SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Oyalama Taktiği"

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:57:06
A- A+ PAYLAŞ
Türkiye İşçi Dernekleri Platformuna bağlı; Malatya Kamu Şirket Çalışanları Yardımlaşma Derneği ve Turgut Özal Tıp Merkezi Çalışanları Derneği ortak bir basın açıklaması yaptı. 
 
Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan basın açıklamasını, Kamu Şirket Çalışanları Yardımlaşma Derneği (KAŞİYAD) Genel Başkanı Yavuz Atalan okudu. 
 
Atalan konuşmasında, "Biliyorsunuz ki ocak ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Faruk ÇELİK Başkanlığında bakanlık binasında bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı sonunda maddeler halinde sıraladığımız sorunlar iki maddesine itiraz etmemize rağmen 14 madde olarak toparlandı ve Sn. Bakan Şubat veya Mart ayında çalışmayı tamamlayacağını söylemişti. Bugün 6. ayın 6'ı ve hala bu çalışma düzenlenmedi. Kurumlarda yaşanılan sıkıntı her geçen gün artarak devam etmekte, Sn. Bakan TV programlarında güllük gülistanlık olarak anlatsa da madalyonun diğer yüzünü kamuoyuyla paylaşmıyor. Bizde işçilerin hakkını savunan kuruluşlar olarak madalyonun diğer yüzünü paylaşacağız." ifadelerini kullandı. 
 
"Sömürülmenin Türkçe Karşılığı"
 
Taşeronlaşma emeğin ve alın terinin sömürüldüğünün Türkçe karşılığıdır diyen Atalan, "Biz dernekler olarak alın teri döken kurumunun menfaatlerini koruyan ve emek sarf eden işçilerin haklarını bir takım menfaat düşkünleri tarafından sömürülmesine ve bunları denetleyecek mekanizmaların aktif olmamasına karşıyız. Devlete ait tüm kamu kurum ve kuruluşlarının asıl işlerinin tamamını biz yapıyoruz. Temizlikten güvenliğe bilgi işlemden teknik birime yemekhaneden termik santrallere varana kadar biz olmadığımız zaman kurum resmen zarara uğruyor. Bu yüzden’dir ki çalışan arkadaşlarımıza yıllık izin verilmiyor mesai yapmasına rağmen para ödenmiyor." dedi. 
 
"Oyalama Taktiği"
 
Fedakârlık yerine oyalama takdiğinin uygulandığını savunan Atalan, " Her ne olursa olsun çalışan işçilerimizin fedakârlığı karşısında Devletimiz Sosyal Devlet anlayışı içinde bizlere fedakârlık yerine oyalama taktiği uyguluyor. 500bin kamu işçisi olarak talebimiz açık ve nettir. Bundan sonra taşeron firmalarla değil kamunun kendisi ile sözleşme imzalamak ve bu soruna kökten çözüm olmasını istiyoruz. Kamu ile sözleşme yaparsak eğer hiç bir işçinin özlük hakkı diye bir sorunu kalmayacak. Mesai, yemek, yol, yıllık izin, süt izni, mazeret izni maaşın zamanında ödenmesi gibi sorunlar ortadan kalkacak. Ama taşeron firmalarla sözleşme imzalanmaya devam ederse bu haklardan mahrum bırakılmaya devam edeceğiz. Sn. Bakan her ne kadar bu hak kayıplarınız bundan sonra giderilecek ve sorun yaşamayacaksınız dese de bu sadece günü kurtarma 500 bin kişilik kitleyi susturma adına izlenilen bir siyasettir." diye konuştu. 
 
Kamu Şirket Çalışanları Yardımlaşma Derneği (KAŞİYAD) Genel Başkanı Yavuz Atalan'ın okuduğu ortak basın açıklamasının devamı şöyle ; 
 
"Her geçen gün Ülkenin her bir tarafında işçi kıyımları boy göstermekte ve gerek Devlet olarak gerekse Bakanlık olarak olaya çok uzak kalmakta. Sn. Bakanın Milletvekili olduğu Şanlıurfa’da bile onlarca işçi işten çıkartılırken ses çıkarmaması bizleri ilgilendiren yasada nasıl bir iş garantisi sağlayacak anlamıyoruz.
 
Demek ki bizim sorunumuzun çözüm noktası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı veya kurmayları değil. Bizim statü ve iş garantisi sorunumuzun çözümü Sn. Başbakanımızdır. Nasıl ki Bakanlar Kurulu kararıyla Kızılay’da çalışanlara 4/B ve sonrasında 4/A verildiyse Sn. Başbakanım bizde iş garantisi ve statü istiyoruz.
 
Hadi bu şartlarda nasıl üç çocuk yapalım. Aldığımız 701 TL maaşla nasıl üç çocuk geçindirelim. Maaşlarımızda iyileştirme yok iş garantisi yok statü yok hadi üç çocuk yapın. Ya siz üç çocuk yapanları 3000 TL maaş alıyor zannediyorsunuz? Yâda size bilgi getirenlerin eksikliği var. Sn. Başbakanım asgari ücret 701 TL başkası yok. Sadece 701 TL.
 
Bu Ülkede çok kolay gündem değişiyor ve gündem çok kolay ulusallaşıyor. Ama Taşeron İşçilerin feryadı bir türlü Sn. başbakanımızın ağzından gündeme taşınmıyor. Bizlerde Türkiye cumhuriyeti vatandaşıyız ve aynı zamanda 5 milyon oya hükmeden bir kitleyiz.
 
Sn. Başbakanım; kürtaj yapan cinayet işlemiştir derken asgari ücretle beş kişilik bir aileyi sefalete sürükleyenler cinayet işlememişmidir. Sadece cinayet ölümle olmuyor. Asıl cinayet ölüme mahkûm etmekle oluyor. İşte biz 500 bin kişilik kamu işçileride adeta ölüme mahkûm edildik ve tek kurtuluş sizin ağzınızdan çıkacak statü kazanmamızdır.
 
Sn. Başbakanım; 500bin işçiyi görmezden gelmeyin ve bu konuyu bir an önce çözüme kavuşturalım. Bizlerin maliyeti kamuya yaklaşık 1.400tl iken alınan maaş ve SSK pirimi ortada. Kalan paranın nerde olduğu belli değil. Bizler Devletimizin kazanmasını istiyoruz ve işçinin kazanmasını istiyoruz. Sizden tek istediğimiz analarımızın babalarımızın çocuklarımızın geleceğini karartmayın ve bizlere kamu ile sözleşme imzalatın.
 
Artık Ülkemizde asgari ücretle çalışana da insanca muamele edilsin ve bir sınıfı olsun. Artık maaşımızla ezilmek ve %4+4 ü az bulan kurumlarda bizleri hor görenlere karşı perişan etmeyin. Bizlerin geleceğini insanların iki dudağı arasına bırakmayın. En önemli sermaye insanın kendisi ve onurudur. Bizim onurumuzu kırmayın. Bugüne kadar size güvendik ve güvenimizi boşa çıkarmayın.  İnşallah yakın zamanda Sn. Başbakanımızdan bu konuda açıklama yapmasını istiyoruz. Çalışmalar uzadıkça sabrımızda kısalıyor. "

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız