SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Öyleyse Meclisi Kapatalım!."

A- A+ PAYLAŞ

Malatya İl Genel Meclisi’nin son dönemlerdeki toplantılarında meclis kararlarının ilgili kurumlar tarafından etkin biçimde uygulanmaması, meclisin bir organı olan Daimi Encümen kararlarının meclis kararlarının üstündeymiş gibi işlem görmesi il genel meclisi üyeleri arasında parti ayrımı gözetmeksizin ciddi bir rahatsızlık yaratmış durumda. 
 
Önce Haziran ayı toplantısında Meclis Başkanı Naci Şavata’nın ‘Bu çalışma döneminde köy yollarına bir çakıl dökemedik’ şeklindeki eleştirisi, ardından Temmuz ayı toplantısında Plan – Bütçe Komisyonu Raporu’nda sulama projelerine ayrılan ödeneğin yaklaşık 3 milyon TL’lik kısmının amacı dışında kullanıldığına yönelik çarpıcı tespitleri… Plan-Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Şireci’nin raporu sunarken yaptığı konuşmada ‘Projelerde kullanılması gereken para piyasada yok’ sözleri ile dile getirdiği sert uyarılar…
 
Bütün bu gelişmelerin arka planına dair sorular için İl Genel Meclisi Başkanı Naci Şavata ile konuştuk:
 
İl Genel Meclisi’nin son toplantısında (Temmuz) Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından hazırlanan bir raporda sulama suyu projelerine ayrılan ödeneğin 2 milyon 900 bin TL’lik bölümünün amacı dışında kullanıldığına yönelik önemli bir tespit yapıldı. Bu çarpıcı raporun mecliste okunmasından sonra Malatya Valiliği’nin konuya ilişkin yasal işlem başlatması için meclis kararı alındı. Meclis kararı ile sulama projelerine ayrılan ödenekler kimler, hangi kurumlar tarafından nasıl kullanılıyor? 
 
Naci Şavata: Biliyorsunuz kanun, il genel meclislinin aldığı kararları yine il genel meclisi yapıyor. Meclisin denetim görev ve yetkisi doğrultusunda verilen bir önerge ile yol yapım ve sulama projeleri için ayrılan ödenekleri denetime aldık. Sulama projeleri denetimini plan- bütçe komisyonuna, yol yapım projelerinin denetimini ise imar komisyonuna havale ettik. 
 
Bu denetim sürecinde komisyonlar ayrılan ödenekler ışığında yapılan çalışmaları inceleyerek birer rapor hazırladı. Plan-Bütçe Komisyonu raporunda, meclis kararı ile yapılan harcamalar karşılaştırıldığında 2 milyon 900 bin TL’nin amacı dışında kullanıldığına yönelik bir tespit yer aldı. Bu rapor Plan-Bütçe Komisyonu başkanı tarafından meclisimizin son toplantısında okunduktan sonra, konunun incelenerek gerekli yasal işlemin yapılması için Malatya Valiliği’ne havale edilmesi yönünde bir karar aldık.
 
Şimdi Malatya Valiliği Meclis Plan-Bütçe Komisyonu raporu ve valiliğe yazdığımız ‘Yasal işlem yapılması gerekiyor’ yönündeki meclis kararı doğrultusunda gerekli inceleme ve soruşturmayı yaptıktan sonra meclisimiz yasalar çerçevesinde yapılması gereken neyse onu yapacaktır.
 
Sayın Başkan burada önemli olan husus, ‘Sulama projeleri için ayrılan ödenekten 2 milyon 900 bin TL’lik bölüm amacı dışında kullanıldı’ ifadesindeki ‘Amacı dışında kullanmak’ tespiti tam olarak ne anlama geliyor, yani burada kişisel bir çıkara dair bir iddiadan söz edilebilir mi?
 
Naci Şavata: Hayır, hayır…  Sözkonusu tespit, meclisimizin sulama projeleri için ayırdığı ödeneğin bir bölümünün yine kırsal alandaki diğer projelere kanalize edilmiş olması anlamına geliyor. Yani sulama projeleri için verilen paranın bir bölümü yine meclisimizin yetki ve görevleri dahilinde bulunan başka projeler için kullanılmış. Burada ‘amacı dışında kullanmak’ ifadesi sulama projelerine ait ödeneğin bir kısmının yine kırsal alandaki diğer projeler için kullanılması bağlamında kullanılmıştır. Yani bir usul hatasından söz ediliyor. Meclisimizin projelere ayırdığı ödeneklerin kişisel bir çıkar için kullanılması söz konusu olamaz. Zaten Plan-Bütçe Komisyonu raporunda böyle bir şeyden söz edilmiyor. Böyle bir algıya yol açmışsa yanlış anlaşılmış demektir. Rapor, sulama projelerine ayrılan paranın bir kısmının sulama projeleri yerine yine yapılması gereken diğer projelere yönlendirildiğini ifade ediyor ve bunun önlenmesini istiyor. Çünkü meclisin aldığı kararların bir anlamı, bir nedeni var. Raporla, bu kararların anlamını, önemini zayıflatacak uygulamaların önlenmesi isteniyor. 
 
Peki neden kaynaklanıyor bu sorun? Karar alıcı meclis ile uygulayıcı kurum arasında neden böyle bir çelişki yaşanıyor? 2 milyon 913 bin TL’nin amacı dışında kullanılması yasa dışı bir durum değil mi?
 
Naci Şavata: Demokratik anlayışla baktığımızda bir çelişkiden söz edilebilir ama yasa dışı bir uygulamdan söz etmek mümkün değil. Çünkü, meclis karar alıyor ama asıl önemli pozisyonda olan İl Genel Meclisi Daimi Encümeni.  İl Genel Meclisi’nin görev ve yetkilerini belirleyen 5302 sayılı yasa İl Genel Meclisi Daimi Encümeni’ne önemli yetkiler vermiş. Daimi encümen, fasıladaki parayı meclise sormadan istediği yere kaydırabiliyor. 
 
Demokratik anlayışla baktığımızda ise bu tür yetkiler yerel yönetimler alanındaki gelişmelerle, demokratikleşme ile çelişki oluşturuyor. Biliyorsunuz daha önce İl Genel Meclisi’nin başkanlığını ilin valisi yapıyordu. Demokratik bir ilerleme adımı olarak bu uygulama değiştirildi ve il genel meclisi başkanlığını artık meclis içinden seçilen bir üye yapıyor. 2009 yerel seçimlerinde oluşan Malatya İl Genel Meclisi’nde üyelerimizin teveccühü ile ben başkan seçildim. Birkaç ay önce de 3 yıllık 2. Dönem için yeniden seçim yapıldı ve meclis üyesi arkadaşlarım bana yeniden başkan olarak hizmet imkânı sundu. Tabii bunları söylerken kendimi anlatmak için hatırlatmadım seçim sürecini. Atanmış validen seçilmiş meclis üyesinin başkanlığına giden demokratik ilerlemeyi hatırlatmak için anlattım.
 
Ancak bu demokratik ilerlemenin tamamlandığını söylemek mümkün değildir. Sorun, bütünüyle demokratik bir süreçle seçilen İl Genel Meclisi ile il valisinin başkanlığını yaptığı  İl Genel Meclisi Daimi Encümeni’nde atanmışların çoğunlukta olmasıdır. 11 üyeli daimi encümende valinin de aralarında bulunduğu 6 atanmışa karşılık 5 seçilmiş meclis üyesinin bulunması çeşitli sorunlara açabiliyor. Özel olarak Malatya örneği için değil ama teorik olarak şunu söyleyebilirim: İl Genel Meclisi kararları ile daimi encümen uygulamaları arasında çeşitli çelişkilerin yaşanmasının kökeninde daimi encümenin il genel meclisi gibi yeterli ölçüde demokratik bir yapıya sahip olmamasından kaynaklanıyor. 
 
Demokratik olmayan bu yapı ciddi bir sorun herhalde…
 
Naci Şavata: Tabi. Örneğin 2 milyon 900 bin TL konusu: Meclisimiz bu parayı sulama projeleri için ayırmış ama daimi encümenin uygun gördüğü başka projelere yönlendirilmiş. Kanunsuz değil bu. Ama meclisimiz diyor ki,’ Madem bana bu kararı biz veriyoruz, başka projelere kanalize ederken bana neden sormuyorsunuz?’ 
 
Meclisimizin bu sorusuna karşılık ise ‘Daimi encümenin var orada. Temsilcin var. Temsilcine güvenmiyor musun?’ diye soruluyor. Bu soru da haklı bir soru. Kanunda böyle bir boşluk var. Daimi encümen bazen meclise bilgi veriyor. İstişare ediyorlar bizimle. Ayrılan kaynak oralara harcanmış oluyor. Bazı fasılalarda aktarma imkânı var ama bazı fasılalarda aktaramıyorsunuz. Ana fasılalardaki ödeneklerin başka projelere aktarılması için meclise gelmesi ve onaylanması lazım. Ama ara fasılalarda meclise sorulmadan aktarma yapılabiliyor.
 
Sulama projeleri ana fasılada işlem görüyor. Bu durumda su projelerine ait ödeneklerin başka projelere aktarılması için meclisin onayı gerekiyor değil mi? 
 
Naci Şavata: Sulama sistemi, ana fasıla. Tarım işleri diye geçiyor. Aktarılan bir kaynak. Tarım İşleri Müdürlüğü var. Sadece sulama değil tarım işleri de yapıyor. İşte biz de amacı dışında başka projelerde kullanılan ödenekler sorununu Sayın valimize havale ederek soruyoruz. ‘Bu ödenekler hangi projeler için kullanıldı, neden başka projelere aktarıldı?’ Biz sadece soru sorabiliyoruz. Çünkü yasa meclisimize yaptırım gücü vermiyor. Biz onların amiri değiliz. Emir veremiyoruz. Biz ne amiriz ne memuruz. Biz halkı temsilen denetimi ve kararı alan bir merciyiz. Biz halk adına denetliyoruz. Siz bütçeyi tahmini olarak yapıyorsunuz ama yatırım da ben yapacağım. Ama sahada bakiyorsunuz ki, 2 km bir kanal yapıyorsunuz ama bir işe yaramıyor. 3 km yapmanız gerekiyor. Orada daimi encümen devreye giriyor ve değişiklik yapıyor. Daimi encümenin böyle bir yetkisi var. 
 
Peki burada yasal işlem yapılmasını istiyorsunuz. Yapılacak yasal işlem nedir?
 
Naci Şavata: Yapılacak olan işlem soruşturmadır.
 
Kimin hakkında?
 
Naci Şavata: Bizim kararımız üzerine Sayın Valimiz, ilgili daireye, yani İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’ne yazacak. Özel İdare Genel Sekreterliği de bu harcanan yerlerin listesini sayın valimize bildirecek. 
 
Ama burada Vali Ulvi Saran’ın da sorumluluğu var. Çünkü İl Genel Meclisi Daimi Encümeni’nin başkanlığını vali yürütüyor
 
Naci Şavata: Evet var. Ama başkanlığı genel olarak vekâleten İl Özel İdaresi Genel Sekreteri yürütüyor. Vali Bey, encümene devamlı girmiyor. Zaman zaman gerekli gördüğü durumlarda giriyor.. 
 
Vekaleten yürütülüyor olabilir, fakat  bu durum Valinin sorumluluğunu azaltmıyor ki…
 
Naci Şavata: Ama orada bir suç veya bir zimmet söz konusu değil. Bir görevi suiistimal durumu da yok. Biz sadece şunu soruyoruz. Bu para nereye harcandı. Tabi onlar da yanıtını verecek. Meclise gelecek. Meclis uygun bulursa onaylayacak. Tabi geç kalınmış bir onay ama onaylamayabilir de… Biz burada esasında bir mesaj veriyoruz. Kimseyi suçlayacak bir hadise görmüyoruz. Diyoruz ki, karar veren meclis ise, meclisin verdiği kararın dışında neden harcama yaptınız. Buna hakkımız var.
 
İl Genel Meclisi Plan- Bütçe Komisyon Başkanı Mehmet Şireci, AKP’li bir meclis üyesi. Komisyon raporunu sunarken yaptığı konuşmada ‘Yasanın hiçbir yerinde ‘Burası senin babanın çiftliğidir yazmıyor. Kullanılması gereken para piyasada yok’ diyor.
 
Naci Şavata: Tabii meclis de dahil olmak üzere devletin hiçbir kurumu kimsenin babasının çiftliği değil. Kimse zaten bunu demiyor. Tabi söz gelimi söyledi. Komisyon başkanı irdelemiş ve bu paranın nereye harcandığını sorguluyor. Bu, bir tür kamuoyunun dikkatini çekmek. Önceden tabi ben yaptım sen yaptın kavgası oluyordu. Biz yeni bir anlayış getirdik. Eğer Türkiye demokratikleşme sürecine girmişse, birlikte yöneteceksek, ‘Ben bilirim sen bilmezsin’ mantığını kaldırmak zorundayız. Biz demiyoruz ki bu para buharlaştı. Örneğin bir ilçeye yatırım için para ayırmışız, o ilçenin başka bir yatırımı için kullanılmış. Tabi bu yatırımların nereye harcandığını kim takip edecek? Kaymakam, yani Köylere Hizmet Götürme Birliği. 
 
Köylerden talepler var. Sulama ile ilgili şu şu işler yapılsın deniyor ama Özel İdare ‘Kaynak yok’ diyor. Bu da ciddi bir çelişki değil mi? Çünkü ödenek yok denilerek red edilen hizmetler için aslında siz ödeneği daha önceden ayırmışsınız meclis olarak. Ama para amacı dışında kullanılıyor…
 
Naci Şavata: Yani artık bu ortaya çıkacak. Kamuoyuna mal oldu. Belki rahatsızlıklar olacak ama şeffaf olmakta yarar var. Bir şey yaşanacak tabi. Bazı sözler konuşulacak. Ama burada kimsenin suçlanması gibi bir hedef yok. Bunlar kanuni yapılan şeyler ama bize neden yetki vermişsiniz o zaman. Hatta bazı meclis üyeleri ‘ Bize karar aldırılıyor ama uygulanmıyor ise meclisi kapatıp gidelim’ dediler. Bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta bu. Yasayı uygulamaya çalışıyoruz. Bütün işlere encümen karar verecekse meclisi kapatıp gidelim. O zaman meclisin ciddiyeti, inandırıcılığı olmaz. 
 
Şimdi siz diyorsunuz ki; ‘Ben yaptım mantığı ile yönetemezsiniz. Biz yaptık mantığını hakim kılmalısınız. Dikkat edin, 2,5 senedir Malatya’da biz yaptık mantığı yok, ben yaptım mantığı var’ diyorsunuz. Bu 2,5 yıl valinin atandığı dönemi işaret ediyor gibi.
 
Naci Şavata: Hayır. Bizim meclisin seçildiği dönemi işaret ediyor. İlk defa söyleyeyim size. Çadır kent yapıldı. Biz var mıydık? 
 
Yok muydunuz?
 
Naci Şavata: Yoktuk. Ama parayı biz verdik. Biz kararla hizmet ediyoruz. 
 
Ama bu noktada bir rahatsızlık var. Yani birileri ‘ben yaptım’ diyor ve bu sizi rahatsız ediyor.
 
Naci Şavata: Var tabi. Kanundan gelen bir uyumsuzluk var. Bakın, İl Genel Meclisi, Valilik ve Özel İdare, biriz biz. Üçümüz, tek bir kurumuz. Ne yaptıysak birlikte yaptık. Ben yapmadım, biz yaptık. Biz birbirimize iltifat etmek zorundayız. Marifeti olanı iltifatla ortaya çıkaracağız. Biz sayın valimizden, genel sekreterimizden memnunuz. Bugüne kadar böyle olmuş. Yanlış anlaşılmış. Basın bunun üzerine çullanmış ve birilerini suçlamaya çalışmış. Bakın bizim rahatsızlığımız var, ama bu demokratik bir rahatsızlık. Kanundan kaynaklanan bir rahatsızlık. Bunu ülkeye yaymak istiyoruz ve bunu basın aracılığı ile ülkeye yaymak istiyoruz. Neden rahatsızız? Bunun anlaşılmasını istiyoruz. Sekreter, valinin emrindedir, biz valinin emrinde değiliz. Biz Vali ile yan yanayız. Sayın Valimiz, yanında meclis. Sekreter, onun altındadır. Ama geçmişte gelen, Köy Hizmetleri geleneğinden gelen ananeyi bozamıyoruz.
 
Özel İdare’nin araçları uzun süre havaalanı yolunda çalıştı ve siz bu durumu da ‘Köy yollarına bir çakıl taşı dökemedik’ diye tepkiyle karşıladınız. Kamyonların, bu yolda çalışacağı size söylendi mi?
 
Naci Şavata: Evet bize söylendi. Bizim bu bahar köylere hizmet yapamayacağımız söylendi. Kamyonlar yok. Makinelerin bir kısmı oraya gitmiş. Sayın valimiz ile görüştüm. ‘Karayolları ile görüştüm. Sulaması, yeşillendirmesi onlara ait. Burayı yapmamız lazım. Biz de bu kış vakti, karayolları ile burayı yapalım’ dedi.  Aldığım istihbarata göre çok uzun süren bir uğraş. Ki hala çalışılıyor. Kamyonların parasını da bizim bütçeden ödüyoruz. 
 
O iş karayollarının işi değil mi?
 
Naci Şavata: Evet ama güzel bir hizmet. Biz ona karşı değiliz. 
 
Ama asıl yapmanız gereken işleriniz aksıyor.
 
Naci Şavata: Bizim hizmetimiz aksadı. Biz o yolu yapalım ama bir de siyasi olarak düşünün. 12 Haziran geliyor ve bir seçim var. Malatya’da hiçbir zaman bu seçimde uygulanan sistem uygulanmadı. Her zaman seçim bütçesi yapılırdı. Biz bu sene onu asla yapmadık. Seçim bütçesi oluşturmadık. Gerçekçi bir bütçe yaptık. Bütçemiz 36 milyondu. Abartılmış bir bütçe yapmadık. 10 milyon TL de borçlandık. Her seçimde yerelde ve genelde o sarı arabalar arı gibi köylerde dolaşırdı. Ama tabi böyle olunca biz milletvekillerimizi, il başkanımızı uyardık. Sayın Valimizle toplandık. Meclis üyelerimiz sorunu dile getirdi. Sayın Valimiz, ‘Makul bir sürede’ vereceğini söyledi ama tabi bu makul sürenin ne kadar olduğunu söylemedi. Kanun da diyor ki, ‘İl Özel İdaresi’nin taşınır – taşınmaz unsurlarını ve personelini vali yönetir’ diyor. Vali haklı. O da yetkisini kullanıyor. 
 
İl Genel Meclisi göstermelik bir meclis oluyor bu durumda.
 
Naci Şavata: İşte onu vurgulamak istiyorum. Eğer yerinden yönetim hakikaten tam demokratik bir usule gelecekse, zamanı gelmişken bunları gündeme getirelim, tartışılsın. İşte basında bunu irdelemeli. Yeni hükümet kuruluyor, yeni bir Anayasa’dan bahsediliyor. Bir refleks korkusu var ve önümüzde başka bir şey yok. Söyledikleri zaman o refleks korkusunu söylüyorlar. Başka bir şey yok. Onun için Sayın Valimizin Malatya’ya yaptığı hizmetlerde beraberiz. Biz hep beraberiz. Hatamız da bir başarımız da bir. Ama Valilerimiz Malatya’ya güzel şeyler yapıyorlar. Örneğin geçmiş dönemdeki Valimizin  ’91 Bin Dev Öğrenci’ projesi, hakikaten çok güzeldi. Bakıyoruz, Özel İdare olarak bizim verdiğimiz kadar para kadar öğrenciler de toplamış. Bunlar Malatya’nın kazanımları. Malatya’mızı güzelleştiriyor. Mevcut valimiz Sayın Ulvi Saran’ın ormana verdiği değer, kültüre, tarihimize turizme verdiği önem takdire layıktır. Bir Levent Vadisi’nin projesini gördünüz mü bilmiyorum ama seyir yerinin Turizm Bakanlığ’ndan alınması valimizin çabalarıyla oldu. Bizden çok para almıyor. Bazı projelerin finans kaynaklarını sayın valimiz kendisi buluyor. Bir Sinema Günleri’nin parasını bizden almıyor, kendi çabalarıyla buluyor. İyilikleri güzellikleri seviyoruz biz. Bizim bu hareketimiz ne sayın valimize karşı, nede genel sekreterimize karşı. 
 
Bu konuşmalardan sonra Vali Ulvi Saran ya da İl Özel İdaresi Genel Sekreteri  Sami Er  ‘Bu konuşmalar bizi mi hedef alıyor’ diye sordular mı?
 
Naci Şavata: Hayır. Sormadılar. Ama ‘Bu çalışma döneminde köy yollarına bir çakıl taşı bile dökemedik’ dedikten sonra sayın valim bize ziyarete geldi. O gün kamyonları verdi. Sonra tekrar çözümü buldu ve bu bizim arzu ettiğimiz çözümdü. Sayın valimiz bize 5 gün sonra geldi ve itiraf edeyim ki ‘Acaba Sayın valimiz bu eleştirimiz için mi geldi?’ diye düşündüm. Ama biz İller Bankası’ndan 10 milyon TL borçlanma kararı almıştık sulama ile alakalı. Onu konuştuk. Her hangi bir sürtüşmemiz yok. Şunu da bir hakkın teslimi olarak vurgulamam gerekir: Vali Bey meclisimize gerçekten değer veriyor. Ben bunu biliyorum. Protokolde yerimiz yoktu, sayın valimiz verdi.

SÖYLEŞİ: Güler HAZAR

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız