SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Parayı Kim Gönderiyor?'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'daki Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel adlı misyonerlerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi'nin 26. duruşması yapıldı. Duruşmaya ilkez Alman Büyükelçisi de katıldı. Zirve Yayınevi Davasının duruşmasında Mahkeme heyeti, avukatların davanın Kafes Eylem Planı ile birleştirilmesi teklifi için Kafes Eylem Planı Davası dosya eklentilerinin mahkemeye ulaşmasını ve yapılacak incelemenin ardından karar verileceğini açıkladı.

ELÇİ DE KATILDI..
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihindeki biri Alman, 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26. duruşmaya Almanya Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz katılırken, tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler ile birlikte taraf avukatları hazır bulundular.

Duruşmaya Alman Tilman Geske'nin Malatya'da yaşayan eşi Suzanan Geske ile Hıristiyan Cemaati mensupları ile sanık yakınları da katıldı.

Davanın 24. duruşmasında Cumhuriyet Savcısı mütalaasını vererek, tutuklu 5 sanık hakkında "Terör, kasten adam öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve yağmaya teşebbüs" suçlarından ceza istemişti. Cumhuriyet Savcısı, olayın bir terör olayı olduğunu ve Emre Günaydın'ın terör örgütünün kurucusu ve yöneticisi olduğunu, diğer sanıklar Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler'in ise terör örgütü üyesi olduğunu iddia etmiş ve Emre Günaydın'a "Terör örgütü kurucusu ve yöneticisi olmak
suçundan "22 yıl, 3 kişiyi kasten öldürmek suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, 3 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçundan 63'er yıl hapis ve Yağmaya teşebbüs suçundan 16 yıl hapis talep etmişti.

Mütalaada, sanıklar Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler hakkında ise "Terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15'er yıl, 3 kişiyi kasten öldürmek suçundan 3'er kez müebbet hapis cezası, 3 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçundan 63'er yıl, yağmaya teşebbüs suçundan 16'şar yıl hapis talep edilmişti. Mütalaada, diğer sanıklar Kürşat Kocadağ, Mehmet Gökçe, Varol Bülent Aral ile Hüseyin Yelki'nin haklarındaki suçlamalardan dolayı beratlarına karar verilmesini talep edilmişti.

"BANA TEKLİF ETMİŞTİ.."
Duruşmada tanık olarak dinlenen ancak, 2006 yılında Zirve Davası sanıklarından Varol Bülent Aral'ı gasp etmekten hüküm giyen tanık Burak Doğan, 'Aral'ın misyoner cinayeti kendisine teklif ettiğini, ancak kabul etmediğini, bunu Zirve olayı öncesinde yargılandığı mahkemede anlatmasına karşın,mahkemede susturulduğunu" iddia etti. Mahkeme başkanı ise, tanığın yargılandığı yağma davasındaki tutanaklarda yaptığı incelemede böyle bir ifadenin olmadığının görüldüğünü aktardı.

Almanya Büyükelçisi Eckart Cuntz'un da katıldığı Zirve Yayınevi Davası'nın 26. duruşmasında, Zirve Yayınevi davasında azmettirici olma iddiası ile yargılanan Varol Bülent Aral'ı 2006 yılında gasp etmek suçundan yargılandığı Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hapis cezası alarak Sivas Cezaevi'nde bulunan ve Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de 2 ayrı çete davasında yargılanan Burak Doğan tanık olarak dinlendi. Suzanna Geske ile Alman Büyükelçi, duruşma salonunda yan yana oturdu.

Tanık Burak Doğan, davada yargılanan Varol Bülent Aral'ın 2006 yılında 3 haftalık arkadaşlık süresi sırasında misyonerleri öldürme konusunda teklifte bulunduğunu ancak kendisinin kabul etmediğini iddia ederek, "2006 yılında Varol Bülent Aral, ile tanıştım. Kendisi Vatan, millet üzerine konuşur dururdu. Bütün muhabbeti böyleydi. Bir gün bana, '"İstemezmisin, aklının alamadığı kadar parayı, lüks hayat istemezmisin' diye sordu. Bende 'Nasıl olacak' diye sordum. Oda bana, 'Bazı insanlar vatandaşları kandırıyor. Türkiye'yi bölmek istiyor. Bu insanlara dur demenin zamanı geldi ve geçiyor. Bunlardan bir kaçının ibretlik bir şekilde hayatlarına son verilirse, hem vatana, millete hayırlı bir iş yapmış oluruz, hemde sana vaad ettiğim şeyleri veririm. Bana öldürmek istenen kişilerin misyonerlikle uğrayanlar olduğunu söyledi. Bana devlet desteği sağlanacağını söyledi. Ben teklifi red ettim. Kendiside 'Unut gitsin' dedi" şeklindeki ifadeleri ileri sürdü.

"NİYE SÖYLEMEDİN?"
Mahkeme başkanının, 'Şimdiye kadar neden bunları söylemedin' sorusuna Burak Doğan, 'Önemsemedim' cevabını verdi. Burak Doğan, "Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yağma davasında yargılanırken cinayetlerden önce bunu mahkemeye söyledim. Mahkeme başkanı dava ile alakası olmadığı için konuşmam engellendi" ifadelerini kaydetti. Mahkeme başkanı da 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yağma dosyası üzerinde yaptığı incelemede tanığın böyle bir ifadesinin bulunmadığını belirtmesi üzerine tanık Doğan, "Kayda geçmemiş olabilir" iddiasında bulundu.

Burak Doğan, kendisine misyonerleri öldürme konusunda teklifte bulunan Varol Bülent Aral'ın bir gün bir otomobile bindirerek Çöşnük ile Kernek arasındaki dere içerisine götürdüğünü ve burada çıkarttığı bir tabancayı kendisine verdiğini, kendisinin de inceledikten sonra Aral'ın alıp orada çalıların dibinde toprağa gömdüğünü ileri sürdü.

Mahkeme başkanının 'sana yapılan teklif ile Zirve olayı arasında nasıl bağlantı kuruyorsun' sorusuna ise Doğan, "Varol Bülent Aral'ın ismi Zirve olayında geçince bağlantıyı kurdum" dedi.

Varol Bülent Aral ise, tanık Burak Doğan'ın tarifini yaptığı bölgeye gidilerek tabancanın bulunmasını isteyerek, 'Tabancada parmak izleri çıkacaktır. O tabanca bir cinayette kullanılmış olabilir" dedi.

"PARAYI KİM GÖNDERİYOR?"
Aral, Emer Günaydın'a aylık bin 500TL paranın kim tarafından gönderildiğini de araştırılmasını talep etti.
Mağdur avukatları duruşmada, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Hrant Dink davasında 10 Mayıs 2010 tarihli son duruşmada tanık olarak dinlenen ve kendisini JİTEM elamanı olarak tanıtan Erhan Özel adlı şahısın, mahkemede Malatya'daki Zirve Olayı ile ilgili bilgi ve görgüsü olduğunu söylediğini ve bu nedenle Zirve Yayınevi Davasında tanık olarak dinlenmesini talep etti. Şahısın bir suçtan dolayı Amasya Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu kaydedildi.

KAFES EYLEM PLANI DAVASININ DOSYA EKLENTİLERİ BEKLENİYOR
Mahkeme heyeti, daha önce iddianamesini dosyaya koyduğu Kafes Eylem Planı Davası ile Malatya Zirve Yayınevi davasının birleştirilmesi konusundaki talep için, Kafes Eylem Planı Davasındaki dosya eklentilerinin gelmesi ve ardından yapılacak incelemenin ardından bir sonuca varılacağına karar verdi.

Mahkeme Heyeti Hrant Dink Davasında dinlenen tanık Erhan Özel'in hangi suçtan ve suç yeri ile ilgili bilgilerin mahkemeye ulaşmasını ardından tanık olarak dinlenip dinlenmemesine karar verilmesine karar verirken, son duruşmada tanık olarak dinlenen Burak Doğan'ın cep telefonu kayıtlarının incelenerek buradan şimdiye kadar her hangi bir cep telefonu bilgisi dosyada bulunmayan Varol Bülent Aral'ın cep telefonu bilgilerine ulaşılmasına da karar verdi.Burak Doğan mahkemede, cep telefonunda Varol Bülent Aral'ın "Bülent abi" diye kayıtlı olduğunu söyledi.

Varol Bülent Aral, cezaevinde Ramazan adlı şahıs ile kavga ettiğin ive bu şahısın kendisine 'Seni rahip cinayeti, Hrant Dink ve Zirve olayı ile ilgili suçlayacağım' şeklinde tehditte bulundu, diyerek, böyle bir tanğında mahkemeye gelebileceğini ve şimdiden mahkemenin bunu bilmesini vurgulamaya çalıştı.

AVUKATTAN AÇIKLAMALAR
Mağdur avukatlarından Erdal Doğan duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, "Geçen oturum tanıklık yapmak üzere cezaevinden bir dilekçe gönderen bir tanık vardı. Bu tanık dinlendi. Tanığın beyanları doğrultusunda, telefon kayıtlarını ve Varol Bülent Aral ile ilişkisinin gerçek olup olmadığı konusunda mahkeme araştırmayı derinleştiriyor. Telefon kayıtlarını getirtip, her hangi bir ilişki bulunup, bulunmadığını değerlendirecek. Bunun yanında Hrant Dink duruşmasında son dinlenen bir tanık vardı. Bu tanık aynı zamanda Malatya Zirve Olayı ile ilgili bilgisinin olduğunu duruşma sırasında dile getirmişti. Bu tanıkla ilgili duruşma tutanakları getirildikten sonra, o tanığında dinlenmesi konusunda bir karar verecek" dedi.

Zirve Yayınevi Davası ile Kafes Eylem Planı davasını birleştirilmesi konusunda ise Av. Erdal Doğan, "Birleşme talebimiz vardı. Bununla ilgili dosyadaki mevcut eklerin getirtilmesinden sonra kara verilmesi yönünde mahkeme kara verdi daha sonra değerlendirmek üzere. Talep şuanda red edilmiş değil. Ama gelen evrak ve gelen delillere göre bir bağlantı olup olmadığı değerlendirmesini yaptıktan sonda mahkeme bu konuda bir karar verecek. Şu aşamada onun içinde beklemedeyiz" açıklamasında bulundu.

Fotoğraflar : Görüş Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız