SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Özdemir'den Kalp Hastalarına Kış Uyarıları

0
Güncellendi - 2017-01-23 05:46:13
Özdemir'den Kalp Hastalarına Kış Uyarıları
A- A+ PAYLAŞ

  • Kardiyolog Prof.Dr. Ramazan Özdemir'den, kalp rahatsızlığı ve yetmezliği bulunan  hastalara soğuk hava ve beslenme uyarısı..

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, ”Kışın getirmiş olduğu soğuk hava, kışın kirli hava, kışın getirmiş olduğu stres, özellikle kalp yetmezliği olan hastalarımızın ciddi şekilde kötüleşmesine neden oluyor” dedi.

“KALP YETMEZLİĞİ OLAN HASTALAR RAHATSIZLANIYOR”

Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Kışın, gerçektende kalp hastalarının durumunun ciddileştiğini biz biliyoruz. Özellikle de tabi kışın getirmiş olduğu soğuk hava, kışın kirli hava, kışın getirmiş olduğu stres, özellikle kalp yetmezliği olan hastalarımızın ciddi şekilde kötüleşmesine neden oluyor. Bunun en büyük şeyi, tabiî ki en ufak bir soğuk algınlığı, özellikle bu yaşlı düşkün hastalarımızda, çok küçük bir soğuk algınlığının hastaları kötüleştiğini, kötüleştiğini görebiliyoruz. Bu hastalar tabi bir akciğer enfeksiyonu, arkasından hemen kalp yetmezliği semptomları ve yetmezlik semptomları ve bulgularıyla hastanemize başvuruyor.  Yalnızca kalp yetmezliği bulguları artmıyor, bunun yanında tabiî ki bu hastaların böbrek yetmezliği oranında da artış olduğunu görebiliyoruz bu hastalarda.” dedi.

“KALP KRİZİ RİSKİ DE ARTIYOR”

“Kış aylarında 2-3 aylık periyotta, ciddi şekilde yalnız bizim kliniğimiz değil ama çoğu hastane kliniğinin kalp yetmezliği hastalarıyla dolup taştığını görebiliyoruz.” diyen Prof. Dr. Özdemir, “Bunun yanında kalp krizi riskinde de yine kış aylarında da artış oluyor. Bunun nedeni şudur; yine kışın getirmiş olduğu ciddi stres ve soğuğun getirmiş olduğu damarların büzüşmesi nedeniyle ve yine stresin getirmiş olduğu damarların büzüşmesi nedeniyle kalp krizi vakalarında da artışın olduğunu görebiliyoruz.” ifadelerini kaydetti.

KALP HASTALARINA UYARILAR VE ÖNERİLER

Prof. Dr. Ramazan Özdemir şu uyarılarda bulundu:

“Bizim söyleyeceğimiz şudur özelikle yaşlı düşkün hastalarımızda, kalp yetmezliği olarak takip ettiğimiz hastaların kış aylarında çok fazla soğuğa maruz kalmamaları, sıcak, hafif sıcak ortamlarda durmaları, enfeksiyon olduğunda, soğuk algınlığı olduğunda durumlarının kötüleşeceğini bilmemiz gerek. Yine bu hastalarımıza yiyecek olarak da gerçekten de yine kış aylarında güçlü tutacak yoğurt, çorba türü kişiyi sıcak tutacak şeyleri yedirmeleri, yine bu kişilerimizin daha güçlü olabilmeleri için kemik suyu çorbası gibi ya da paça gibi kalp yetmezliği ama, tuz oranı fazla olmadan bu hastalarımıza hem vitamin, hem minarem,  aminoasit dediğimiz kişiye güç verecek şeyleri tüketmeleri. Eğer şeker hastalığı yoksa yine bu hastalarımızın pekmez gibi, bal gibi kendilerine enerji verecek yiyecekleri yemeleri lazım. Ev yoğurdu  veya ayran türü şeyleri tuzsuz şekilde içmeleri bu hastalarımıza iyi gelir. Tabi bunun yanında bol bol su almaları, ılık su almaları bu hastalarımız için iyi gelir.  İlaçlarını düzenli şekilde bırakmadan kullanmalarını biz öneriyoruz. Tabi yeşil sebze meyve bulabilirlerse tabiî ki yeşil sebze ve meyveyi bu dönemde arttırmış olmaları lazım.  Yine bizim sulu vitamin, C vitamini içeren portakaldır, limondur bunun gibi yiyecekleri, meyveleri tüketmeleri hastalarımız açısında iyi olur. Ama tuzdan kaçınacaklar. Tuz gerçekten de tekrar kötüleştirebiliyor hastalarımızı.  Tabi bu hastalarımızın dikkat edeceği şeylerden biride kendilerini kış aylarında çok yormamaları. Çünkü kış aylarında çok yorulduğu zaman yada yürüdüğü zaman normaldekinden çok daha fazla enerji sarfettiklerini bilmeleri lazım. Bu da yine kişilerin kalp yetmezliği şikayetlerinin artmasına neden olabilir ve kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye başvurmalarına neden olabilir.”

“KALP HASTALARI İÇİN KIŞ ŞARTLARI DAHA KÖTÜ”

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir,  “Aslında kışın kendine has bir durumu var, yazın kendine has bir durumu var. Aslında hepsinin temelinde bizim stres hormonu dediğimiz adrenalinin artması artışı söz konusu. Yani strese geldiği zaman çok aşırı sıcak da stres yapabiliyor, o stres yaptığı zaman stres hormonları salgılanıyor, stres hormonu salgılandığı zaman kalbin hızlı çalışmasına neden olabiliyor, damarların adrenalin dediğimiz şey, yine damarların büzüşmesine neden olabiliyor. Bu hem yazın olabiliyor, hem kışın olabiliyor. Dolayısıyla hastaların yine kalp krizi riski olabiliyor. Ama kışın şöyle ek bir şey yüklüyorsunuz, kışın yalnızca soğuğun getirdiği stres değil, soğuğun kendisi var, soğuğun getirmiş olduğu stres var, yani o adrenalin dediğimiz stres hormonunun salgılanması var, bir taraftan da tabiî ki kirli hava var,  kötü hava var ve üşütmeye ya da vücudun direncinin daha fazla düşmesine, dolayısıyla daha fazla soğuk algınlığı olması durumu söz konusu. Kışın daha değişik seyredebiliyor. Özellikle yaşlı düşkün hastalarımızda en ufak bir soğuk algınlığı, evdeki bir odada diyelim ki soba kullanıyor, ama bir odadan diğer odaya geçerken ki ısı farkı bile bu hastalarımızı etkileyebiliyor.  Küçük bir enfeksiyon tabiî ki kalp yetmezliği hastaları sınırdaki hastalar ve bunların durumunun kötüleşmesine neden olabiliyor.  Yani ikisinin de, yazında, kışında aslında sıkıntıları aynı. Ama kış biraz daha bu yönde daha önde özellikle kalp yetmezliği bulunan hastalar açısından.” şeklinde konuştu.

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Mehmet (7 yıl önce)
    Ramazan Hoca Malatya için, hatta Türkiye için bir değerdir. Kendisine çalışmaları ve hastalara ilgileri için teşekkür ederim.
    0
    0
    Yanıtla
  • ALİ DOGAN (7 yıl önce)
    sayın hocan saygılar sunuyorum degerli bilgilerinizi ve başarınızı takip ediyorum ..
    0
    0
    Yanıtla
  • Toraman (7 yıl önce)
    Sayın ramazan hocaya ve doç. Dr cemşit karakurt a hastalarına ilgilerinden dolayı saygılarımı sunarım iyi ki varsınız
    0
    0
    Yanıtla
  • Fevzi mutlu (7 yıl önce)
    Teşekkürler sayın hocama.tıp fakültesinde böyle bir ekibin olması bize moral veriyor.
    0
    0
    Yanıtla