SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ortada Film Fırıldak Var"

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:28:17
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi’nin 95. duruşması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma başında Mahkeme Başkanı Vedat Koç, dava dosyasına gelen yeni evrak ve belgelerle ilgili bilgi aktararak, ekspertiz raporlarının mahkeme dosyasında olmadığına dair tutanak tutulduğunu, misyonerlik faaliyetlerinin izlenmesine yönelik olarak Jandarma Genel Komutanlığı’ndan istenen talebe cevap verildiğini, MİT’ten istenilen talebe ise cevap verilmediğini belirtti. 

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gönderilen yazıda, misyonerlik faaliyetlerinin aşırı sağ faaliyetler kapsamında izlendiğini, 2010 yılından itibaren de misyonerlik faaliyetlerinin kapsam dışı kaldığı, Jandarma görevlilerinin sorumluluk bölgesinin dışında görevlendirilmesinde bir sakınca bulunmadığı, istihbari faaliyetlerin ilgili yönetmenlik ve talimatlar kapsamında yapıldığının belirtildi.

Mağdur avukatlarından Erdal Doğan, Ankara’daki Kozmik Oda soruşturması kapsamında davaya konu belgelerin istendiğini hatırlatarak, kozmik oda soruşturmasında davayla ilgili tüm dosyaların istenmesini talep etti.

Bazı sanık avukatları, tutuksuz yargılanan, duruşmaya polis eşliğinde getirilen ve cinayetlerin asli failleri olan sanıklara uygulanan elektronik kelepçe uygulamasına son verilmesini istediler.

Tutuksuz sanık Orgeneral Hurşit Tolon, yasal olarak bulunması gereken duruşmaların dışındaki diğer duruşmalardan bağışık tutulmasını isteyerek, “Bir müfterinin iğrenç iftiraları ile yıllardır azap çekiyorum. Tek bir yalancı, tedarik edilmiş yalancı, müfteri yüzünden çekilen bu azaba bir son verilmeli” dedi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Malatya eski il jandarma komutanı ve Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, “17-24 Aralık darbeleri ile Fettullah Gülen’i Humeyni’nin İran’ın başına getirildiği gibi Türkiye’nin başına musallat etmek istediler. Paralel yapı küresel güçlerin taşeronluğunu yapmaktadır. Zirve Yayınevi davası ne bir cinayet davasıdır, nede bir darbe davasıdır. Bizi derin devlet olarak suçlayanlar, paralel devlet yapısı suçuyla tutuklanmışlardır. Darısı yargıdaki paralel yapının başına. Gizli tanık İlker Çınar paralel yapı tarafından kullanılmıştır. İlker Çınar’ın gizli tanık sıfatı kaldırılmalı ve mahkemede sorgulanmalı” dedi.

Tutuklu sanık Binbaşı Haydar Yeşil ise HTS kayıtlarında sahtecilik yapıldığını belirerek, HTS kayıtlarının yeniden aldırılmasını talep etti.

Tutuklu sanık öğretim görevlisi Ruhi Abat ise, “Sahteciliği meslek haline getirmiş olan İlker Çınar’ın beyanları ile 41 aydır tutukluyum. İnsafsız ve onursuz iddialarla suçlanıyoruz. 4 kişi ile darbe yapacağımız iddia ediliyor. İddianamede bu cinayeti Fettullah Gülen grubu üzerine yıkacağımız iddia ediliyor. Peki kimdir bu Fettullah Gülen grubu? Peki kimin üzerinden bunu Fettullah Gülen grubu üzerine atacağız. Önce bunu bir söyleyin. İlker Çınar, ilk 7 ifadesinde Ramazan Akyürek’ten bahsetmemiştir. Ancak 8. İfadesinde Ramazan Akyürek için yer vermiştir. Ramazan Akyürek aklanmaya çalışılmıştır” dedi.

Abat, dosyada ilginç belgelerinde bulunduğunu belirterek, “2049 yılında oluşturulmuş belge olamaz. 1601 yılında çıktısı alınmış belge var. İddianamede belirtilen ek belgeleri istiyoruz. Ama verilmiyor. Çünkü ortada film-fırıldak var” dedi.

Abat, paralel yapı operasyonu kapsamında tutuklanan polislerin ailelerine de seslenerek, “Gelin oğlunuzun sahte belgelerini burada görün” ifadesini kaydetti.

Mahkeme heyeti, duruşmaya ara karar vermek üzere ara verdi.

TAHLİYE YOK..

Malatya’daki 3 misyonerin öldürülmesi cinayetlerini kapsayan Zirve Yayınevi davasının 95. duruşması sona erdi. 

Mahkeme heyeti verilen aradan sonra ara kararlarını açıkladı. Mahkeme Heyeti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından Kozmik Oda soruşturmasında Zirve Yayınevi ile ilgili tüm belgelerin istenilmesine karar verirken, bir önceki duruşmada mahkeme heyetine yönelik hakaretlerinden dolayı tutuklu sanık Varol Bülent Aral hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın tanık olara dinlenilmesi talebini reddederek, Iğsız’ın duruşmada hazır edilmesi halinde dinlenebileceğini karar veren mahkeme emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Prof. Dr. Zekeriye Beyaz ile gizli tanık İlker Çınar’a 1993 yılında askeri mahkemede ceza verilen kararda imzası bulunan Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nde Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç’in tanık olarak dinlenilmesine de karar verildi. Mahkeme heyeti daha önce mersinde görev yapan Jandarma görevlileri Süleyman Can, Murat Karaca ve Birol Babayiğit hakkında tanık olarak dinlenilmelerine de karar verdi.

Mahkeme heyeti gizli tanık İlker Çınar’a “yurt dışı yasağı” getirirken, ihlali halinde ise tutuklanmasına karar verdi.Mahkeme Heyeti Emekli Orgeneral Hurşit Tolon hakkında ise duruşmalardan muaf tutulmasını kararlaştırdı.

Sanıkların çok sayıda belge ses kaydı ve görüntü kaydı ile ilgili bilirkişi incelemesi talebini celse arasında yapılacak inceleme ve araştırmaya göre karar verilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti gizli tanık İlker Çınar ile ilgili istenilen belge ve dosyalarında ilgili kurumdan istenilmesini karara bağladı. Mahkeme heyeti, dosyadaki TUSHAD belgelerini de incelenmek üzere Adlı Tıp Kurumu’na gönderilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti sanıkların elektronik kelepçe uygulamasından vazgeçilmesi uygulamasına ise devam edilmesine karar vererek, İstanbul Emniyetindeki paralel yapıya yönelik operasyon soruşturmasında Zirve yayınevi ile ilgili belge olup olmadığının da sorulmasına karar verdi.

Mahkeme Heyeti tutuklu sanıklar Emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Öğretim Görevlisi Ruhi Abat ve Varol Bülent Aral’ın tutukluluk hallerine karar vererek, duruşmayı 15 Ekim 2014 tarihine erteledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız