SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O'nu Anlıyor muyuz?"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:34:07
A- A+ PAYLAŞ

İslâm Tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, “Modern Zamanda Hz. Muhammed’i Anlamak” konulu konferans verdi.

İnönü Üniversitesi İnsani Değerler Topluluğu’nun düzenlediği konferans,  ilgiyle dinlendi. Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Asım Künkül, Prof. Dr. İsmail Özdemir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Cafer Mum, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saffet Sancaklı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karagöz, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Celal Çakan, öğretim üyeleri ve öğrencilerin yanı sıra üniversite dışından gelen konuklar da katıldı.

Yrd. Doç. Dr. Ramazan Kâmiloğlu ve öğrenciler, konferans öncesinde tasavvuf müziğinden eserler seslendirdiler.  Müzik dinletisinin ardından açılış konuşmasını, İnsani Değerler Topluluğu Başkanı Adnan Ekinci yaptı.

Konferansa, konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum Haftası olarak başlattığı etkinliklerin daha detaylı bir biçimde gerçekleştirildiğine vurgu yaptıktan sonra, Viyana’da yaşamını sürdürdüğünü, bu etkinliğin ilkini, beş yıl önce oranın en büyük salonunda tertip ettiklerini ancak katılımın çok yoğun olması nedeniyle, o alanın dahi bu etkinliğe yetmediğini ifade etti. Etkinliğe gelen Avusturya Meclis Başkanı’nın yaptığı konuşmadan bir bölümü dinleyiciler ile paylaşan Sırma şunları söyledi: “Avusturya Meclis Başkanı, Thomas Hobbes’un; ‘İnsan, insanın kurdudur.’ sözünü tekrar ettikten sonra, Peygamber Efendimizin, ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.’ ifadesini aktararak bu söz nedeniyle bu toplulukla beraber olduğunu, bizlere söyledi. Bu durumun ardından düşündüm de, acaba bizler onu anlıyor muyuz? Kutlu Doğum Haftaları, onu anlayabilmemiz noktasında uygun etkinliklerle mi geçiriliyor?”

“Peygamber Efendimizi anlamaya çalışmalı, bunun için de mutlaka okumalıyız.” diyen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, tecrübeleri ve anılarından alıntılar yaparak paylaştığı anekdotlar ile öncelikle onun nasıl bir insan olduğunun anlaşılması gerektiğini vurguladı. Hurafelerin dışında, Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetinin ışığında, “ikra” kelimesi düşünülerek, Hazreti Muhammed'in anlaşılması ve bu doğrultuda onun mirasına sahip çıkılması gerektiğini belirtti.

Tarihsel süreç içerisinde İslam dünyasının bilim, teknik ve kültürel geçmişine dair örnekler verdiği konuşmasında, 21. yüzyıl ve internet teknolojisinin, gençler üzerindeki okuma alışkanlığı açısından negatif etkileri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sırma, okumaya her daim değer verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl onur, şeref, şahsiyet temasını seçtiğini belirten Sırma, Hazreti Muhammed'in, merhamette zirve olan, ancak taviz vermeyen; barış ve iyi niyet diyen, bununla birlikte hakkını korumayı esas edinen ve hiç kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığını, insanların eşit yaratıldığını ifade eden bir yapıya sahip olduğunu vurgulayarak, bu özellikleri ile alakalı tarihsel  anekdotlar paylaştı.

Konuşmasında, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın “Ne devlettir ki dil-dârım sen oldun” sözünü aktaran Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Hazreti Muhammed'i okuyup ifade etmeye çalıştığı için kendini çok şanslı bulduğunu söyledi.

Konferansın sonunda, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Asım Künkül plaket verirken, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Cafer Mum da seramik kahve fincanı takdim etti. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız