SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Özal Öldürülmedi! Niye mi?

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:56:42
Özal Öldürülmedi! Niye mi?
A- A+ PAYLAŞ

Hürriyet Gazetesi yazarı Taha Akyol bugünkü köşe yazısında merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünü;" Özal Öldürülmedi! Niye mi?" diyerek ele alıyor...

İşte o yazı;

Bugün savcılığın bir açıklama yapmasını bekleniyor. Bu açıklamadan önce ben bir hukukçu olarak Adli Tıp raporunu nasıl okuduğumu okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Savcılık aksine bir açıklama yaparsa, hukuken tartışmaya ve yorumumu değiştirmeye de hazırım.

Adli Tıp raporuyla iki konu kesinleşti:

1- Özal’ın ölümü zehirden değil. Vücudunda bulgulanan toksik maddeler, o yaştaki insanlarda bulunabilecek normal sınırlar içinde… Buna göre artık zehirlendi iddiasını bırakmak lazım. Haa, öldürdükten sonra vücuttan kayboluveren bir zehir varsa, bunun ispatı ve Özal’a verildiği konusunda deliller gerekir. Böyle bir delil de yok.

2- Adli Tıp, zehirden ölmeyen merhum Turgut Özal’ın neden öldüğünü tespit edemedi. Bu, Adli Tıp kurumunun yetersizliğinden, kafa karışıklığından falan değil. Mesela kalpten öldüyse ve ne bileyim, mesela iç kanama falan gibi fizyolojik bir sebepten öldüyse, bunu ancak ölümden hemen sonra otopsiyle tespit etmek mümkündü. Aradan yirmi yıla yakın zaman geçtikten ve cesetteki çürüme sebebiyle bu gibi fizyolojik bulgular artık yok olduğundan bunu tespit imkansız.

Netice: Adli Raporu çerçevesinde, Özal zehirlenerek öldürülmedi, vadesiyle öldü! 

Vadesiyle ölümünün sebebi ise bugün tespit edilemez. Zamanında Özal’ın özel doktoru kalpten öldüğünü söylemişti.

Taha Akyol'un yazısının devamı için;http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22148526.asp

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız