SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ön Şartımız İdam Cezası"

A- A+ PAYLAŞ

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 24 askerin şehit olduğu hain saldırıyı kınayarak, yeni anayasada terör suçları için idam cezasının mutlaka getirilmesi gerektiğini söyledi.
  
BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası nedeniyle Malatya Adliyesi'ne ifade vermek üzere gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Hakkari'de 24 askerin şehit düştüğü terör saldırısını kınadı.
  
Destici, "O hain PKK terör örgütünü ve onların siyasi uzantılarına, onlara sempati duyanları bir kere daha nefretle lanetliyorum. Ben her zaman söyledim, bugün ve geçmişte yaşadıklarımızın vebali 27 yıldır, bu ülkeyi yöneten siyasi otorite ve askeri bürokrasinin omuzlarındadır. Maalesef ülkemizi yönetenler, 27 yıldır terörle gerektiği gibi, hiç bir anlamda ne güvenlik boyutunda ne psikolojik anlamda, ne istihbarı anlamda ne de ekonomi anlamında, ne dış desteği anlamında gerçek anlamda bir mücadele sergileyememişlerdir. Biz Kandili bombalamaktan bahsediyoruz, halbuki Türkiye'ni içerisinde pek çok Kandiller var, pek çok kamplar var. Terör örgütünün konuşlandığı, eylemlerine hazırlık yaptığı pek çok nokta var. Maalesef biz kendi güvenlik güçlerimizi koruyamaz, onların güvenliğini bile sağlayamaz bir noktaya gelmişiz. 27 yıldır her şehit cenazesi geldiğinde, 'terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla sürecektir' diyenler ve her terör öylemi olduğunda 'Bu terör örgütü can çekişiyor. Bu bunun bitme gösterge ve emaresidir' diyenlere terör örgütü inatla, daha önce bir noktaya, ayda bir, 15 günde bir terör olayı gerçekleştirme kabiliyeti varken, bugün geldiği noktada bir günde 8 ayrı noktadan maalesef güvenlik güçlerimize saldırabiliyor, terör olayı gerçekleştirebiliyor. Dün Bitlis’te 3 sivil ile birlikte 5 polisimiz şehit oldu. Bugünde, açıklanan resmi rakamın çok üzerinde şehit olduğu, maalesef bize gelen bilgilerin içinde de var, haberler arasında da var. İnşallah öyle değildir. Resmi açıklanan rakamlar bile çok büyük rakamlar. Gayri resmi rakamlara göre ise, bunun iki katı şehit olduğundan bahsediliyor. Gerçekten bu milletimiz ve devletimiz adına, hepimiz adına çok üzücü ve aynı zamanda utanç verici bir şey. Maalesef bizler kendi güvenlik güçlerimizi, kendi askerlerimizi, kendi çocuklarımızı koruyamaz bir noktaya gelmişiz" ifadelerini kaydetti.
 
“YENİ ANAYASA İÇİN ÖN ŞARTIMIZ TERÖR SUÇU İÇİN İDAM CEZASIDIR”
Terörle mücadele için terör suçları için idam cezasının da getirilmesini yeni anayasa çalışmaları kapsamında istediklerini belirten Destici şunları söyledi, "bundan sonrası yapılması gereken, terörle mücadelede bugüne kadar yapılmayanların artık yapılması gerekiyor. Hukukun bir an önce işletilmesi gerekiyor. Özellikle terör suçları için idam cezasının mutlaka geri getirilmesi gerekiyor. Yeni anayasada bizim BBP olarak en ön şartlarımızdan birisi bu olacak. Mutlaka idam cezası geri getirilmeli. PKK'ya siyasi anlamda, maddi anlamda destek verenlerin hukuk önlerinde mutlaka cezalarını çekmesi gerekiyor. Bizi yönetenler artık bu gaflet uykusundan uyansınlar. Artık sabır taşını çatladığı yerdeyiz. Bizi yönetenleri gaflet uykusundan uyandıracak olan da milletimizdir. Milletimiz öyle bir tepki göstermeli ki, öyle bir irade ortaya koymalı ki, bizi yönetenlerde artık gaflet içerisinde bu olayları günü geçiştirmeye çalışmamalıdır. Çünkü her bu tür hadiseler yaşandığında bir iki dış operasyonla, bir iki iç operasyonla bu işler unutturulmaktadır. Biz BBP olarak 4 yıl önce rahmetli genel başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte başta Cumhurbaşkanı ve başbakan olmak üzere bütün yetkililere sunmuştuk. Ben 1.5 ay önce bunu sayın başbakan ve sayın ana muhalefet partisi lideri ile görüştüm. Raporumuzu kendilerine sundum. Artık siyasetçilerimizin bu işin üzerinde siyaset yapmayı bırakıp, bir araya gelip, ortak akıl ve ortak bir projeyle terör belasını üstesinden gelmemiz lazım. Kimse bu işin üzerinden siyaset yapmasın. Milletimiz, artık duyarlılığını en üst seviyeye çıkartıp, tabiri caiz ise, bizi yönetenlerin kulağını çekmesi zamanı geldi diye düşünüyorum."
  
İFADE VERDİ

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ve BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülifer Yazıcıoğlu, helikopter kazası soruşturması kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı ile görüştü.

BBP Genel başkanı Mustafa Destici ve Gülifer Yazıcıoğlu, Malatya Adliyesi'ne gelerek BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve İHA Muhabiri İsmail Güneş ile birlikte toplam 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına yönelik soruşturma kapsamında kendilerine ulaşın yeni bilgileri, soruşturmaya bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan'a aktardılar.

Yaklaşık 4 saat süren görüşmenin ardından açıklamada bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Desteci, "Müşteki sıfatıyla hanımefendi ve ben BBP Genel Başkanı olarak müşteki sıfatıyla bizdeki bilgileri savcılarla paylaştık. Bize son günlerde gelen bilgileri kendileri ile paylaştık, kendilerine aktardık. Soruşturmada gizlilik var. Bu süreçle ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. Bizim buraya geliş amacımız sadece bu" dedi.

Bir ajans tarafından adliyeye gelişlerinin farklı olarak yansıtıldığını belirterek, bu duruma tepki gösteren Destici, "Rahmetli Genel Başkanımızın eşi Gülifer Yazıcıoğlu ve avukatlarımız ile birlikte geldik. Savcılarımızla dava süreciyle ilgili olarak bir görüşme yaptık. Müşteki sıfatıyla da bildiklerimizi anlattık, bilgi aldık. Görüşme talebi, benim ve yenge hanımın talebi üzerine gerçekleşti. Ben hep şunu söyledim; ben rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun makamında oturuyorum, BBP'nin genel başkanıyım. Bu
hadisede yüzde 1 kaza ihtimali var mı, var. O zaman ben onu da düşünerek hareket etmek zorundayım. Ben yorum yapacak bir makamda oturmuyorum. Ben olayın çözülmesi için hukuka yardımcı olacak, hukukun önünü açacak ve bu olayın aydınlanması için hukukçu arkadaşlarımla birlikte, bu süreci yaşarken de hiç bir kurumu veya kişiye haksız yere kamuoyu önünde suçlamak, zan altında bırakmak gibi bir şeyimiz asla yok. Bizim kurum ve şahıslardan istediğimiz, bu olayla ilgili neyi biliyorlarsa, bu olayın aydınlığa kavuşması için cesaret göstersinler. Oligarşi bir bürokrasi ile karşı karşıyayız. Türkiye'de maalesef hem sivil ve hem de askeri bürokrasi, oligarşik bir yapılanmada. Bunun zorluğunu yaşıyoruz. Kurumlar kendi içinde hata yapan, ihmali olan veya varsa kast içerisinde olanların belirleyip, hukuka teslim etmeleri ve hukukunda kendilerinden istediği bilgileri net bir şekilde hukuka göndermeleri dava sürecinin daha sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlayacaktır. İstenen bilgi ve belgelerin kurumlar tarafından savcılığa gönderilmemesinin cevabını arıyoruz. Bunun sağlanması içinde elimizden geldiği kadarıyla gayret gösteriyoruz. Bizim bir tek istediğimiz bir şey var, bu sürecin sağlıklı bir şekilde aydınlatılmasını istiyoruz. Daha önce de söyledim, biz bir kan davası peşinde değiliz. Biz bunu da hukuk adına, devlet adına, millet adına istiyoruz. Bu hadise aydınlatılsın. Bu hadise aydınlatılırken de, Türkiye'de bu tür hadiseler şüpheli bırakılmasın, örtülü bırakılmasın ve Türkiye şeffaf bir sürece girsin. Çünkü hep bu tür hadiselere parmak sallanmış. Biz artık diyoruz ki, millet parmak sallanmasın, neyse bu ortaya çıksın. Bizim uğraşımız bu" diye konuştu.

Öte yandan, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülifer Yazıcıoğlu, basına görüntü vermemek için adliye binasından ayrı olarak çıktı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız