SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Önce İnsan.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:10:33
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu'nda nefret söylemleri ile ilgili bir konuşma yaptı. 

Ağbaba, dillerinden Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Hacı Bektaş'ı düşürmeyenlerin nefret tohumlarını ekmekten geri durmadıklarını iddia ederek, “Nefret suçu, çoğu zaman şiddet içeren bir eylem olarak ortaya çıkabileceği gibi, kişi veya grup, ırk, milliyet, etnik köken, dil, din, cinsiyet, felsefi ya da siyasal inanç, cinsel yönelim gibi özelliklerine karşı işlenen her türlü eylemi kapsar. Ülkemizde, nefret suçu olarak adlandırılabilecek çok sayıda eylem gerçekleştirilmiştir” dedi.

Gazeteci Hrant Dink’in etnik kimliğinden dolayı öldürüldüğünü öne süren Ağbaba, "Hrant Dink cinayeti şahsi bir husumet dolayısıyla işlenmemiştir, 'nefret suçu' kavramı tam da burada devreye girmektedir. Hrant Dink, etnik kimliği nedeniyle öldürülmüştür. Yıllardan beri ekilen tohumlar, maalesef Hrant Dink'in vücudunda hayat bulmuştur. Hrant Dink'in katilleri, yasalarda nefret suçu yer alsaydı çok daha ağır cezalarla cezalandırılabilirdi" diye konuştu.

Ağbaba, sanatçı Ahmet Kaya'ya da siyasi linç uygulandığını ileri sürerek, "Ahmet Kaya'ya yapılan siyasi linç, ona yönelen saldırı bir nefret suçu olarak tarihimize geçmiş ve maalesef Ahmet Kaya, Fransa'da göçmen olarak hayatını kaybetmiştir" şeklinde konuştu.

Ağbaba konuşmasının devamında, şu ifadeleri kaydetti: "Yaşamın her alanında maalesef nefret söylemi devam etmektedir. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak 'önce insan' diyoruz; önce insan, önce insan, önce insan... Etnik kimliğine, mezhebine, doğum yerine, cüzdanının kalınlığına, kişisel durumuna, cinsiyetine, sağlık durumuna bakılmadan önce insan diyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız