"Oyunuzun Hesabını Sorun"

 
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, beraberinde kalabalık bir partili grup ile birlikte Hekimhan merkezi, Kocaözü beldesi ile Dostsal, Mollaibrahim, Beykent, Hacılar, Sarıkız, Dursunlu, Yayladamı köylerini ziyaret etti. 
 
CHP Milletvekili Veli Ağbaba, ziyaretlerde yaptığı konuşmada, “Kime oy verirseniz verin ama oy verdiğiniz kişiden de hesabını sorun. Kim olursa olsun, bu sizin hakkınızdır. Söz vermişse, yerine getirmemişse, buralara geldiğinde hesabını sorun"dedi. Köyleri, ilçeleri ve beldeleri gezdiğini anlatan  Ağbaba, şöyle konuştu: "Herkese hesap vermek için ve insanların sorunlarını dinlemek için dolaşıyorum. Ben, bana oy versin, vermesin her yere gidiyorum. Bana oy verdikleri için mi gidiyorum köylere, hiç oy vermeyen köylerde var ama ben yine gidiyorum, oradaki insanların sorunlarını dertlerini dinliyorum.”
 
Köylerde yol, su ve geçim sorunu olduğunu ileri süren Ağbaba, şunları söyledi: “Dünyada ilk kez saman ithal ediyoruz. Zamanında samanı bedava verirlerdi, para ile samanı almak ayıptı. Şimdiyse satın alacak saman bulamıyorsunuz, ithal ediyoruz. Saman fiyatı artıyor, hayvanın fiyatı düşüyor. İnsanlar mağdur durumda ne saman bulabiliyorlar ne de kayısı para ediyor insanlar sahipsiz bırakılmış. Gittiğimiz her yerde bizlere söylenen şu; her gelen bir söz vermiş oyu almış gitmiş dönüp arkasına bakmamış. Köyleri geziyorum insanların, yol, su, hayvan ve geçim sorunu var. İnsanlar kaderleri ile baş başa bırakılmış durumdalar.”
 
Ağbaba, vatandaşları haklarına sahip çıkmaya davet ederek şunları söyledi: “Malatyalılar 2002 de AKP’ye oy verdi. Tekel fabrikası, Sümerbank, Şeker Fabrikası vardı. 2003 yılında Sümerbank’ı kendi yandaşlarına sattılar. 2007 yılında Malatya yine AKP’ye oy verdi. Bu sefer Tekel Sigara Fabrikası’nı sattılar. 2011 yılında seçim var seçim zamanı dedim ki, oy verirseniz eğer şeker fabrikası satılacak dedim ve şeker fabrikası satıldı. Şimdi bir sonraki seçimde yine oy verirseniz, elimizde kalan tek devlet kurumu olan Sultan Suyu Tarım İşletmesi’ni satacaklar. Kendi hakkımıza sahip çıkmadığımız sürece kimse bize bir şey vermez. Yapacağımız tek şey kendi hakkımıza sahip çıkmak.” 
Kayısı ile ilgili sorunların çözülmesi gerektiğine değinen Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kayısı bizim ekmeğimiz, çocuğumuz, öğrencimiz yani kayısı bizim her şeyimiz. Kocaözü’nün, Hekimhan’ın kayısının dışında bir yan geliri olan cevizi var. Ama sadece tek geçim kaynağı kayısı olan birçok köyümüz var. Kayısı ile yatıp kayısı ile kalkıyorlar. Onun için siyasetçinin ve iktidarın kayısıdan başka bir gündem maddesi olmaması lazım.2012 yılında halen kayısı gibi bir meseleyi çözememişsek, halen kayısı çok tuttuğu için insanlar üzülüyorsa, kimse kusura bakmasın bu siyasetçilerin, bizlerin ayıbıdır. İktidarın ayıbıdır. Eğer Malatya'da her seçimde en çok oyu alan parti bunu yapıyorsa, bu daha büyük bir ayıptır.”
 
Ağbaba, kapatılan adliyeler konusunu da gündeme getirerek sözlerine şöyle devam etti: “2002 de Malatya'da 13 adliye vardı. Şimdi 6 adliye var. İki ay önce Arguvan, Kuluncak, Yeşilyurt, Yazıhan adliyelerini kapattılar. Yüzde 69 oy aldıkları il’de 7 adliyeyi kapattılar. Daha az iş yükü olan adliyeleri tekrar açtılar ama Malatya adliyelerini açmadılar. Türkiye'de kapatılan adliyeleri ben gündeme getirdim o meşhur "La Oğlum Bas Git" sözü ile Türkiye'nin gündemine getirdik. 44 tane adliye tekrar açıldı ama Malatya'nın adliyeleri açılmadı. Çünkü iktidar partisi milletvekilleri bununla ilgili bir şeyler yapmadılar.”
 
Ağbaba, konuşmasının sonunda, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Malatya'nın her sorununa sahip çıkıyoruz. Kadın kollarımız ile belediye meclis üyelerimiz ile il genel meclisi üyelerimiz ile il ve ilçe yönetimlerimizle her yere gidiyoruz. Sorunları dinliyoruz. Önümüzdeki dönemde Malatya'nın en gür sesi çıkan partisi olacağız” ifadelerini kullandı.
 
ABDAL MUSA LOKMASINA KATILDI..
Ağbaba, Hekimhan'a bağlı Hacılar köyünde Abdal Musa Lokmasına da katıldı. 
 
Abdal Musa Lokmasında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Hekimhan demek kardeşlik demektir. Hekimhan herkesin birbirinin etnik kimliğine, düşüncesine, inancına saygı duyduğu bir ilçe demektir" dedi. Bugün hep beraber bir sofraya oturduklarını anlatan Ağbaba, şöyle konuştu: "Hekimhan anlayışı, hiç kimsenin inancına, hiç kimsenin düşüncesine saygısızlık etmez. Birilerinin söylediği gibi, burada bulunan hiç kimse Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü hiç kimsenin inanç merkezine 'ucube' demez. Hiç kimsenin inancını adres göstermez. 'Sen inancını burada gerçekleştireceksin' demez.'Senin ibadethanen cem evi değildir' demez. Çünkü Hekimhanlı herkesin inancına saygılıdır. Hekimhanlılar binlerce yıldan beri bazen gizli, bazen açık ve bazen de bedel ödeyerek inançlarını gerçekleştirdikleri yere ucube denmesini kabul etmez. Cumhuriyetin değerlerine inanan insanlar olarak, solcular olarak, devrimciler olarak biz hiç bir zaman, hiç kimsenin inancına saygısızlık ettirilmesini kabul edemeyiz. Hangi düşünceden hangi mezhepten olursa olsun bize yakışmaz.” 
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Ağbaba, şunları söyledi: “Biz, Türkiye'de, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir mücadele veriyoruz. Ben, sizlerin desteği ve vermiş olduğunuz oyla seçilmiş bir milletvekiliyim. TBMM’de Malatya'nın Milletvekili olarak görev yapıyorum. Seçimlerden sonra Hekimhan Hacılar köyüne dördüncü gelişim. Desteklerinizden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Sizlere mahcup olmamak için, Cumhuriyet Halk Partisine oy verenlerin yüzünü yere baktırmamak için, gece gündüz demeden Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde çalışıyoruz. Türkiye'de demokrasi mücadelesi veriyoruz. Özgürlük mücadelesi veriyoruz. İnsan hakları mücadelesi veriyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Sadece bizim gibi düşünen insanların haklarını savunmayacağız. Bizim gibi düşünmeyen, haksızlığa uğrayan, zulme uğrayan kim varsa, onların da haklarını savunmaya devam edeceğiz. Bir yıldan beri nerede insan  hakları sorunu varsa, nerede insanlara zulüm ediliyorsa onların yanında yer almaya çalıştık.”
 
Ağbaba, her zaman mağdurların yanında olduklarını savunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Pozantı’da çocuklara yapılan tecavüzü ortaya çıkardık. Kimi zaman Urfa Cezaevinde 15 karelik yerde, 30 kişinin yaşamaya çalıştığı yerlerde, AKP’nin maskesini düşürdük. Bakın insan hakları mücadelesi deniyor insan haklarını savunduğunu söylüyor demokrasi diyor hukuk diyor bunların demokrasi ile hukuk ile uzaktan yakından ilgisi yok, dedik. Kendine muhalif kim varsa, kimi zaman Genelkurmay Başkanlığı yapmış birini, kimi zaman bilim adamlığı yapmış birini, kimi zaman Türkiye'nin en saygın gazetecilerinden birini, sadece kendine muhalefet ettiğinden dolayı cezaevine atıyor, yargılıyor. Ama bilin ki kim mağdur oluyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi onlarla beraber mücadele etmeye devam edecek”