SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Polat Alemdar Gibiydim Yani?!"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:49:04
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’daki 3 misyonerin öldürülmesine ilişkin görülün Zirve Yayınevi davasının 75. duruşmasında gizli tanık İlker Çınar’ın çapraz sorgusu devam etti. 

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, gizli tanık İlker Çınar’a, tutuklu sanıklardan eski Malatya İl Jandarma Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger soru yöneltti.

Mahkeme Başkanı Hayretin Kısa, "Esasa ilişkin fazla soru gelmedi. Esasa ilişkin soru istiyoruz. Her sanığın ve her avukatın 1 gün soru sorma fantezisi yok. Zamanı tasarruflu kullanalım. Tekrardan kaçınalım, esasa ilişkin soru soralım" dedi.

ABD ADANA KONSOLOSLUĞUNDAKİ GÖRÜŞME İDDİASI

Mehmet Ülger: David Hunder seni ABD Adana Konsolosluğuna neden çağırdı?

İlker Çınar: Sahte belgeleri gerçekmiş gibi bana teyit ettirmeye çalışma.

Mehmet Ülger: David Hunter ile ABD Konsolosunda neler görüştün? Devletin hangi belgelerini servis etme konusunda anlaştın?

İlker Çınar: Böyle bir anlaşma olmadı.

Mehmet Ülger: Senin teslim ettiğin flash bellekte silinen dosyalarda bu görünüyor. ABD Adana Konsolosunda hangi gizli görüşmeleri yaptınız?

İlker Çınar: Az önce söyledim, bunlar sahte belgelerdir. Böyle bir durum yaşanmamıştır.Bunların sahte olduğunu sizde biliyorsunuz.

Mehmet Ülger: Kendin teslim ettiğin flash bellekte silinen belgelerde görüştüğünüz yazıyor. İstanbul TEM’de flash bellek ile ilgili raporda yazıyor.

"POLAT ALEMDAR GİBİYDİM YANİ..."

Mehmet Ülger: Benim brifingler verdiğimi söylüyorsun. Hangi brifingleri nerede verdim?

İlker Çınar: Beyanlarımda var.

Mehmet Ülger: Açık ve net konuş, nerede brifing vermişim?

İlker Çınar: Beyanlarım da var, uzun uzun anlattım.

Mehmet Ülger: Brifinglerime katıldın mı?

İlker Çınar: Ben nereden katılayım. Brifinglere katılmadım. Sen bir çok brifing verdin, Sen daha iyi bilirsin.

Mehmet Ülger: Gök Vizyonu 2007 belgelerini sizin hazırladığınız görülüyor?

İlker Çınar: Bu belgeler bizzat senin tarafından hazırlanmıştır.

Mehmet Ülger: Mehmet Ülger’e brifingde kullanılmak üzere belgeler verdim, diyorsun. Hangi belgeleri teslim ettin?

İlker Çınar: Saha çalışmalarımda yapmış olduğum video kaydı, resimler ve çalışmaları sana getirip teslim ettim.

Mehmet Ülger: TSK’dan atılmış birisi olarak haber elemanı olamayacağını söylüyorsun. Böyle bir durum hangi yönergede var?

İlker Çınar: Sen resmi olmayan bir kurumun yapısını resmi olan bir kurumdan arıyorsun.

Mehmet Ülger: Malatya’ya 2. gelişinde kimlerle nerede karşılaştın?

İlker Çınar: Beyanlarımda var, uzun uzun anlatım.

Mehmet Ülger: Organize Sanayi Bölgesi Karakolu’nda karakol komutanını gördün mü?

İlker Çınar: Karakol komutanını görmedim. Ama senin elinde büyük bir tespih vardı.

Mehmet Ülger. Polat Alemdar gibiydim yani…

Mahkeme Başkanı Hayretin Kısa: Mehmet Ülger geç bunları.

Mehmet Ülger: Kuryeler maaşı getirince makbuz imzalatıp alıyorlardı diyorsun. Size makbuzu bile vermeyen bu gizli yapı neden size 10 Ocak 2005 tarihli çok gizli gizlilik dereceli talimatı size versin?

İlker Çınar: O bir talimattı.

Mehmet Ülger: Gizli bir yapı niye makbuz imzalatsın?

PAPAZ İFADESİNE MÜDAHALE

Mehmet Ülger: Ahlak kurallarını bir Papazdan öğrenecek değilim

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: O konulara girmeyelim. Hıristiyan vatandaşlarımız var. Onlar rencide olabilir. Yorum yapmadan soru soralım.

Mehmet Ülger: Ben Müslümanım, İmamdan öğrenirim. Herkes kendi cemaatinden öğrenir.

Mehmet Ülger: AK Parti iktidarda iken, AK Parti karşıtı konferanslar nasıl düzenlenebilir?

İlker Çınar: Dosyadaki belgeleri AK Parti’ye rağmen hazırladın. Yapan sensin. Sen yapıyordun. Sen yanlış adama soruyorsun, Ruhi Abat’a soracaksın.

Mehmet Ülger: İlker Çınar belgeleri getirdi. İlker Çınar’ı haber elamanı olarak kullandık. Kod numarası var. Daha sonra, bu konuya geleceğim.

“CIA SIZDIRDI" İDDİASI

Mehmet Ülger: İlker Çınar, Haziran 2008’de ‘Beni TSK içine CIA sızdırdı. Beni bundan dolayı TSK’dan attılar’ dedi.

İlker Çınar: Böyle bir şey olamaz, mümkün değil.

Mehmet Ülger: CIA’da çalıştığını söylediğin kişi ile irtibatını söyler misin?

İlker Çınar: Doğru değil.

“DELİKANLI OL” VE “ASLAN GİBİ KÜKRE” DİYALOĞU

Mehmet Ülger: İfadende 'ben sadece brifing ile ilgili bilgi veriyordum. Benim hazırladığım belgeleri mahkemeye sunuyorlardı' diyorsun.

İlker Çınar: Ben sahte rapor hazırlamadım.

İlker Çınar: Delikanlı ol, mert adamsın, kağıdı kalemi bir kenara bırak, biz bu cinayeti gerçekleştirdik. İlker Çınar’da yanımızdaydı de, bende her şeyi kabul edeceğim. Bir kelime etmeyeceğim.

Mehmet Ülger: Aslan gibi kükreyecektin, kükre de görelim.

Mehmet Ülger: TUSHAD kimliği ile ilgili ıslak imzalı belgeyi mahkemeye ibraz edebilir misin?

İlker Çınar: Beyanlarımda var.

Mehmet Ülger: Misyonerlik Endüstrisi ve Şifre Çözüldü kitapları dışında başka bir kitap veya kitap taslağı çalışman var mı?

İlker Çınar: Benim böyle bir kitap çalışmam yok.

Mehmet Ülger: Misyonerlik sizin için tehdit ve tehlikelimi?

İlker Çınar: Benim için misyonerlik ne tehdittir ne de tehlikelidir.

Mehmet Ülger: (İlker Çınar’a ait olduğunu iddia ettiği kitap taslağını okuyarak) kitap taslağında misyonerliği tehdit ve tehlikeli olarak görüyorsun.

İlker Çınar: Orada hazırladığın sahte belgeleri benim kitabımmış gibi gösteriyor.

Mehmet Ülger: Bu taslak metin İlker Çınar’ın çıkmış bir belgedir.

Mağdur Avukatı Murat Dinçer: Doğrudan sorgu, hukukumuza yeni girdi. Ancak uygulamada sorunlar var. Usule aykırı sorular soruluyor. Tanığı itibarsızlaştırmaya yönelik sorular soruluyor.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Sanıklar, temelde kendilerini yönelik suçlayıcı konularda soru sormalı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

İKİNCİ OTURUM

Zirve Yayınevi davasının 75. duruşmasının ikinci oturumunda gizli tanık İlker Çınar’ın çapraz sorgusuna devam edildi. 

Gizli tanık İlker Çınar’a, tutuklu sanıklardan eski Malatya İl Jandarma Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger soru yöneltti. Çapraz sorguda şu diyaloglar yaşandı: 

“Mehmet Ülger: TUSHAD ile ilgili benim ıslak imzam olan bir tane raporu mahkemeye sunar mısın?

İlker Çınar: Hard-disk var ortada. 6 ay oturur hard-diski anlatırım.

Mehmet Ülger: Bizi halk önünde itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Behnan Konutgan burada ifade verirken bizi Hıristiyanlığa davet etti. Papa da Mehmet Ali Ağca’ya yaptı. Burası mahkeme.

Avukat Halis Önal: Bir pastanede otururken, pastane sahibi ‘Ya bizim Albay neler yapmış’ dedi. Müvekkilimiz halk nezdinde itibarsızlaştırılıyor.

Mehmet Ülger: Kürdistan Hıristiyan Birliği ile ilgili belgeleri Cüneyt Ateşman’dan sana mailden geldiği, bunu da sen bize vermişsin.

İlker Çınar: Şu anda şaşkınlıkla sizi izliyorum. Bu sahte belgelerde senin yaptığın çalışmalardır.

Mehmet Ülger: Bu belgeleri Cüneyt Ateşman’dan almadın mı?

İlker Çınar: Hayır, hayır.

Mehmet Ülger: Belgelerle konuşuyorum.

Mehmet Ülger: Ben TSK’da Fethullahçı olarak fişlendim, akademiyi bitirdim, Alevi olarak suçlandım.

Mehmet Ülger: 11 Ocak 2007 tarihinde Mehmet Ülger’e belge teslim ettim diyorsun. Bu belgelerin oluşturma tarihi 23 Ocak 2008. Arada 1 yıl var.

İlker Çınar: Kendisi bilgisayardan anlamadığını söylüyor. Güzel bir zeka yapısına sahip. 

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: İlker Çınar, İnönü Üniversitesi ile ilgili bir çalışman oldu mu?

İlker Çınar: Kesinlikle olmadı.

Mehmet Ülger: DTA bilgileri ile bu konuyu açıklığa kavuşturacağım.

Mehmet Ülger: Roman açılımına karşı çalışma yaptığımızı söylüyor. Başbakan 2010 yılında Romanlarla ilgili açılım yaptı. 2007 yılında Romanlarla ilgili bilgiyi bize İlker Çınar getirdi. Hard-diskteki bilgileri İlker Çınar getirdi.

Avukat Aysel Bulut: Sahte belge olarak tanımladığınız, askeri mahkeme kararları için herhangi bir yere başvurdunuz mu?

İlker Çınar: Tabi ki yargıya gideceğim. Davada açabilirim. Neden olmasın.”

Duruşmada, Hüseyin Yelki, Murat Göktürk ve Mehmet Çolak da gizli tanık İlker Çınar’a soru yönelttiler. Sanıklardan Levent Ercan Gelegen, mahkeme başkanına İlker Çınar’a sormak üzere yaklaşık 200 soru hazırladığını söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız