SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Osmanlı Tokadını Yediniz"

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:27:40
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iradesine, bayrağına, istiklaline, demokrasiye sahip çıkan, sandık yoluyla yönetime el koyan Türk milletine teşekkür etti. Erdoğan, seçim sürecinde yaşananları asla unutmayacaklarını söyledi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına, "Bugün yeniden çalışmalarına başlayan TBMM’ye, siz değerli milletvekillerimize başarılar diliyor, ülkemiz için hayırlı neticeler doğurmasını temenni ediyorum" diyerek başladı.

30 Mart seçimlerinin geride kaldığını belirten Erdoğan, "13 yılda girdiğimiz 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandık. 30 Mart akşamı bu zaferde emeği olan herkese ve her kesime teşekkürlerimi iletmiştim. Teşkilatımızın her bir mensubuna bir kez daha teşekkür ediyorum. 30 Mart sabahından itibaren sandık namustur diyerek oylara sahip çıkan, her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize özellikle teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. İradesine bayrağına istiklaline demokrasiye sahip çıkan, istiklal mücadelesi ruhuyla sandığa giden, sandık yoluyla yönetime el koyan aziz milletimize çok çok teşekkür ediyorum" dedi.

Milletvekillerinin zaferin mimarı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Yurt içinde ve yurt dışında günlerce haftalarca yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesinin zaferle sona ermesi için dua eden kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Hiç kuşkusuz bu salonda bulunan arkadaşlarımın tamamı, milletvekillerimizin zaferimizin mimarlarıdır. Bu büyük zaferin sizin zaferiniz olduğunu bir kez daha vurguluyor, şükranlarımı ifade ediyorum" diye konuştu.

Zorlu bir seçim sürecinden geçildiğinin altını çizen Erdoğan, "En meşakkatli seçimi yaşadık. Büyük Türkiye’den rahatsız olanların, Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenlerin kirli ittifak yaptıkları, ahlak dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk. Gezi olaylarından başlayarak demokrasinin ekonomi ve dış politikanın yani büyüyen Türkiye’nin acımasızca hedef alındığını gördük. Hedef hükümetimizden çok Ak Parti’den çok Türkiye’ydi. Türkiye’nin birliği kardeşliği ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Terörü vandallığı faşizmi ırkçılığı nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Yaşam tarzlarını inançları mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda yatak odalarına girip görüntüleri kaydetmeye kadar insaf dışı her yöntemden medet umdular" dedi.

Bu yaşananları asla unutmayacaklarını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Arkadaşlar bu ülkede birileri gittiler, terör örgütlerini silahlı eylem yapma yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu. Silahları elinize alın diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara’da İstanbul’da sokaklara dökmek için her türlü tahriki yaptılar. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. Yatırımcılara Türkiye’ye gelmeyin diye akıl verenler oldu. Türkiye’nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların yanında yer aldılar. Suriye’deki Türkmenlere yardım malzemesi götüren TIR’ların önünü kesecek kadar büyük bir ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı son derece önemli bir görüşme yaparken kaydettiler servis ettiler. Binlerce kişinin telefonlarını hukuksuzca dinlediler. Mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Ben gazeteciyim köşe yazarıyım diye çıkanlar, devletin sırları üzerinden haftalarca ahlaksız bir şekilde yorum yaptılar. İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milleti aşağılamaya kadar, ahlaksızlığın alçaklığın her çeşidini sergilediler. Anketlerle manipülasyon yaptılar. 30 Mart akşamından itibaren postal gitmiş haber ajanslarını da kullanarak sonuçları çarpıtmaya çalıştılar. Kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne evirmenin hesabını yaptılar. Evet bunları biz asla unutmayacağız. Bu ihaneti alçaklığı asla unutmayacak. O atılan manşetleri unutmadık unutmayacağız. Basın ahlak ilkeleri ayaklar altına alınarak, manşetlerin sütunların köşelerin vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Muhalefet partilerin hainlerle yaptığı işbirliğini asla unutmayacağız".

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çok zorlu bir seçim sürecinden geçildiğini belirterek, "Demokrasi tarihimizin en meşakkatli tarihini yaşadık. Büyük Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenler kirli ittifak yaptıkları, edep dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Konuşmamın hemen başında cuma günü Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde hakka yürüyen aksiyon insanı Muhammed Kutup'a Allah'tan rahmet diliyorum. Muhammet Kutup, ağabeyi merhum Seyid Kutup'la birlikte İslam coğrafyasının bütün acılarını yüreğinde toplamış, İslam fikir düzeyinde ortaya büyük eserler koymuş bir mücadele insanıydı. Ağabeyi Seyid Kutup idam edilirken, Muhammed Kutup idamdan kurtulmuş ancak tüm hayatını sürgünde geçirmişti. Geride unutulmaz bir mücadele çizgisini ve eserlerini istikbale miras olarak emanet eden Muhammed Kutup'a Allah'tan rahmet dilerken, ölümünden daha iki gün önce oğluna vasiyetinde bizler için Tayyip Bey’i arayın onlara tebriklerimizi iletin diyecek kadar bu işin hassasiyetini ölüm döşeğinde nefsinde yaşayacak bir insandı. Kendilerine tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm ailesine sabırlar diliyorum. İslam alemine aynı şekilde sabırlar diliyorum" dedi.

30 mart seçimlerinin geride bırakıldığını belirten Erdoğan, "AK Parti olarak 13 yılda girdiğimiz bu 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandık. 30 Mart akşamı bu zaferde emeği olan, duası, desteği olan her kesime teşekkürlerimi iletmiştim, bir kez de buradan AK Parti'nin grup salonundan 30 Mart seçimlerini Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesini zafere taşıyan herkese sonsuz şükranlarımı ifade ediyorum. Teşkilatımızın her bir mensubuna buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Genel Başkan Yardımcılarımıza, Kadın Kollarımıza, Gençlik Kollarımıza, il, ilçe, belde başkanlıklarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, tabii bu mücadele içerisinde seçildikleri ilde bu mücadeleyi gayretle son 1 aylık süreçte hızla götüren milletvekilleri arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. 30 Mart sabahından itibaren sandık namustur diyerek sandığa ve oylara sahip çıkan, seçimin adil bir şekilde yapılması için gayret gösteren, her türlü hileyi cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize teşekkür ediyorum. Elbette en büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. İradesine, bayrağına, istiklaline ve demokrasiye sahip çıkan, istiklal mücadelesi ruhuyla sandığa giden, bir kez daha sandık yoluyla yönetime el koyan aziz milletimize çok teşekkür ediyor, her birinden Allah razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, "Yurtiçinde ve yurtdışında günlerce, haftalarca yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinin zaferle neticelenmesi için kalpten dua eden kardeşlerimize buradan teşekkür ediyorum. Türkiye'nin zaferini adeta kendi zaferi gibi kabul eden, 30 Mart seçim sonuçlarına dünyadaki en az Türkiye'deki kardeşleri kadar sevinen, tüm dost kardeşlerimize buradan teşekkür ediyorum. Milletvekillerimiz 30 Mart zaferinin mimarlarıdır. TBMM çatısında millet için yaptığınız hizmetler kadar illerinizde yaptığınız yoğun çalışmalar da zaferin yolunu açmıştır. Bu büyük zaferin milletin temsilcileri olarak sizin zaferiniz olduğunu burada bir kez daha vurguluyorum. Tüm milletvekili arkadaşlarıma da şükranlarımı ifade ediyorum" şeklinde konuştu.

Çok zorlu bir seçim sürecinden geçildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Demokrasi tarihimizin en meşakkatli tarihini yaşadık. Büyük Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenler kirli ittifak yaptıkları, edep dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk. Geçtiğimiz yıl Gezi olaylarından başlayarak, çözüm sürecinin, istikrar ve huzur ortamının, ekonomi ve dış politikasını, yani büyüyen Türkiye'nin acımasızca hedef alındığını gördük. Hedef hükümetimizden, AK Parti'den çok Türkiye'ydi. Türkiye'nin birliği, kardeşliği ve ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Sokak hareketlerini devreye aldılar, terörü, vandallığı, faşizmi, nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Türkiye'nin mezhepleri, inançları, acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda Türkiye'nin imajını karalamaktan tutun yatak odalarına girip insanların en mahrem görüntülerini kaydetmeye kadar insanlık dışı, insaf dışı her yöntemden medet umdular. Bakın biz bu yaşananları asla ve asla unutmayacağız. Bunları unutmak mümkün değil. Bu ülkede birileri gittiler terör örgütlerini silahlı eylem yapma yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu. 'Silahları elinize alın Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusuna saldırın' diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara'da, İstanbul'da, Hatay'da sokaklara dökmek, kan akıtılmasını sağlamak için her türlü tahriki yaptılar. Uluslararası platformda ne kadar Türkiye karşıtı çevre varsa onlarla işbirliği yapacak kadar alçaldılar" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Paralel yapının MİT TIR'larına yaptığı saldırıyı, devletin en gizli görüşmelerini kaydedip yayınlamasını, arkadaşlarıma yaptığı ahlaksızlığı asla sineye çekmeyeceğiz. Bu noktada hukuk ve demokrasiden taviz vermeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler. Fakat, altını çiziyorum kendi paralel yargıları önünde değil, milletin yargısı önünde hesap verecekler" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu, yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyen diye çağrı yapanlar oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların arasında yer aldılar. Türkiye haklı olarak uçak düşürdüğünde gittiler, yine o saldırganların yanında saf durdular. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götürecek TIR'ların önünü kesecek, onlara düşman muamelesi yapacak kadar büyük bir ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı son derece önemli bir görüşme yaparken bu dinlediler, kaydettiler, yetmedi servis ettiler. Binlerce kişinin telefonunu hukuksuzca dinlediler. İnsanların mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Bu ülkede ben gazeteciyim, köşe yazarıyım diye ortaya çıkanlar devletin en gizli sırları üzerinden haftalarca ahlaksız bir şeklide yorum yaptılar, yayın yaptılar. İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp, tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler. Ellerine ne geçtiyse üzerimize fırlattılar. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini, namuslarını, haysiyetlerini bile gözden çıkarıp onları bile fırlatmaktan çekinmediler" ifadelerini kullandı.

"İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milletin tamamına aşağılamaya kadar edepsizliğin alçaklığın her çeşidini sergilediler" diyen Erdoğan, "Anketlerle manipülasyon yaptılar. 30 Mart akşamından itibaren postal giymiş haber ajanslarını da kullanarak, sonuçları çarpıtmaya, insanları sokağa dökmeye çalıştılar. Kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne çevirmenin hesabını yaptılar. Bunları biz asla unutmayacağız. Siyaset ve demokrasi tarihi bu ihaneti, alçaklığı ve insanlık dışı saldırıları asla unutmayacak. Atılan manşetleri unutmadık, unutmayacağız. Basın ahlak ilklerinin ayaklar altına alınarak, manşetlerin, köşelerin, vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Bu ülkenin inançlarına, değerlerine, huzurlarına, kardeşliğine yapılan haince saldırıları asla unutmayacağız. Muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacağız" şeklinde konuştu.

"UTANMADAN, SIKILMADAN BİZİM KENDİ ARZU ETTİKLERİ GİBİ BİR BALKON KONUŞMASI YAPMAMIZI İSTEDİLER"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: 

"Utanmadan, sıkılmadan bizim kendi arzu ettikleri gibi bir balkon konuşması yapmamızı istediler. Bunu beklediler. Bütün yapılanları sineye çekecektik, bütün o hakaretleri yutacaktık. İnsana yakışmayan ahlaksızca saldırıların üstüne güya çizgi çekecektik. Bir balkon konuşması yapacak her şeyi unutacak, hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edecektik. Bizden her şeyi unutmamızı bekliyorlar. Biz boynumuzu yere eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Biz, bu yapılan ihaneti, bu alçaklığı sineye çekmedik, çekmeyeceğiz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. İhanet, ajanlık, casusluk, alçaklık ve edepsizlik asla karşılıksız kalmayacak. 30 Mart, 27 Mayıs'ta başlayan silahların gölgesinde siyasetin son bulduğu tarihtir. Vesayet defterinin dürüldüğü tarihtir. 30 Mart, kibir abidelerinin yıkıldığı tarihtir, bir mürebbiye edasıyla, kendini beğenmişlikle parmaklarını millete karşı sallayan milleti terbiye etme küstahlığına girişen imtiyazlı çevrelerin ebediyen kaybettiği tarihtir. Eğer bir balkon konuşması yapılacaksa buyursun bunu CHP, MHP, BDP yapsın. Çıksınlar balkondan özür dilesinler. Bu sabah MHP'nin Genel Başkanı çıkmış hala ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor. Bakın biz, bir yılı aştı isimlerini ağzıma almadım. Zaman zaman seçim kampanyasında almak durumunda kaldım. Demek ki bunların anladığı dil o değilmiş, bunlar başka dilden anlıyorlar. İnsanlara akıllarının anlayacağı şekilde hitap etmek durumundayız. Çıksınlar balkona ahlak dışı siyasetleriyle nasıl kaybettiklerini izah etsinler. "

"BİZ, BALKON KONUŞMASINI MİLLETİMİZİN DİLİYLE SANDIKTA YAPTIK"

Başbakan Erdoğan, "Yandaşları çıkıyorlar, dedikleri şu; 'Erdoğan 55 niye alamadı', 55'e karşı kendini izah etmek durumunda. Bize bunun söyleyenler genel müdüre niye şunu söylemiyorlar, 'Ya sen niçin 73'ü neden alamadın şunu bir izah etsene' demiyorlar. Veya bir diğerine kalkıp da 'Sen niye 85'i alamadın şunu bir izah etsene' bunu niye demiyorlar? Gelip bize akıl vermeye kalkıyorlar. Ya sizin bu kadar aklınız varsa bu aklınızı kendinize saklayın da bu ülkede birinci parti olun. Biz, milletimizin bize ne dediğine bakıyoruz. 'Yürü biz sizin arkanızdayız', 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan' diyor. Biz de şu anda yürüyoruz. Biz, balkon konuşmasını milletimizin diliyle sandıkta yaptık. Zaten bize de sandıkta alınan netice yaraşır. Eğer, yürekleri yetiyorsa şimdi CHP, MHP, BDP çıksınlar AK Parti gibi 77 milyonu kucaklayan bir konuşma yapsınlar" diye konuştu.

"Haritayı gözlerinizin önüne getirdiğinizde bakıyorsunuz ana muhalefet partisi belli bir kıyı şeridinde kalmış" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: 

"MHP, noktasal. Türkiye coğrafyasında Sivas'tan bu yana bazı yerlerde kalmış. Ötesinde zaten hiç yok. Arama. AK Parti Türkiye'nin tamamında var, farkımız bu. Şimdi, millet muhalefet partilerinden bir balkon konuşması bekliyor. Nerede bu muhalefet gören var mı? CHP'nin Genel Müdürü derin bir sessizliğin içinde. Şimdi artık grup konuşmaları başladığı için bugün konuşurlar ama bugüne kadar derin bir sessizlik. MHP Genel Başkanı secim gecesi sabaha karşı bir göründü o andan itibaren ses seda yok. Bunlar hesap vermezler, bunlar kendilerini sorguya çekmezler. Oturdukları o sıcak koltukları defalarca başarırız olmalarına rağmen ehline teslim etmezler. MHP Genel Başkanı AK Parti karşısında 8. yenilgisini aldı ama hala orada oturmaya devam ediyor. 15 yıldır, sürekli 3. parti hele bizim ilk parlamentoya girişimizde parlamentoya dahi giremedi.CHP Genel Müdürü 5 yıl içinde 4 kez AK Parti karşısında kaybetti ama hala orada oturmaya devam ediyor. Kimsenin bunu sorguladığı yok. Utanmadan, sıkılmadan hala bize diktatör diyor. Bizim milletimiz diktatörlere bu kadar sevdalı mı ya."

"HALKIMIZ BİZE PARALEL YAPIYLA MÜCADELE TALİMATI VERDİ"

Başbakan Erdoğan, "Partimizin peşinde milletimiz onlarla bütünleşiyor. 'İlkelerini, ideallerini, hatta arkadaşlarını satıp CHP'ye oy vereceğim' diye bunu kamuoyuna ilan eden gazeteciler acaba CHP'den hesap soracaklar mı? Soramazlar, çünkü onlarda böyle bir kültür, ahlak yok. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz bu ülkede demokrasi ve siyaseti güçlendirmeye devam edeceğiz. 77 milyonu kucaklamaya, 77 milyonu bir ve beraber görmeye devam edeceğiz. Sandıktan başarıyla çıkmış olmamıza rağmen, yüzde 45,5 oy almamıza rağmen biz sandıkta verilen mesajı iyi okumanın gayreti içinde olacağız. Aziz milletimiz Gezi olaylarının iç yüzünü gördü. 17 ve 25 Aralık darbe girişimini gördü. Millet engin ferasetiyle, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişiminin iç yüzünü gördü ancak milletimiz Gezi olayları karşısında sabretti. 17 ve 25 Aralık darbe girişimi karşısında sabretti. Millet adeta dişini sıktı. Sabretti, tahammül etti. Allah'a hamdolsun, bütün tahriklere kirli kampanyalara rağmen milletimiz sokağa çıkmadı. Saldırılara karşılık vermedi, oyuna gelmedi, tuzağa düşmedi. Millet sabırla 30 Mart'ı bekledi, sandığı bekledi. Milletimiz mitinglerde gövde gösterisi yaptı. Ardından sandıkta söyleyeceğini çok net bir biçimde söyledi. Biz aziz milletimizin mesajını çok iyi aldık ama bu mesajı CHP, MHP, BDP alamadı. Millet bize bir kez daha güvenoyu verdi. Halkımız bize paralel yapıyla mücadele talimatını verdi. Vatana ihaneti, ajanlık ve casusluk faaliyetleri artık tescillenen Türkiye'nin istiklaline açıkça kasteden bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Bu konuda en küçük bir tereddüdün içinde olmayacağız. Yapılan ihaneti asla unutmayacağız. Paralel yapının MİT TIR'larına yaptığı saldırıyı, devletin en gizli görüşmelerini kaydedip yayınlamasını, arkadaşlarıma yaptığı ahlaksızlığı asla sineye çekmeyeceğiz. Bu noktada hukuk ve demokrasiden taviz vermeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler. Fakat, altını çiziyorum kendi paralel yargıları önünde değil milletin yargısı önünde hesap verecekler" şeklinde konuştu. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının uluslar arası ajanlık faaliyetlerini tek tek ortaya dökeceklerini ve paralel yapının uluslar arası bağlantılarının üzerine gideceklerini belirterek, vatandaşlardan ellerinde paralel yapıyla ilgili ne bilgi varsa kendileriyle paylaşmasını istedi. 

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının büyük bir kısmında paralel yapıdan bahsetti. Paralel yapının uluslararası ajanlık faaliyetlerini tek tek ortaya dökeceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, paralel yapının uluslararası bağlantılarının üzerine gideceklerini vurguladı.

“HESABI TEK TEK SORULACAK”

30 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Azerbaycan’a yaptığını aktaran Başbakan Erdoğan, “Cuma günü seçim başarımızın zaferimizin ardından ilk ziyaretimizi kardeş ülke Azerbaycan’a yaptık. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güncel konuların yanında paralel yapı meselesini de ele aldık. Uluslararası platformlarda bu mesele hep gündemimizde olmaya devam edecek. Hukuk dışı ekonomik faaliyetlerin de tamamını mercek altına alacağız. Memurlardan, işçilerden, esnaftan, işadamlarından kimi zaman zekat, sadaka, himmet adı altında, iyi niyet görüntüsü altında kayıtsız şekilde toplanan ve kayıtsız şekilde harcanan paralarında kimi zaman tehdit ve şantajla toplanan haraçlarında hesabı tek tek sorulacak. Bunu biliniz” dedi.

“KİMİN ELİNDE PARALEL YAPI İLE İLGİLİ NE VARSA BİZİMLE PAYLAŞSIN”

Vatandaşlara çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Buradan halkımıza bir kez daha çağrı yapıyorum. Bu paralel yapının bu şekilde kayıtsız şekilde para toplanmasına ve insanların samimi duygularını istismar etmesine artık müsemma göstermeyelim, elinizdeki bilgileri de lütfen bizler paylaşın diyorum ve unutmayın ‘namussuzlar kadar namuslular cesur olmadıkça başarıyı elde edemeyiz.’ Tehdit altındaki herkesin, kendisine şantaj yapılan herkesin hiç korkmadan, çekinmeden, asla tereddüt etmeden bunları bizimle paylaşmasını istiyorum. Artık hiç kimsenin endişesi olmasın. Paralel yapının tehdit ve şantajlarına artık hiç kimse boyun eğmesin. Aynı şekilde paralel yapının mensubu olan kardeşlerime de buradan bir kez daha çağrı yapıyorum. Bu yapının ne kadar takiyeci, yalancı, iftiracı olduğunu, nasıl bir ihanetin içinde olduğunu eminim ki bu yapının içindeki kardeşlerimde gördüler. Parelel yapı içindeki kardeşlerimin ciddi bir aldatılmış duygusu içinde olduklarını biliyorum. Onlara şunu da tekrar hatırlatmak istiyorum; bu yapı çok ciddi itikadi sorunları ihtiba bir yapıdır. Örgüt liderinin bir alim değil, bir gönül insanı, bir hoca değil, bir holding patronu, bir örgüt yöneticisi olduğu açıkça görülmüştür. Tabandaki kardeşlerimizin bir hayal kırıklığı yaşadığını biliyorum. Onlakrın hissiyatını bende aynı şekilde paylaşıyorum. Zira sadece onlar değil bizlerde aldatıldık. Kardeşleri tarafından kuyu atılan Hz. Yusuf’un hissiyatı ne ise bizim hissiyatımız da odur. Sadece onlar değil bizlerde sırtımızdan hançerlendik. Bu mücadelede artık onlarında bizimle olması bekliyor, tabanı kastediyorum tavanı değil, bu zor günleri birlikte daha kolay aşacağımıza yürükten inanıyorum.”

“SANDIKTAN ÇIKAN BİR BAŞKA MESAJ ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK OLDU”

Başbakan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinden çıkan bir başka mesajın çözüm sürecinin muhafaza edilmesi mesajı olduğunu kaydetti. Bir yıldır devam eden huzur ortamının sandığa eksikleriyle beraber somut bir şekilde yansıdığını belirten Başbakan Erdoğan, “Halkımız çözüm sürecine destek vermiştir. Onaylamıştır ve bu huzur, barış ortamının devam ettirilmesi için herkese talimat vermiştir. Biz bu bahar ortamını muhafaza etmeyi sürdüreceğiz. Kardeşliğimizi inşallah yüceltecek yeni adımlarla, yeni reformlarla Türkiye’nin meselelerini tek tek çözüme kavuşturacağız” ifadelerini kullandı.

“YOLSUZLUKLA MÜCADELE KONUSUNDA KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ”

Yolsuzluklar konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacaklarını ve bunu da tekrar ilan ettiğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Biz yola çıkarken ne dedik; ‘3Y’ ile mücadele dedik. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk ve biz mücadeleyi bugüne kadar başarıyla verdik. Süreç içerisinde varsa onlarında üzerine gideriz. AK Parti yolsuzluklar mücadele etme kararlığıyla iş başına gelmiş 12 yıl boyunca da başarıyla sürdürmüştür. Samimi her iddiayı ciddiye alırız ve ciddi her iddianın üzerine kararlılıkla gideriz. Yetimin hakkına el uzatanı asla müsamaha göstermeyiz. O eli kırmakta asla tereddüt etmeyiz. Bu konuda hiç kimsenin endişesi olmasın, terettüdü olmasın. Her iftiraya, her iddiaya da boyun eğecek değiliz. Çünkü bu işi malum anamuhalefetin genel müdürü gayet iyi başarıyor. Hayatı çünkü bu tezgahların içinde geçmiş. Onun yanında yavru muhalefetin başındaki şahısta bu işleri iyi beceriyor. Biz üç buçuk yıllık o koalisyon hükümetindeki yapınla iyi biliyoruz ve Yüce Divan’da sizler bundan dolayı yargılandınız. Diyecektin ki biz oradan aklanarak çıktık. Bırakın o işleri. Bütün bu işlerin de nasıl yürüdüğü ortadadır. Bütün bunlar açık ve net ortada iken yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış mantığı ile attığınız adımları görüyoruz. Genel müdürde bunu yapıyor, sende bunu yapıyorsun. İkinizde bunu yapıyorsunuz. Niye çünkü bununla milleti aldatacağınızı zannediyorsunuz. SSK’nın Genel Müdürü olduğun zamanlarda ortaya çıkan yolsuzluklar malum ve Rahşan affıyla kurtulan bir kişi durumundasın. Bunların hepsi biliniyor. Nitekim yolsuzluk klasörü önünde poz verdiğin kişiyi İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayı yaptın. Kazanacağını zannettin. Ne oldu? Millet senin yalanlarına inanmadı ve İstanbul’da tarihi bir tokadı, Osmanlı tokadını yediniz” şeklinde konuştu.

“OSMANLI TOKADINI YEDİNİZ”

“Şimdi ne yapıyorlar arada yaklaşık 700 bin oy farkı var, İstanbul seçimlerini de acaba iptal ettire bilirmiyiz? Mantık bu. Kafa yapısı bu. Niye? Tokadı hala hazmedemediler” diye konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Her seferinde bu millet size bu tür adalet tokadını atmaya devam edecek. Algı operasyonlarına da göz yumacak değiliz. Ancak her iddianın kılı kırk yaran hassasiyetle incelenmesinden asla kaçınmayız ve kaçınmayacağız. Nitekim TBMM’nin iddiaları soruşturmasını bizzat iddiaların hedefi olan arkadaşlarımız istediler. Bu sürece tam bir hassasiyet içinde götürecek gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağız. Burada 30 Mart seçimlerinin sonuçlarına ilişkin tabloyu da sizlerle paylaşmak arzusundayım. AK Parti Genel Merkezi’nde resmi olmayan sonuçlara göre veriler değerlendirildi. İlk analizler yapıldı. Dün akşam MYK’da yine bunların değerlendirilmesini arkadaşlarımızla yaptık. Gece geç saatlere kadar arkadaşlarımızla çalışmalarımızla devam etti. AK Parti 2004 yerel seçimlerinden yüzde 41,7 oranın oy almıştı. 2009 yerel seçimlerinde oy oranımız yüzde 38,4 olarak gerçekleştidi. 30 büyükşehirdeki büyükşehir belediye başkanlığı ile 51 ildeki il genel meclisi üyeliği oy oranlarına göre 2014 yerel seçimlerindeki oy oranımız yüzde 45,5 oldu. Geçerli 45 milyon oyun 20 milyon 540 binini AK Parti aldı. CHP yüzde 27,8 ile 12 milyon 500 oy aldı. MHP yüzde 15 ile 6 milyon 871 oy aldı. BDP’de yüzde 4,2 ile yaklaşık 2 milyon oy aldı. Burada bir noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Seçim sonuçlarını hazmedemeyenler AK Parti’nin yerel seçimdeki oy oranını genel seçim ile karşılaştırmak gibi bir kurnazlığın içine giriyorlar. Muhalefet bu şekilde kendisini ve üyelerini kandıra bilir. Muhalefetin yandaşı kalemşörlerde bu şekilde rakamları çarpıta bilir. Ancak yerel seçim, yerel seçimle kıyaslanır. Elma armutla kıyaslanmaz. Elmayı elmayla kıyaslamak zorundayız. AK Parti 2009 seçimlerine göre oy oranını 7 puan arttırmış rekor sevide oy almış. 30 Mart seçimlerinin tartışmasız galibi olmuştur. CHP ve MHP oylarını topladığınızda AK Parti’nin oylarına yetişemediğini görürsünüz. Yani AK Parti CHP ve MHP’nin toplamından daha fazla oy oranına ulaşmıştır. Kazanılan belediyelere bakıldığında AK Parti rakiplerine açık ara fark atmıştır. Seçim yenilenmesi kararı alınan Ağrı’yı şimdilik dışarıda tutuyorum. Türkiye genelinde bu çok önemli 1394 belediyenin 823 tanesini AK Parti adayları kazanmıştır. Yani toplam belediyelerin yüzde 59’nu AK Parti almıştır. 30 büyükşehirden 18’ini yani yüzde 60’ını AK Parti kazanmıştır. Geriye kalan 51 ilden 30’nunu yüzde yine AK Parti almıştır. 919 ilçeden 562’si yani yüzde 61’i yine AK Parti…”

Başbakan Erdoğan, “394 beldeden de 213’ü yani yüzde 54’ü yine AK Parti’yi tercih etmiş. Daha neyi konuşuyorsunuz ya… Siz nasıl köşe yazarısınız. Siz nasıl yorum yapıyorsunuz ya. Yani sosyal değerlendirmeden anlamadığınız vazgeçtiniz. Psikolojiden anlamadınız vazgeçtiniz. Yani hiç olmazsa 2 kere 2’nin 4 ettiğini anlayın ya. Zorla 2 kere 2 nasıl 5 eder diye bunun gayreti içine giriyorsunuz. Etmedi. Bakın 7 ilde Bayburt, Düzce, Kilis, Gümüşhane, Kocaeli, Ordu, Sakarya’da AK Parti tüm ilçeleri kazandı. Tüm ilçeleri. Manidar bu. Antalya, Artvin, Balıkesir, Gümüşhane, Kastamonu, ordu ve uşak daha önce bizde değilken 30 Mart’ta AK Parti’yi tercih ettiler. AK Parti; 81 vilayetin 48’inde birinci parti. 29’unda ikinci parti sadece 4’ünde üçüncü parti olmuştur. Boş yok. Her yerde derece var. Yeni coğrafi bölgenin altısında AK Parti birinci parti olmuştur. Sadece Ege’de bin 500 oy farkıyla ikinci olmuştur. Egedeki illerimize duyuruyu yapıyoruz. Ona göre daha çok çalışsınlar” diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız