SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Özal Kongresi: Malatya İçin Bir Fırsat

A- A+ PAYLAŞ

 

 Prof.Dr. Murat KARAGÖZ

 

Kısaca Özal Kongresi denilen etkinliğin tam ismi, Turgut Özal Uluslar arası Ekonomi ve Siyaset Kongresi-I biçimindedir. 15-16 Nisan 2010 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi, Kongre ve Kültür Merkezinde yapılmaktadır. Her yıl tekrarlanması planlanan kongreye bunu ima etmek üzere ismin sonuna 1 ibaresi konmuştur. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Rektörlük öncülüğünde gerçekleştirilmekte olan kongre ile ilgili ayrıntılı bilgi üniversitenin web sitesinden veya doğrudan http://ozal.congress.inonu.edu.tr/ adresinden alınabilir.

 

Başlıkta ifade edildiği gibi bu kongrenin, Malatya için, şehrimiz için her açıdan bir fırsat olmak üzere üç temel unsur üzerine oturması planlanmıştır. Bunlar iktisadi, siyasi ve nihayet bilimsel açıdan Malatya’nın her yıl tekrarlanan bir buluşma noktası olması. İktisadi açıdan iş dünyası ile ekonomi bürokrasisini Malatya ölçeğinde bir araya getiren, bu şekilde şehrimiz için yatırım fırsatlarının yerel otoriteler ve işadamlarınca değerlendirileceği bir fırsat olmalıdır. Siyasi açıdan yine bir buluşma noktası olarak uluslar arası ölçekte dünya ve bölge liderlerinin yıllık bir buluşma vesilesi olabilirdi. Ülkelerin, uluslar arası siyasetin, uluslar arası toplumun, süregelen sorunların çözülmesi, ikili ve çok taraflı bir görüşme zeminin oluşmasına, bu ortamı sağlayacak vesilelere gereksinimleri vardır. Özal ismi, Özal hatırası, Özal misyonu bu tür bir çaba ile bire bir örtüşmektedir. Sözü edilen fırsatların yakalanması için her şeyden önce İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, Malatya Valiliği ve Belediye başta olmak üzere ilgili ve yetkili tüm tarafların ortak bir hedef etrafında toplanması gerekir. Ortak bir hedef için çaba sarf etmek Özal misyonu  ile de örtüşen bir pratiktir.

 

Bu yıl ki ilk kongrenin ana teması “Küresel Krizler ve Ekonomik Yönetişim” olarak tespit edilmiştir.  Bu ana temadaki temel fikir şudur: Kriz adından da tesmiye olunduğu üzere küresel bir nitelik taşımakta az veya çok tüm ülkeler krizle derinden etkilenmektedir. Bu bağlamda bir ülkenin kendince krize karşı almış olduğu önleyici tedbirler, bir başka ülkenin aldığı karşı tedbirlerle boşa çıkabilmekte, etkisiz hale getirilebilmektedir. Oysa krizlerden dolayı ülkelerin uğradığı mağduriyetler her ülke için ortak bir payda oluşturmaktadır. Kriz yönetiminde, esasen yönetim işlevinde çağdaş bir deyim, bir kavram olarak yönetişim, yönetenlerin bir duygudaşlık (empati) anlayışı içinde yönetilenlerin de fikrine başvurduğu, bir tür geri besleme yapıldığı, yönetim faaliyetinin adeta yöneten ile yönetilen arasında paylaşıldığı yeni bir akımı temsil etmektedir. Buna bir tür otorite paylaşımı da denilebilir. Küresel kriz yönetiminde bu kavramın tam da isabetli bir yeri olduğunu düşünmekteyiz. Bir defa burada küresel aktöreler, yani ekonomiler veya devletler eşit hukuki statüye sahip varlıklardır. Öte yandan krizin yol açtığı olumsuz şartlara karşı ayırımsız olarak maruz kalmak durumundadırlar. Açıkçası dünya ülkeleri kriz bağlamında “aynı gemide olma” psikolojisi hatta gerçeği ile karşı karşıyadırlar. Bir fırtına koptuğunda gemideki yolcuların yapacağı en akıllıca iş ortak hareket etmektir.

 

George Washington Üniversitesinden uluslar arası ilişkiler uzmanı James N. Rosenau bizatihi “küresel yönetişim” kavramını kullanarak, bunu, hâkim bir üst otorite yokluğunda birbirinden bağımsız ilişkilerin düzenlenmesi olarak tanımlamaktadır. Buna en iyi örnek olarak uluslararası sistem veya bağımsız devletlerarası ilişkileri gösterilmektedir. Netice itibariyle eşitlerin oluşturduğu bir grubun aralarında düzenli bir ilişki geliştirmesi anlamına gelmektedir.

 

İyi yönetilen ekonomiler krizi hafif atlatırken, kötü yönetilen ellerde krizin küresel boyutuna ilaveten irili ufaklı bazı siyasi krizlerin tetiklediği yerel unsurlar da eklenmek suretiyle daha da derinleşebilmektedir. Ülkemizde 2001 yılında yaşanan “anayasa kitabı fırlatma” olayını hatırlayınız. Ekonomik veya siyasi istikrarsızlık krizlerin en önemli bileşenlerindendir. Dedikodu, söylenti, karamsarlık pompalayan haberler kriz değirmenine su taşımaktadır. Bir iktidar ülkede var olan bir siyasi veya ekonomik krizi inkâr yoluna gidiyorsa, gerçeği örtbas etse de ülke insanlarının hayrına bir iş yapıyor demektir.   Elbette bu tespit söz konusu iktidarın kriz bağlamında önlem almayacağı anlamına gelmemektedir. Öte yandan bir muhalefet sözcüsü, kriz sathı mailinde, kötümser bir söylemle iktisadi aktörlere, karar mekanizmalarına, kısaca bütün bir ekonomiye karamsarlık pompalıyorsa, gerçeğin ta kendisini söylese de, ülke insanının hayrına olmayan bir üslup kullanıyor demektir.

 

Kongreye hükümet düzeyinde katılım beklenmektedir. Merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz ve tüm üst düzey yönetimi açılışta sunum yapacaklardır. Yurt dışından ve yurt içinden yüzün üzerinde akademisyen kongreye katılmaktadır. Altı ayrı salonda ardışık yedi oturum halinde kırkın üzerinde oturum planlanmıştır.

 

Bu gün yaşanan krizden çıkma emareleri yer yer görülmekle birlikte kalıcı tahribatlar bırakma eğilimindedir. Kaldı ki, bu kriz bir şekilde birkaç ay veya birkaç yıl sonra atlatılmış olsa bile krizlerden dersler çıkarmak durumundayız. Bu kongre böyle bir muhasebe için de fırsat olacaktır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız