SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Param Yok, Gidemiyorum'

A- A+ PAYLAŞ

Öğretim görevlisi anne ve babası 2 yaşındayken öldürülünce yetiştirme yurduna yerleştirilen, eşi ve ikiz çocuğunu Marmara Depremi'nde kaybeden ve ikinci eşi ev sahibinin kızıyla kaçınca 10 günlük bebeğiyle sokakta kalan ve daha sonra Adana'ya yerleşen Hülya Bilge'nin zorluklar içinde büyüttüğü 9 yaşındaki kızına da bakamadığı için devlet el koydu. Tek odalı evde kızının hasretiyle yaşam mücadele veren talihsiz kadın, kimsesi olmadığı için aç perişan yaşıyor.

Bursa'nın Orhangazi ilçesinden olan 39 yaşındaki Hülya Bilge'nin dramı, henüz 2 yaşındayken Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan babasının, annesiyle birlikte bir öğrencisi tarafından öldürülmesiyle başladı. Ablaları tarafından sokağa bırakılan ve kendisini bulan kişilerce yuvaya yerleştirilen Hülya Bilge, 16 yıl boyunca Ankara, Samsun, Van, Elazığ ve Bitlis'teki yurtlarda kaldı.

Bilge, yurttan ayrıldıktan sonra Kenan Şahin ile evlenerek, Yalova'nın Çınarcık ilçesine yerleşti. 2 çocuğu olan Bilge'nin hayatı, 1999 yılındaki Marmara Depremi'nde bir kez daha alt üst oldu.

Depremde çöken binanın enkazından 4 gün sonra bir tek kendisi canlı olarak çıkarılabildi. Depremde eşi Kenan Şahin ile ikiz çocukları 1 yaşındaki Kerem ve Kenan'ı kaybeden Bilge, uzun süre hastanelerde tedavi gördü. 20 ameliyat geçiren, vücudunun birçok yerinde platin bulunan Bilge, temizlikçi olarak çalıştığı otelde, parke döşeme işi yapan Şahin T. ile tanışarak evlendi.

Hülya Bilge, bir süre sonra eşiyle İstanbul Sultanbeyli'ye yerleşti. İkinci eşinden de hamile kalan Bilge, 2001 yılında Ayşegül isminde bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Yaşadıklarının üstüne bir de eşinden şiddet görerek 1.5 ay boyunca hastanede yattığını iddia eden Bilge'nin, bebeği henüz 10 günlükken eşi ev sahibinin kızıyla kaçtı. Bunun üzerine ev sahibi tarafından evden çıkarılan Bilge, bebeğiyle sokakta kaldı.

Evden çıkarıldıktan sonra bebeğiyle aylarca Haydarpaşa Gar'ı başta olmak üzere Eskişehir ve Ankara garlarında yatıp kalkan talihsiz kadın, 2007 yılından sonra Adana'ya geldi. Bu kentte de parklardaki banklarda yatan Hülya Bilge ile kızı Ayşegül'le Denizli Mahallesi'ndeki tek odalı eve yerleşti. Kirasını kağıt toplayarak ödediği evde yaşama tekrar sarılan Bilge, kızı Ayşegül'ü komşularının da yardımıyla okula yazdırdı.

2 yıl önce evine giren hırsızın saldırısı sonucu sağ kolunda çatlak oluştu, boynu zedelendi. Ambulansla kaldırıldığı hastanede kolu ve boynu sargıya alınarak evine gönderilen kadın, acı içerisinde kıvrandığı gecelerde komşularının çağırdığı ambulansla defalarca hastaneye kaldırıldı. İğne vurularak evine gönderilen ve kolundan ameliyat olması gerektiği söylenen Bilge, ameliyat ve tedavi masrafı olan 4 bin 500 lirayı ödeyecek gücü olmadığı için ameliyat olamıyor. Bilge, tedavisinin yapılması için devletten ve hayırseverlerden yardım bekliyor.

Kızını kağıt toplayarak okutmaya çalışan Bilge'ye hem iyi hem kötü haberin biri de devletten geldi. 2 yıl önce komşularının uyarısı üzerine Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Hülya Bilge'nin 9 yaşındaki kızı Ayşegül'e bakamadığı gerekçesiyle el koydu. Önceleri Adana'daki çocuk yetiştirme yurdunda kalan Ayşegül daha sonra Malatya'ya gönderildi. Kızını artık göremez olan Hülya Bilge şimdi gözyaşı döküyor.

Depremde 4 gün enkaz altında kaldığını, tekrar evlendiği eşi ev sahibinin kızıyla kaçınca bebeğiyle sokakta kaldığını belirten Bilge, "Aylarca sokaklarda, parklarda, tren garlarında yatıp kalktık. Adana'ya gelince bir hayırsever bize sahip çıktı, bizi bu eve yerleştirdi. Felç geçirdim, atlattım. Kalp krizi geçirdim, yoğun bakımda kaldım. Ayşegül'ün babası dövdü. 1.5 ay hastanede yattım. Ömrüm hastanelerde geçiyor. İğne yapıp bırakıyorlar. Kolumun ameliyatı için 4 bin 500 lira istediler. Benim bu parayı ödeyecek gücüm yok, ilaç alacak gücüm yok" dedi.
En çok ilaçlarını muhafaza edebileceği bir buzdolabına ihtiyacı olduğunu söyleyen Hülya Bilge, "Çöp toplayarak geçiniyordum, ama artık çöp toplayacak gücüm de kalmadı. Benim kaderim annemin ve babamın öldürülmesiyle başlamış. Hayatım hep gözyaşı ve acıyla geçti" diye konuştu
Çocuğuna devletin el koyarak yuvaya yerleştirdiğinin altını çizen Bilge, "Çocuğumu benden aldılar. Ben yemiyordum çocuğuma yediriyorum. Neyse çocuğumu yuvaya aldılar ama Malatya'ya götürdüler. Keşke beni öldürselerdi de çocuğumdan ayırmasalardı. Beni yavrumdan ayırdılar. Yoldan geçen çocukları seviyorum. Benim param olmadığı için Malatya'ya gidemiyorum. Onu 2 yıldır göremiyorum. Çocuğumu çok özledim. Ne olur onu geri getirsinler. Adana'daki yurda getirsinler. Ben kızımı görmek istiyorum" diye gözyaşlarına boğuldu.

Hülya Bilge tek odalı evinden ev sahibinin çıkartmak istediğini, kendisini tehdit ettiğini belirterek, yetkililerden yardım istedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız