SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Oraya Hastane ve Stad Olur mu?'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, Şeker Fabrikası arazisine yeni bir devlet hastanesini yapılmasının şehircilik adına bir hata olacağını söyleyerek, yeni hastanenin şehir dışında yapılmasını istediklerini belirtti.

MESOB Başkanı Şevket Keskin, yaptığı açıklamada, “Şeker Fabrikası arazisine yeni bir devlet hastanesi ile bazı spor tesislerini yapılacağı kamuoyuna açıklandı. Şeker Fabrikası arazisinin özelleştirilmeden Malatya halkının imkanına sunulması konusunda gayreti olan herkese teşekkür ediyoruz.

Ancak, Şeker Fabrikası arazisine yeni bir devlet hastanesi ve spor tesislerinin yapılacak olması şehircilik adına bir hatadır. Malatya’da şehircilik batıya doğru kayarken, halen büyük yatırımların şehir merkezine yapılacak olması gelecekte özellikle ulaşım konusunda büyük sıkıntılar yaşatacaktır. Şeker Fabrikası aslını koruyarak, çalıştırılarak ve modernize edilerek, fabrika kullanımı dışındaki tüm arazileri sadece yeşil alan ve park amaçlı kullanım şartıyla Malatya Belediyesi’ne devredilmelidir” dedi.

MESOB Başkanı Keskin, “Beydağı Devlet Hastanesi Şeker Fabrikasının karşısında bulunmaktadır. Yine aynı bölgede Afra Kavşağı’nda yeni bir özel hastane yapılmaktadır. Aynı bölgeye de, aynı üçgen de, 2 kilometrelik aynı güzergahta yeni bir hastane yapmak, bu bölgede günlük araç ve yaya trafiğini daha da çıkmaza sokacaktır. Şehir rantı adaletsiz bir şekilde dağıtılmış olacaktır. Toplumu ve kenti yakından ilgilendiren projeler kağıt üzerinde değil, şehrin kimlik, imar gelişimi ve sosyal denge gibi özelliklerine göre ele alınırsa daha sağlıklı ve daha verimli sonuçlar elde edilir. Malatya hızlı bir gelişme içerisinde ve aşırı bir göç almaktadır. Yeni devlet hastanesi için en iyi nokta, Sevgi Evlerinin yapıldığı Beylerderesi mevkiidir. Çünkü Malatya’da şehir bu bölgeye doğru kaymaktadır. Malatya’yı tek merkezli olmaktan kurtarılıp, çok merkezli bir şehir hedefi ile projeler hayata geçirmeliyiz. Yeni hastanenin Beylerderesine kurulması ile bu bölgeye yeni bir yapılaşma heyecanı getirecektir” ifadelerini kaydetti.

Keskin şöyle devam etti:

“Malatya’da ulaşım yoğunluğu her geçen gün artmaktadır. Araç sayısı 100 bini geçmektedir. Mevcut yol ve ulaşım ağı şehir merkezinde hastane gibi günlük insan yoğunluğunu ve araç trafiğini arttıracak hizmet binalarını kaldıramayacak durumdadır. Şeker Fabrikası alanına hastane yapmak emniyet kemeri takmadan araç kullanmaya benzer. Malatya’nın gelecekteki 30 yılını 50 yılını düşünerek yatırım yapmak, proje üretmek zorundayız. Malatya kent merkezinde betonlaşmayan tek nokta olarak kalan Şeker Fabrikası arazisini korumak her Malatyalının bu kente olan bir vicdanı görevidir. Şeker Fabrikası arazisine yapılması düşünülen yeni hastanenin yerinin uygun olup olmadığı Malatya kamuoyu tarafından tartışılarak en iyi yerin neresi olacağı hususunda ortak fikir ortaya konulmalıdır. Başbakanlığı sunulacak dosya, Malatya’nın ortak fikir birliğinin imzası ile götürülmelidir.

Ayrıca, yeni hastanenin Şeker Fabrikası’nda verilecek yerde yapımını üstleneceği ifade edilen TOKİ’ye bunun karşılığında Devlet Hastanesi yerinin, Beydağı Devlet Hastanesi yerinin ve Sağlık İl Müdürlüğü’ne ait Yakınca kasabasındaki 350 dönümlük alanın da hibe olarak verileceği ileri sürülmektedir. Böylesi bir durum var ise, bunun kamuoyun açıklanarak tartışılmasını istiyoruz. Biz buranında Sümerbank gibi oldu bittiye getirilmeden kamuoyunun vicdanında sorgulanmasını talep ediyoruz. Hiç kimse unutmasın ki, Malatyalılar, ortak bir fikir birliği oluşturabilecek her türlü yapıya sahiptir.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız