SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ona 'Mazlum Memet' Derlerdi"

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:16:03
A- A+ PAYLAŞ

Şırnak'ın Beytüşşebbap ilçesinde PKK'lı teröristler tarafından şehit olan Doğanşehir-Sürgülü Yüzbaşı Ali Alkan'ın, ailesinin yerleşik olduğu Osmaniye'deki cenaze töreni sırasındaki tepkisiyle gündeme gelen ağabeyi Jandarma Yarbayı Mehmet Alkan'ın, arkadaşları arasında "Mazlum Memet" lakabıyla tanındığı belirtildi. Sözlerine tepki gösteren ve AKP'li oldukları öne sürülen bazı sosyal medya kullanıcılarının, Alevi olduğu yolundaki iddialarına karşın, Sünni bir ailenin çocuğu olan Yarbay Mehmet Alkan'ın bir arkadaşının, twitterdeki hesabında paylaştığı yazı, odatv.com'da haber konusu oldu.

odatv.com'daki haber şöyle:

"Şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan, cenaze törenindeki “Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonuna kadar savaş diyor” haykırışıyla ülke gündemine oturdu.

Milyonların sesini en acı günde, şehit kardeşini toprağa verirken haykıran Yarbay Alkan’ın meslek hayatında yaşadıkları da bu isyanı daha iyi anlatıyor. “Mazlum Mehmet” lakaplı Yarbay Alkan’ı eski silah arkadaşı Sinan Kocaoğlu anlattı.

Sinan Kocaoğlu, Facebook hesabında bir yazı kaleme alarak Yarbay Alkan ile yaşadıklarını aktardı.

“MEHMET'İN KORKUSUZLUĞUNUN İSPATIDIR”

Yarbay Alkan’ın hem Harbiye'den hem de Ankara Hukuk'tan arkadaşı olduğunu ifade eden Kocaoğlu, “Çalışkan, kafalı bir Anadolu çocuğudur. Aynı zamanda da mert ve delikanlıdır. Öyle olmasa kardeşi de şehit olsa, çok devlet memuru kameraların önünde isyan etmez. Bu hareket bile Mehmet'in delikanlılığının ve korkusuzluğunun ispatıdır” dedi.

“DİĞERGAM BİR KARDEŞİMİZDİR”

Kırşehir Mucur'da askerlik şubesi başkanı iken Yarbay Alkan’ın ise Antalya Kemer'de üsteğmen İlçe Jandarma Komutanı olduğunu belirten Kocaoğlu, “İkimiz de AÜHF’de okuyorduk. Sınavlarda okul kantininde hasret gideriyorduk. Sonra ben ordudan kendi isteğimle malulen emekli olup, oraya buraya avukat olarak davaya, akademisyen olarak da konferanslara gittiğimde de hep Mehmet gittiği yerlerde bana en güzel ev sahipliğini yaptı. Sağolsun, varolsun. Diğergam bir kardeşimizdir” diye anlattı.

“MAZLUM MEMET" LAKABINI TAKIYORLAR”

Yarbay Alkan’ın Kemer’de görev yaptığı sırada dönemin Jandarma Genel Komutanlığı'nın ikinci adamı bir Korgeneral ve eşi ile sorun yaşadığını söyleyen Kocaoğlu, Alkan’ın kişiliğini ortaya koyan o anıyı şöyle aktarıyor:

“Bu Korgeneral'in karısı Mehmet'e beş on çuval eski elbise ile bir mektup yolluyor. Mektupta bunları otellerde ‘kermes’ ile satmasını, parasını da kendisine bilmem ne vakfı çalışmaları için yollamasını istiyor. Bizim saf Anadolu çocuğu Mehmet, mesajı anlamıyor tabi. Daha da yeni jandarma olmuş. Tecrübesi pek yok. Bu çuvalları Ankara'ya kadına geri yollatıyor. Çuvallar Ankara'ya ulaştıktan tam bir hafta sonra Kemer'e atanalı daha atanalı bir sene bile olmamış Mehmet'e Kemer İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan Denizli Çivril ilçesine sürgün geliyor. Mehmet, AYİM'e dava açıyor. Davayı açınca Denizli'den hatırlayamadığım başka bir yere daha tayin ediyorlar. Mehmet, meseleyi anlıyor ama iş işten geçmiş. Kalkıp Ankara'da Genel Komutanlık tayin şube müdürüne gidiyor. Şube Müdürü Kurmay Albay'a diyor ki ‘Ben davamı geri alayım, Kemer'e vermeyeceğiniz belli ama en azından siz de beni ortalama bir yere verin’ diyor. Şube müdürü de ‘Tamam sen al da düşünürüz’ diyor. Mehmet, gidip davayı AYİM’den geri alıyor. Hopp, bir tayin daha. Daha kötü bir yere Mehmet'i yolluyorlar. Mehmet'e jandarma teşkilatında sonra lakap olarak ‘Mazlum Memet’ lakabını takıyorlar.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız