SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Özgecan Cinayetine Tepki

0
Güncellendi - 2015-12-28 01:43:41
Özgecan Cinayetine Tepki
A- A+ PAYLAŞ

Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesine tepkiler sürüyor. Malatya’da da Demokratik Kadın Platformu üyeleri yaşanan olayı kınadı. 

PTT önünde toplanan Demokratik Kadın Platformu adına konuşan Malatya Eğitim-Sen Şube Sekreteri Özlem Şaş, bundan sonraki süreçte kadın cinayetlerinin cezasız bırakılmaması için tüm kadınların bu davanın takipçisi olacağını söyledi.

Adalet Bakanlığı verilerine göre cinsel saldırı suçundan açılan davaların yarısında sanıkların beraat ettiğini belirten Şaş, emniyet kayıtlarına göre öldürülen kadın sayısının 133 olduğunu ancak gazete haberlerine göre ise 241 olduğunu söyledi.

Bu tablo içerisinde 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin öldürülmesinin tesadüf olmadığını savunan Şaş, “Erkek egemen sistem içerisinde kadınlara açılan savaş yaşam hakkımızı elimizden almaktadır” dedi.

Yapılan basın açıklamasın ardından slogan atan grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

ADD VE EĞİTİM İŞ'TEN ORTAK AÇIKLAMA..

Özgecan Aslan'ın öldürülmesine, Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şubesi ile Eğitim İş Malatya Temsilciliği ortak bir açıklama ile tepki gösterdi.

Açıklama şöyle:

"AKP’nin “Yeni Türkiye”si; kadını sadece aile içinde var etmeye çalışan, kahkahasını yasaklayan, hamile iken eve kapatmayı uygun gören, bir kişinin annesinin diz kapağından dahi tahrik olabileceğini utanmadan söyleyen, kaç çocuk ve nasıl doğuracağına karar veren, 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmeyi fetva verir gibi açıklayabilen, kızlı erkekli okumayı tahrik edici bulan ve yasaklamaya kalkan, nasıl giyineceği konusunda hükümler koyabilen bir anlayışı topluma dayatmayı, yaşamda uygulanabilir kılmayı kendine görev edinmiştir. Öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalınıyor yalanları ile ülkemizin geleceğini inşa eden üniversite öğrencilerimize gerici zihniyetin topluma karşı yaratmaya çalıştığı algıyı görmekteyiz.

Ülkemizde ne yazık ki kadına şiddet gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş özellikle son 13 yılda kadın cinayetleri katlanarak artmıştır. Bu süre zarfında kadına yönelik şiddet % 1400’lere çıkmış, buna karşın, kadın cinayetlerinden yakalanıp yargılananların ancak 3’te biri cezalandırılmıştır. Yapılması gereken; hiç vakit kaybetmeden koruma kanununu hayata geçirmek, şiddet gören kadınların korunmasındaki bürokratik engellerin tamamını kaldırmak, kadın katillerine asla indirim uygulamamak, hafifletici sebep aranmadan caydırıcı cezalar verilmesini sağlamaktır.

Tarsus’ta yaşanan vahşetle; ailesinin, arkadaşlarının, öğretmenlerinin elinden hunharca alınan Özgecan’ınımızın katili ve bu canavarlığı yaratanlar, toplumu ve eğitim sistemimizi her geçen gün gericileştiren siyasi politikalardır. Yaşam alanlarımızın tüm dinamiklerini hurafeler üzerine kuran, eğitimi gerici anlayışa teslim eden bu politikalardan derhal geri dönülmelidir.

Bizler: Özgecan Aslan'a tecavüz edip, yakan genç yaşta aramızdan alan katillerin Türk Ceza Kanunu’nun en ağır hükmü ile cezalandırılmasını istiyoruz. Bir daha Özgecan’larımızın elimizden alınmaması için Adalet Bakanlığı’nı, İç İşleri Bakanlığı’nı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, TBMM Genel Sekreterliği’ni, TBMM’de görevli tüm milletvekillerini acilen sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Yüreğimizde unutulmaz yara açan, geleceğe umutla bakan masum gözleriyle hafızamıza yerleşen Özgecan’ımızı vahşice katleden canileri yaratan ve çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin diyerek dalga geçen anlayışla, bu katliamları önlemeyen sistemle, kadın cinayetlerine karşı kör olan adalet sistemi ile mücadelemiz devam edecektir.

Ailesine, yakınlarına ve arkadaşlarına başsağlığı diliyor Özgecan için ADALET istiyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız