SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Oysa Deniz Demiş ki!.

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi kampusunde, 37 yıl önce idam edilen THKO lider kadrosundan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için bir grup öğrenci tarafından anma etkinliği yapıldı.

Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi, Öğrenci Gençlik Sendikası, Yeni Demokrat Gençlik, Demokratik Gençlik Hareketi ve Gençlik Derneği’nin aralarında bulunduğu bazı derneklerin de destek verdiği etkinliğe 200 dolayında öğrencinin katıldığı, grubun Güzel Sanatlar Fakültesi’nden kütüphane önüne kadar yürüdüğü bildirildi. Burada konuşan Sinan Tanrıverdi, idamlara tepki gösterdi. Tanrıverdi, ayrıca Ergenekon adıyla başlatılan operasyonun 12. dalgasında tutuklanan eski rektör Fatih Hilmioğlu’na da eleştiride bulundu ve “öğrencilerin eleştirel ve sorgulayan tepkileri soruşturma ve cezalarla, asker ve polis baskılarıyla engellenmeye, geleceğin aydınlık beyinleri karartılmaya çalışılıyor denilerek daha önce Rektörlük yapmış ve öğrencilere soruşturma ve ceza verenlerin Ergenekon kapsamında adlarının çıktığını” söyledi.

TARAF GAZETESİ VE..
3 öğrenci liderinin idamlarının yıldönümündeki bu yürüyüş sırasında, bazı öğrencilerin "Taraf Gazetesi"ni taşımaları da dikkat çekti. Bilindiği gibi söz konusu gazetede, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mücadelesi ağır bir şekilde eleştiriliyordu.

Taraf Gazetesi'nin yayın politikası nedeniyle, ABD güdümünde olduğu iddiaları sıkça dile getirilirken, 1969'da Deniz Gezmiş'le Doğan Avcıoğlu'nun yaptığı röportajda Gezmiş'in söyledikleri hayli manidardı. Gezmiş, şöyle demişti, Avcıoğlu'na:

"- Bugün Amerikan emperyalizmi saldırganlık yolunu seçmiştir. Buna karşı biz de, emperyalizmin parmağının bulunduğu her yerde ona karşı aynı silahlarla mücadele yolunu seçtik: tıpkı Mustafa Kemal’in 50 yıl önce yaptığı gibi. Emperyalizm bugün millici güçleri tasfiye etmek için listeler hazırlamakta ve bütün kurumlarımıza elini uzatmaktadır. Bizse onları defterden sileli çok oldu..."(Kaynak: Melih AŞIK, Milliyet)

CHP'NİN AÇIKLAMASI..
Öte yandan CHP İl Başkanı Celal Berktaş da, idamların yıldönümü dolayısıyla şu açıklamayı yaptı:

"Bugün 6 Mayıs. Bundan 37 yıl önce bugün, 3 genç insan, Deniz, Yusuf ve Hüseyin idam edildiler. Bu gün, bizim Adalet tarihimizde bir kara leke olarak yer almıştır.

Kendilerini yargılayan kişiler de dahil her kes bu idamların aslında cinayetten farksız olduğunu geçen yıllarda beyan etti.

Ne istiyorlardı?

Öncelikle BAĞIMSIZ bir Türkiye istiyorlardı,
İnsanların sömürülmesine son verilmesini istiyorlardı,
Halkın devlet idaresinde söz sahibi olmasını istiyorlardı,
Bağımsız bir Adalet istiyorlardı,
Demokrasi istiyorlardı.

Bir ara rejim dönemiydi. Uluslarası Emperyalizm, yerli işbirlikçileri ile birlikte yönetime el koymuştu. Ülkenin üzerine kabus gibi çökmüşlerdi. Yasalar, İnsan hakları v.s. bir kenara bırakıldı. Bu üç genç insan, bir RÖVANŞ için, kendilerinin sebep olduğu BOZUK DÜZEN’e karşı çıktıkları için kurban edildiler, katledildiler.

Ancak Halk onları UNUTMADI,
Bağrına bastı,
Mücadelesine SİMGE yaptı.

O zaman bu adaletsizliğe sessiz kalanlar bile zaman içinde bu cinayetleri itiraf etmek zorunda kaldılar. O zaman Emperyalizme uşaklık edenler zaman geldi Demokrasi Kahramanı kesildiler. Takiyeleri bu gün de sürmekte.

Eğer demokrasi yolunda bazı kazanımlar elde edildi ise DENİZ, YUSUF VE HÜSEYİN ile onların yoldaşlarının katkılarını, önderliklerini hiç kimse inkar edemez.
Kendi hayatları pahasına HALK için mücadele eden bu KAHRAMANLARI saygı ile anıyoruz.

Biz onları unutmayacağız, halkımız unutmayacak!"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız