SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Peki Bizim Rektör?!

A- A+ PAYLAŞ

Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Mehmet Füzün’ün atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı işleminin yürütmesinin durdurulması kararının gerekçesi belli oldu. Gerekçeye göre Prof. Dr. Füzün’ün aday olması YÖK Yasası’na göre mümkün değildi. Füzün’ün adaylığa uygun şartlara sahip olması için YÖK geçmişe dönük usulsüz işlem yaptı. Kararda, "kısmı statüde görev yaptığı için" Füzün'ün aday olamayacağı belirtilirken, bu gerekçe İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof.Dr. Cemil Çelik'in durumu konusunda soru işaretlerine neden oldu. Bilindiği gibi, TÜBİTAK'ta görevli olan Prof.Dr. Çelik, İnönü Üniversitesi rektör aday adayı olurken, bazı çevreler üniversitede görev yapmadığı için aday adayı olamayacağı iddiasında bulunmuşlardı. Bu tartışmalar üzerine, Prof.Dr. Çelik, YÖK'ten adaylığına bir engel olmadığına dair yazı getirtmişti.

GEREKÇE..
Dokuz Eylül Ünvesitesi Rektör adayı belirleme seçiminde ilk sırada yer alan Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedef Gidener, Rektörlüğü Prof. Dr. Mehmet Füzün’ün atanmasına ilişkin 6 Ağustos 2008 günlü Resmi Gezete’de yayımlanan 5 Ağustos 2008 gün ve 2008/32 sayılı işlemin (Cumhurbaşkanlığı), Füzün’ün, "kısmi statüde görev yapan bir öğretim üyesi olması nedeniyle Rektör olarak seçilmesinin mümkün olmadığı, işlemin usul ve esastan açıkça hukuka aykırı olduğunu" ileri sürerek, iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.

Ankara 15. İdare Mahkemesi, söz konusu işlemin yürütmesini 1’e karşı 2 üyenin oyuyla durdurdu. Rektör adayları seçimi ve atamaya ilişkin ilgili kanun hükümlerine yer verilen kararda, bu hükümlerden, atama işleminde Cumhurbaşkanına daha geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, ancak söz konusu takdir hakkı kapsamında yapılan atama işleminin öncesine ilişkin olarak tesis olunan ön işlemlerdeki usul ve hukuka aykırılıkların idari yargı yerlerince yargısal denetime tabi olacağı sonucuna varıldığı vurgulandı.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda, "kısmi statüde görev yapan profesör ve doçentlerin rektör, dekan, enstitü, yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamayacakları ve bunların yardımcılıklarına seçilemeyeceklerinin" öngörüldüğü hatırlatılan kararda, kamu hizmetlerinin, devamlı şekilde görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin açık olduğu kaydedildi. Kısmi statüde görev yapan öğretim üyelerine devamlı statüye geçme olanağı sağlandığı ifade edilen kararda, kısmi statüde çalışanların, rektörlük tarafından olumlu görüş bildirilmediği sürece Yükseköğretim Kurulu tarafından devamlı statüye geçirilmesi yönünde bir işlem tesis edilebilmesinin mümkün bulunmadığı kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığının 5 Ağustos 2008 tarihli işlemi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Füzün’ün, Rektörlüğe atandığı tarih itibariyle kısmı statüde görev yaptığı belirtilen kararda, "Rektörlüğe atandıktan sonra daimi statüye geçme konusundaki 6 Ağustos tarihli başvurusu üzerine, Anabilim dalında boş kadro bulunması ve üniversite tarafından olumlu veya olumsuz görüş verilmesi hususları gözetilmeksizin Dokuz Eylül Üniversitesinin üst yazı niteliğindeki 6 Ağustos 2008 günlü yazısı esas alınmak suretiyle Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 3 Eylül 2008 günlü toplantısında alınan kararla Füzün’ün geriye yönelik olarak 6 Ağustos 2008’den itibaren kısmi statüden daimi statüye geçirildiğinin görülmektedir" denildi.

Mahkemenin kararında, Yükseköğretim Kurulunca atama yeterliliğine sahip üç adaydan birini seçerek rektör olarak atama konusunda Cumhurbaşkanının geniş takdir yetkisi bulunduğu belirtildi. Kararda, şu tespitler yapıldı:

"Cumhurbaşkanının, geniş takdir yetkisi bulunmakla birlikte, zincir işlemler sonucu belirlenerek kendisine sunulan üç rektör adayından birini atama hususunda bağlı olduğu, üç adayın belirlenmesi aşamasındaki hukuka aykırılığın Cumhurbaşkanının nihai atama işlemini de sakatlayacağı ve bu anlamda hazırlayıcı zincir işlemler esnasında Kanun’un belirlediği usul ve esaslara uyulmadan tespit edilen adaylar arasından Cumhurbaşkanınca seçilerek yapılan atama işlemini de hukuka aykırı kılacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 36. maddesinde kısmi statüde görev yapan profesör ve doçentlerin rektör, dekan, enstitü, yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamayacakları ve bunların yardımcılıklarına seçilemeyecekleri hükmü karşısında, Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlük görevine atandığı tarih itibariyle kısmi statüde görev yaptığı hususunda tartışma bulunmayan Prof. Dr. Mehmet Füzün’un Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlük görevine atanmasına ilişkin işlemde mevzuata uyarlık görülmemiştir."

Kararda, açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütmesinin durdurulmasına oy çokluğuyla karar verildiği belirtildi. Karara katılmayan bir üye, yürütmenin durdurulması için koşulların oluşmadığını ileri sürdü.

Cumhurbaşkanlığının, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin bu kararına itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Ankara Bölge İdare Mahkemesi görüşecek. Ankara 15. İdare Mahkemesi, daha sonra davayı esastan karara bağlayacak.

O MADDE..
YÖK Kanununun 36. Maddesi ise aynen şöyle:

"Madde 0036: Çalışma esasları

a. (17.08.1983 tarih ve 2880 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle değişen şekli.) Profesör ve doçentler, üniversitede devamlı veya kısmi statüde görev yapanlar olarak ikiye ayrılırlar:

1. Üniversitede devamlı statüde görev yapanlar;

Bu profesör ve doçentler bütün mesailerini üniversite ile ilgili çalışmalara hasrederler.

Bunlar, özel kanunlarla belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başkaca herhangi bir iş göremezler, ek görev alamazlar,serbest meslek icra edemezler.

(14.05.1997 tarih ve 4249 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen şekli.) Devamlı statü ile atanmış olup, kısmi statüye geçmek isteyen doçentlerde en az beş yıl süre ile devamlı statüde çalışmış olmak şartı aranır. Üniversitelerde devamlı statüde beş yıl çalışan doçentlerin, devamlı statüde profesörlüğe atanmaları halinde kısmi statüye geçmeleri için yeniden beş yıl devamlı statüde çalışma şartı aranmaz.

Üniversite yönetim kurulunun işbirliğine karar verdiği kamu kuruluşlarında, kamu yararına hizmet amacını güden kuruluşların işletmelerinde veya diğer özel kuruluşlardaki çalışmaları üniversitede sürdürülmüş sayılır.

(12.08.1986 tarih ve 260 sayılı KHK.nin 4 üncü maddesiyle değişen şekli.) Bu Kurumlardan alınan her türlü ücretler döner sermayeden pay alan profesör ve doçentin bağlı bulunduğu birimin döner sermayesine gelir kaydedilir.

2. Üniversitede kısmi statüde görev yapanlar;

Her defasında iki yıl için atanan bu profesör ve doçentler haftada en az yirmi saat üniversitede bulunmak, eğitim - öğretim, uygulama ve araştırmaları bölüm başkanının gösterdiği yerde ve onun denetimi altında yapmakla yükümlüdürler. Bunlar;

a.(21.09.2004 tarih ve 25590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5234 sayılı Kanunun 2/a maddesiyle değişen ve 01.01.2005 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren şekli.) Üniversite ödeneği, idari görev ödeneği, geliştirme ödeneği ve döner sermaye gelirlerinden pay veya ücret alamazlar. Devamlı statüde görev yapan emsali profesör ve doçentlerin yararlandığı makam, temsil veya görev tazminatlarından 1/2 oranında yararlanırlar.

b. (12.08.1986 tarih ve 260 sayılı KHK.nin 4 üncü maddesi ile değişen şekli.) Rektör, dekan,enstitü ve yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamazlar, bunların yardımcılıklarına seçilemezler. Ancak Devlet memurlarının tabi olduğu mesai saatlerine ve süresine tabi olmak şartıyla enstitü müdürlüğüne, bölüm, anabilim dalı ve anasanat dalı başkanlıklarına seçilebilirler.

c. Bilgi ve görgülerini artırmak ve bilimsel araştırma yapmak üzere,kontenjanla yurt dışında çalışmalara katıldıklarında, masrafları, Devlet bütçesinden, döner sermayeden ve üniversitenin diğer gelir kaynaklarından ödenmez.

(12.08.1986 tarih ve 260 sayılı KHK.nin 4 üncü maddesi ile değişen şekli.) Kısmi statüde görev yapanların durumları iki yılda bir incelenir ve görevlerine devamlarına ihtiyaç olup olmadığına karar verilir. Görev devamlarında yarar görülenlerin görevleri üniversite yönetim kurulunun görüşü ve rektörün kararıyla yenilenebilir. Kısmi statüde bulunanlardan devamlı statüye geçmek isteyenlerin müracaatı o anabilim dalında boş kadro bulunmak şartıyla üniversitenin olumlu görüşü üzerine doğrudan Yükseköğretim Kurulu Kararı ile yapılır.

b. Yardımcı doçentler üniversite ve bağlı birimlerinde sadece devamlı statüde çalıştırılırlar.

c. Devamlı statü de bulunan öğretim üyeleri ile aylıklı öğretim yardımcıları en az Devlet memurları için kabul edilmiş olan haftalık çalışma süresi kadar bir süre eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, uygulama ve yönetim görevleriyle üniversite organlarınca verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdürler.

d. Öğretim üyelerinin haftalık ders yükü en az on saattir. Öğretim Üyelerinin yaptıkları ve yaptırdıkları uygulama, yönettikleri seminer ve doktora çalışmalarının ne ölçüde ders yükünden sayılacağı Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.

e. Üniversite ve bağlı kuruluşlarında, öğretim yardımcılarından kadrolu öğretim görevlileri ile okutmanlar için haftalık ders yükü oniki saatten az olmamak üzere Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir.

f. Öğretim elemanlarının görevlerini yapmaları bölüm başkanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri, dekanlar ve rektörler tarafından izlenir ve denetlenir.

g. Rektör, dekan, enstitü ve yüksek okul müdürleri için haftalık ders yükü zorunluluğu aranmaz. Bunların yardımcıları ile bölüm başkanları için haftalık ders yükü yukarıda belirtilen sürenin yarısı kadardır."

PROF.DR. ÇELİK'İN STATÜSÜ NE?
İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne aday olduğu dönemde, TÜBİTAK Bilim İnsanı Daire Başkan Vekili olan Prof.Dr. Cemil Çelik'in, üniversitede görev yapmadığı için rektör adayı olamayacağı iddiaları dile getirilmiş, ancak bu iddialara karşı YÖK'ün adaylıkta bir sorun olmadığını içeren yazısı ortaya çıkarılmıştı.

Rektör aday adaylarının sıralamasını belirlemeye yönelik oylamada, Prof.Dr. Çelik, ikinci sıradaki Prof.Dr. Sezai Yılmaz'dan 13 oy fazla alarak ilk sıraya yerleşmiş, YÖK'ün Cumhurbaşkanına sunduğu aday listesinde de ilk sırada yeralmış ve Cumhurbaşkanı tarafından ataması yapılmıştı.

ARŞİV FOTO: İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik, 19 Kasım'da üniversiteyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız