SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Parçalanmanın Altyapısı..'

A- A+ PAYLAŞ

MHP İl Başkanı Ömer Ekici'den, hükümetin "Demokratik Açılım" adı verilen girişimine tepki geldi. Girişimi "tuzak" olarak niteleyen Ekici, AKP'nin okyanus ötesinde hazırlanan küresel projelerdeki rolünü oynadığını savundu.

Ekici düzenlediği basın toplantısında, şöyle dedi:

"Son günlerde iktidar partisi tarafından “demokratik açılım” ve sözde “Kürt sorununun çözümü” adı altında kamuoyuna takdim edilmek istenen gelişmelerle ilgili görüş ve düşüncelerimizi sizler vasıtasıyla kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Zalim ile mazlumun, katil ile maktulün, şehit ile caninin aynı kefeye konulduğu ve adına “açılım” denilen tuzak Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanma sürecinin alt yapısının temellerinin atılmasını başlatacak bir süreci öngörmektedir.

“Çözüm, çare, fırsat” adı verilen cazip kelimelerle kamuoyu etki altında tutulmak istenmekte, bu tuzağa düşmek istemeyenler ise “savaş taraftarları” olarak baskı altına alınmaya çalışılmaktadır.

Hükümet tarafından sürece dahil edilen “işbirlikçi elitler ve sözde aydınlar”ın elbirliğiyle toplumda “tam teslimiyet ve tepkisizlik” ortamı inşa edilmek istenmektedir.
Bu faaliyetlerle, yaşanması toplum için tam bir felaket olacak stratejik travmaya alıştırma provaları olanca hızıyla ve başta TRT olmak üzere her propaganda kanalı ve zemini kullanılarak hayasızca sürdürülmektedir.

• Milletimize hakaretler eden Iraklı aşiret reisleri ile kucaklaşma,

• Küresel güçle yapılan gizli ve örtülü pazarlıklar,

• Bölücülüğün taleplerini anayasaya yerleştirme niyetleri,

• “Siyasal çözüm” davetiyle teröristle müzakere arayışı,

• Kimliğini bulamamış garabetin, milletimizi otuzaltıya bölme niyeti,

• Katile sayın, şehide kelle diyen çürümüşlük,

• Ve nihayet bebek katilinin “dördüncü koordinatör” olarak cezaevinden devreye sokulmasıdır.

• Yaşanan gelişmeleri doğru okuyamayan veya okumak istemeyen yozlaşmış elitler;

• Süreci fırsat olarak görüp kontrolünde tutmak isteyen bölücüler,

• Yıkım projesine yardım ve yataklık etmeyi görev bilen sözde aydınlar, hükümetle elele tutuşarak millete karşı “şer cephesi” oluşturmuşlardır.

Şahsi çıkarların milli bekadan daha öncelikli tutulduğu karanlık ilişkiler neticesinde, bu cephenin mensupları milli konuları umursamayacak kadar menfaat bağı ile bu kirli sürece kilitlenmişlerdir.

Oynanan oyun, okyanus ötesinden yazılan ve Başbakan’ın iftiharla eşbaşkanlığını yaptığı küresel projelerin AKP hükümetine düşen rol dağılımından başka bir şey değildir.
Dün Sevr ile Osmanlı’nın önüne dışarıdan konulanlar, bugün daha da tehlikeli olarak içerden sokulmaya çalışılmaktadır.
Baştan beri girdiği yanlış ve karanlık yolda sürünmeye devam eden Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin, “ezber bozuyorum” “tabuları yıkıyorum” “düşmanlığı kaldırıyorum” adı altında sürdürdüğü ilkesiz politikalar bugün karşımıza hezimet ve teslimiyet olarak çıkmıştır.

• Sözde Ermeni soykırım iddialarının yaygınlaşması,

• Ermenistan’la tek taraflı sırnaşık ilişkiler kurma gayretleri,

• Kıbrıs’ın geleceğini Rumlara teslim eden ve kilitleyen adımlar,

• ABD ve Avrupa Birliği dayatmalarına boyun eğme,

• Sözde ekümenik Partikane iddiaları, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması konularında gevşemeler,

• Milli güvenliğimizi tehdit eden Aşiret Reisleri ile kucaklaşmalar,

• Yabancılar önünde Türk tarihinin aşağılanması gibi konular, bozulduğu söylenen ezberlerin kısa özetidir.
Türkiye’nin bölünmesi ve kardeş kavgalarına sürüklenmesi gibi yıkımla sonuçlanabilecek vahim gidişat maalesef Milli Mücadele dönemimizin kaygı ve tehditleriyle stratejik benzerlikler göstermeye başlamıştır.

Türklük tarih içerisinde çok ağır bedeller ödenerek kazanılan bir milli kimliktir.

Milletine mensubiyet duyan hiçbir fert, bu kavramın çürütülmesine seyirci kalmayacaktır.

Ve unutulmasın ki aziz millet varlığının uyanan ve doğrulan iradesi bunun hesabını müsebbiplerinden er geç soracaktır.

İhanete çanak tutanlar ile vesile olanlar ise bunun akıbetine katlanarak bedelini mutlaka ödeyecektir.
Sayın Genel Başkanımızın ifadesi ile;

<< Partimiz bu konuda, görüşme, işbirliği, istişare gibi gerekçelerle her seviyeden yapılacak bütün girişimlere ve taleplere kesinlikle kapalıdır.

Milliyetçi Hareketin mensupları tertemiz mazilerine böyle bir kara lekenin bulaşmasına asla izin vermeyeceklerdir.
Partimiz, milli bekanın devamında mutlaka gerekli ve zorunlu olduğuna inandığı “tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil” ülkümüzü tartışmaya açacak gelişmelere sonuna kadar karşı çıkacak, karşı olacak, karşı duracak ve karşı koyacaktır.>>

Türkiye’nin kaderi ve Türk milletinin geleceği, bugün yönetimi ele geçirmiş bir avuç ilkesiz ve inançsız kadronun siyasi hesaplarına kurban edilmeyecektir.
Vatanımız ve milletimiz için ödemeye hazır olmadığımız hiçbir bedel yoktur diyor.

Ne mutlu Türküm diyene…"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız