konumuyla bağlantısını ele alan Okt. Dönmez, Haçlı zihniyetiyle hareket eden batı güçlerinin Osmanlı Devleti’ni yıkmakla yetinmeyip, Türkleri Anadolu’dan defetme gayretlerinin verilen şanlı Kurtuluş Savaşı ve kahramanlıklarla dolu milli mücadele ruhu sayesinde sona erdirildiğini aktardı.

Mehmet Akif Ersoy’un, dünyanın ve Türklerin gidişatını çok iyi değerlendiren bir aydın olarak tüm bu süreci derinden yaşadığını ve bu duygu ve düşüncelerle İstiklâl Marşımızı kaleme aldığını belirten Okt. Aykut Dönmez, bugün milli marş olarak okuduğumuz eserin yüzlerce yıllık tarihi olayların etkisiyle yazıldığını unutmamız gerektiğini vurguladı. Okt. Aykut Dönmez’in sunumunun ardından “ İstiklâl Marşı Besteleri” başlıklı sunumuyla Doç. Dr. Turan Sağer söz aldı. Askeri bir toplum yapısına sahip olan Türklerin yüzyıllardır farklı marşlara sahip olduklarını belirterek konuşmasına başlayan Doç. Dr. Sağer, batı formlarında düzenlenmiş marşların ise Osmanlı Devleti’ndeki batılılaşma hareketleriyle birlikte ortaya çıktığını belirtti. Tarihimizden farklı marş örnekleri sunarak konuşmasını derinleştiren Doç. Dr. Sağer, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında herhangi bir milli marşa sahip olmayışımızın dış toplantılarda sıkıntılı durumlara yol açtığını tarihi örneklerle açıkladı.

Milli Marşımız için düzenlenen şiir yarışmasına gösterilen ilginin, şiirin bestelenmesi için düzenlenen beste yarışmasında görülmediğini aktaran Doç. Dr. Sağer, yirmi dört farklı bestecinin sunduğu bestelerin arasından bir seçim yapılamadığını fakat yarışmaya katılan bu bestecilerin kendi muhitlerinde bestelerini çaldıklarını ve bu durumun da bir karışıklığa yol açtığını çalınan bestelerden örneklerle aktardı. Sonuçta İstiklâl Marşımız için seçilen bestenin son halinin Milli Marşımızın kabulünden uzunca bir süre sonra denk geldiğini dile getiren Doç. Dr. Dönmez, bu durumun da yine Milli Marşımızın sözlerinin çok beğenilmesi ve bu sözlere uygun olan bestenin seçilmesinin zorluğundan kaynaklandığını ifade etti."

ÖLMEZTOPRAK'IN MESAJI..
Öte yandan, AKP Milletvekili Fuat Ölmeztoprak da yayınladığı mesajda, şöyle dedi:

"Vatanın bağrından çıkarak ilmini, kalemini ve ömrünü yurduna adamış olan Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY İstiklal Marşı’nı milletine armağan ederek, mısralarında adeta milletinin haykıran sesi olmuştur.

Türk milletinin düşmana karşı azim ve kararlı dik duruşunu şiirinde vurgulayan Mehmet Akif Ersoy'un, ülkenin düşman işgali altında inlemesinden, çekilen sıkıntılardan, yokluklardan, koskoca bir cihan devletinin düştüğü halden esinlenerek yazdığı şiir 12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de milli marş olarak kabul edilmişti. Her bir satırında yüce Türk Milleti'nin büyük zorluklar altında yeniden bir devlet kurduğunu anlatan bu güzel esere şeklen ve ruhen bağlı kalırsak o günleri bir daha yaşamayız diyor,bu vesileyle;İstiklal Marşı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından milli marş olarak kabul edilişinin 88. yıldönümünde, başta büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını ve milletimize İstiklal Marşı’nı armağan eden büyük şair Mehmet Akif ERSOY'u rahmet minnet ve saygıyla anıyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız