SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Olay Bir Terör Olayıdır'

A- A+ PAYLAŞ

Yayınevinde 3 kişinin vahşice katledilmesi olayı ile ilgili incelemeler yapmak üzere CHP'den Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen başkanlığında, MKYK Üyesi ve Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı, Malatya Milletvekilleri Mevlüt Aslanoğlu ve Muharrem Kılıç'tan oluşan bir heyet Malatya'ya geldi. Kılıç, kız kardeşinin vefatı nedeniyle heyetin incelemelerine katılamadı.

Sevigen, Vali Halil İbrahim Daşöz'ü ziyaretleri sırasında "Vali beye tüm Malatyalıların nezdinde geçmiş olsun diye diyorum. Bu olayı Malatya’ya mal etmemek lazım diye düşünüyoruz. Malatya çok önem verdiğimiz, Türkiye’nin önem verdiği çok hassas bir il. Çok önemli bütün dinlerin ortak yaşadığı bütün kültürlerin ortak bir mozaik olduğu bir ilimiz.

Herkes her şeyi söylüyor. Değişik yollardan, ifadeler alıyor alınmıyor, içeriden bilgi sızdırılıyor, ama tam net böyle yöneticilerle görüştüğümüz zaman herkesin söylemedikleri şeylerin çıktığını söylediler. Biraz öncede Savcı beyle de konuştuk. Bu konular çok hassa konular. Çok emin bilgi sahibi olmadan, ileri geri yazılar, manşetleri atılmaması gerekir diye düşünüyoruz. Heyet olarak düşüncelerimizi daha sonra size aktaracağız." diye konuştu.

Sevigen, zanlıların daha önce kuru sıkı tabancayla ateş ettikleri gerekçesiyle yakalanıp bırakıldıkları yolundaki bir soru üzerine, "Onu emniyet müdürüne soracağız. Öyle bir olay olmuş gibi söyleniyor, ama konuşmadan bir şey söyleme durumunda değilim."dedi.

Görüşme sırasında Vali Daşöz de, "Düzenli olarak bilgi veriyorum. gerektiğinde vereceğim. Adli süreç devam ediyor. Sizede ihtiyaç duyulan konularda bilgi vereceğiz. Sizden istirhamım şu. Kesinlikle emin olmadığınız, olayın mahiyetinin tam olarak öğrenmediğiniz, tespit etmediğiniz bir konuda lütfen sizlerde yardımcı olursanız, bu eğer bir kirlenme söz konusuyla buna katkı yapmamış oluruz."diye konuştu,

Sevigen, daha sonra Valilik önünde soruları yanıtlarken, "Gerek savcı, gerek Vali, gerek emniyet müdürü ile gerek yurt müdürü ile görüştük. Malatya çok mozaiklerin yaşadığı, bütün insanların dinini mezhebi rahat rahat kullandıkları,düşüncelerini özgürce anlatabildikleri bir il Malatya. Böyle bir olay olmuştur. Bütün emniyet, valilik, istihbarat örgütü üzerinde duruyor, araştırma yapıyorlar. Soruşturma gizliliği devam ediyor. Çok fazla bilgi paylaşmak istemiyorlar gibi düşünüyorlar. Çünkü değişik bilgi kirliliği olduğuna inanıyorlar, Valilik, savcılık, emniyet. Bu konuda hassas. Bu konuda emin olmadıkları, tam araştırmadıkları konular üzerinde yorum yapmak istiyorlar.

Bir kere atlayan, öbür zanlıların biz talimat aldık, boğazını kesti diye. Çok dikkat etmeleri gerektiğini ,Emre’nin çok dikkatli korumasını gerektiğini rica ettik, onu istedik. Gerek doktorunun, hemşirenin, gerek orda emniyet personelin ve arkadaşların çok iyi bakmaları gerektiğini, çünkü herkes onun üzerine kilitleniyor. Eğer ona bir şey olursa, sanki kapanacakmış gibi izlenim var.Ama bunun altından başka şeylerin çıkacağı da düşünülüyor. Yani bu münferit 5 kişinin bir araya gelip ‘ hadi biz vatan millet için, din için yaptık mı’ yoksa bunun arkasında bir çete mi olduğunu araştırıyorlar. Bunu soruşturuyorlar. Başka bir örgütün olacağı, iç ve dış güçlerin olacağı düşünceleri de var. Bunun için çok hassas davranıyorlar, çok dikkatli götürüyorlar. Çok titiz ve incelikle olayın üzerine gittiklerini gördük. Esas soruşturma aşamasına geçmemişler. Gözaltı süresini uzatmak için zaman almışlar."dedi.

Sevigen, kuru sıkı tabanca kullanma nedeniyle zanlıların gözaltına alınıp salıverildikleri yolundaki bir soruya, "Sorduk onu da. Öyle bir uygulama olmuş. İşte kuru sıkı tabancayla. Biliyorsunuz 2 türlü suç unsuru var diyorlar. Kuru sıkı tabanca her yerde satılıyor diyorlar. Bir eğer açık yerde gösterin tehdit unsuru gibi gösterse, yada ateş ederse. Onlar zannedersem ateş ederken böyle bir rapor tutulmuş, tutanak tutulmuş. O da para ödeyerek çıkabilecek nitelikteymiş. Tutanak tutulmuş. İlk gün kayıt olmadığı söyleniyor. İlk baştaki olaylarla. Ama bu sadece bir tutanak olduğu söylüyorlar. Biz onlardan tutanağı kim imzalamış, hangi görevli memur imzalamış, onları rica ettik, bunlar üzerinde de durulmasını gerektiğini söyledik.

Burada kaygılarımızı, bu olayın kapanmamasını, Trabzon, Hrank Dink kapanmaması gerektiğini anlatmamaya çalıştık.

İçişleri Bakanlığının duyarsızlığı, İçişleri bakanlığının buraya gelip incelediğini de görmedim. Öyle bir duyarsızlık, vurdumduymazlık sadece üzüntülerini bildiren açıklamalar ile geçiştiriyorlar. Hassas bir konu. Üzerinde bana göre çok durulması gereken bir konu. İşte 1 Alman, 2 Türk vatandaş katlediliyor, öldürüyor ama hükümetten çok ciddi izlenim yok. Sadece Vali, emniyet müdürü ve savcıya kalmış bir olay. Oysaki bu çok önemli bir konu. Uluslararası boyutu var mı yok mu bunu araştıracak. Yani buradan kurtarmak lazım. Hükümetin el koyması lazım. Başbakanın, içişleri bakanının ben üzülüyorum, üzüntülerimi bildiriyorum, kınıyorum demekle bu iş olmaz. Bu olayın altına çok ciddi olarak gidilmesi gerektiği bir olay olarak düşünüyor.

Hastahanede yatanın onun korunması gerektiğini söyledik. Hem de tutanakta polis arkadaşların kim olduğunu, hem de biz yurt müdürüyle de görüştük. Yurt müdürü, daha önce uygunsuz olmayan,. herkes kavga eden, yurda zarar verdiği için biz onu attık diyor. Zaten 2 aylık bir süre kaldığı için onu iptal ettik diyor.

En çok üzüntüm, içişleri bakanının bütün bu olaylar olmasına rağmen, Hrank Dink, Trabzon olayları gibi buradaki olaylar olasına rağmen duyarsız kalmaları. Hükümetin duyarsız kalmaları. Hükümet bir münferit olay gibi bakıyor, görüyor. Hiç kimsenin umurunda değil. Burası sadece Savcıya, işte Vali beye, ne kadar bilgi veriyorlar, vermiyorlar, belli ölçüler içerisinde. Ve emniyet müdürüne kalmış bir olay.

Bunun altında başka çete işleri, daha başka teşkilatlarla bağlantıları var mı yok mu diye bir konuda araştırma yok. Onu gördük. Umarım hükümet üzerinde titiz, hassasiyetle durursa bunları da ortaya çıkartır diye düşünüyorum."yanıtını verdi.

CHP’DEKİ AÇIKLAMALAR
Sevigen, CHP il Merkezi'nde de şu açıklamayı yaptı:

"CHP heyeti olarak, bütün Malatyalıları, bütün vatandaşlarımıza, bütün Türkiye’ye geçmiş olsun diyoruz. Bu çok vahim bir olay, hepimizin kınadığı, hiç kabul edemeyeceğimiz bir olay, tahammül edemeyeceğimiz olay. Hele hele Malatya gibi bütün mozaiklerin , 72 milletin yaşadığı, bu insanlara hoşgörüyle bakan. Sokağa çıktığım zaman her insanın büyük üzüntü duyduğu, acı duyduğu bir şehire böyle bir olayın yapılmış olması bizi derinden yaralamıştır. CHP olarak buna duyarsız kalamazdık. Çünkü hükümetin gerçekten çok duyarsız kaldığını gördük.

Hükümetin bu konuda ne kadar sıradan bir olay , münferit bir olay gibi baktığını inceledik. Burada parti olarak duyarsız kalmadık. Genel Başkanımızın talimatıyla 4 Milletvekili olarak buradayız.

Valilik, Savcılık, Emniyet ve yurttan aldığımız bilgileri derleyip rapor halin getirip önce partimize vereceğiz gerekirse içişleri bakanlığına vereceğiz.

Bizim aramızda, dini, ırkı, mezhebi, konumu, alt kimlik, üst kimliği ne olursa olsun biz insana insan gibi bakarız. Onlar bizim zenginliğimiz, mozaiklerimiz diye bakarız. Onlarla bir araya yaşamak için çaba sarf ederiz. Biliriz ki onlarla bir olduğumuz, zaman onlarla beraber olduğumuz zaman daha çok zenginleşeceğiz, daha çok dünyaya açılacağız, daha çok birbirimize kaynaşmış ve insan olduğumuzun farkına varacağız.

Burada bizi en çok üzen olay, profesyonel bir kadronun Malatya’ya gelmediğini gördük. Yani büyükelçilikten görevliler geliyor. Alman büyükelçiliğinden, kriminal uzmanlar geliyor buraya araştırma yapıyorlar. Ama bizim bu konuda uzman, birinci sınıf uzman istihbarat örgütlerimizden, Ankara’dan MİT’ten, işte teşkilatlardan kim uzmansa. Örgütlerle ilgili bir çalışmaları olmadığını, çok öyle bir profesyonel bir kadronun buraya gelmediğini gördük.

Yakalananların bir kısmı biz yapmadık, hastahanede yatan Emre yaptı diyorlar. Biz Emre’nin orada korunmasını istedik. Bu konuda emniyet, vali ve savcıdan hassasiyet rica ettik. Emniyet müdürü biz oraya zaten oraya görevli koyduk, isterseniz tekrar güçlendiririz dediler. Jandarma Alay komutanı da öyle söyledi.

İstihbarat örgütleri ile ilgili olarak dışarıdan uzman kadroların gelip burada, çok iyi niyetli bir savcı var. Hiç tereddüt etmiyorum. Kendisi branşında çok başarılı olabilir. Kendisi çok iyi niyetli. Ama ben gerek savcını, gerek emniyet müdürünün bu olayın üzerinde kendi getirdiklerinden üzerine daha geleceklerinin , yardıma ihtiyaçları olacağını hissettim. Çok iyi niyetli olabilirsiniz. Bu konuda uzmanların buraya gelip bu konuya müdahale etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Olay bir terör olayıdır. Kabul edilemez bir vahşettir. Bunun arkasını istihbarat çözecek, hükümet çözecek, bunun arkasını içişleri bakanı çözecek. İçişleri Bakanı sırf kınamayla geçiştirip, bunun üzerine gitmezse, hatta buraya gelmezse. İçişleri Bakanının şimdi burada olması lazım. Ne işi var İçişleri bakanının. Burada 3 vatandaş öldürülmüş, katledilmiş. Malatya böyle bir olayın içerisinde. Arkasında çete var mı yok mu araştırılıyor. Dış güçler iç güçler mi var araştırılıyor. Ama hükümetten tam bir yetkili gelip burada müdahale etmiyor.

Aynı Trabzon gibi, Hrank Dink gibi sadece kınamayla geçiştiriliyor. Hangi siyaset adamı olursa olsun içişleri bakanının yerinde kim olursa olsun, o koltuktan oturmaması lazım. Burada olması lazım. Burda olmuyorsa istifa etmesi lazım. Başka bir seçeneği yok. Bundan daha vahim bir olay olabilir mi. Bu olayın Türkiye’ye ve Malatya’ya zarar verdiğine inanıyoruz. Buradan bütün Avrupa ülkelerine dış ülkelerine, bizi kim izliyor, kim dinliyorsa Türkiye çok sağduyulu, çok çağdaş bir mozaik olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Bizim ayrı gayrimiz yok."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız