Doğanşehir'in Sürgü Beldesi'nde geçtiğimiz Cumartesi günü Ramazan davulcusu Mustafa Evşi'nin; mahalle sakinlerinden Hasan Evli ve oğlu Serhat Evli tarafından evlerinin önünde davul çalmaması konusunda çıkan tartışma sırasında darp edilmesiyle ilgili olarak Malatya Valiliği'nden açıklama geldi.
Darp olayından sonra; durumun Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettirildiği ve olayın o an için kapandığı görüşene yer verilen açıklamada; "29.07.2012 gecesi, bir gün önce tartaklanan davulcunun yakın çevresini ve bir grup insanı kışkırtması sonucu bir araya gelen yaklaşık 150 kişilik bir kalabalık, davulcuyu darp eden şahsın evinin önünde toplanarak taşkınlık yapmışlar, ev sahiplerini sözlü sloganlarla taciz etmişler ve camlarını kırmışlardır. Bu şahısların belirtilen yere yürüyüş yaparak taşkınlık yapacakları bilgisini alan güvenlik kuvvetlerimiz taşlama olaya gerçekleşmeden önce gerekli güvenlik tedbirlerini alarak olaya anında müdahale etmiş ve olası vahim sonuçların önüne geçilmiştir. Ayrıca, Beldeye İl Merkezinden yeterli sayıda takviye güvenlik gücü gönderilerek provake edilmiş müzahir gruplarca hane sahiplerine ve çevreye zarar vermeleri önlenmiştir." denildi.
Başta sosyal medya olmak üzere, bazı internet siteleri ve TV kanallarında olayın abartılarak devam ediyormuş gibi gösterildiğinin altının çizildiği açıklama şöyle devam etti;
"Ertesi gün (29.07.2012 günü) durum kontrol altında ve sükûnet temin edilmiş iken; bazı çevrelerin olayı sosyal medyada, internet sitelerinde ve TV kanallarında abartarak bir gün önce vuku bulan olay o anda da devam ediyormuş gibi yansıtmaları sonucu, beldede alevi vatandaşlara karşı kitlesel bir baskı ve saldırı hareketi yapıldığı yönünde asılsız yorum ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Toplanan kalabalığın dağıtılması ve durumun kontrol altına alınmasının akabinde; halkın tahrik edilmemesi ve sağduyulu davranılması yönünde beldenin ileri gelenleri nezdinde gerekli telkin ve tavsiyelerde bulunulmuş; olayın gerçek boyutlarının yansıtılması amacıyla haber ajanslarının doğru bilgi vermeleri yönünde gerekli sonuçlar alınmıştır. Gerek doğru bilgilerin yansıtılması, gerek kanaat önderleri nezdinde gerekli girişimlerin yapılmasıyla beldede sükûnet sağlanmış ve tansiyon düşürülmüştür. Bu münferit olayı provoke etmek isteyenlere meydan verilmemesi için gerekli önlemler alınmıştır.
Malatya Valimiz Doç. Dr. Ulvi Saran olayın başından beri yakın takipçisi olmuş, kurumlar arasındaki koordineyi bizzat yürüterek alınması gerekli her türlü tedbirin vaktinde alınıp süratle uygulanmasını sağlanmıştır. Bu kapsamda olay yerine yeterli sayıda güvenlik kuvveti sevk edilmiş, kanaat önderleri ile fikir alışverişinde bulunulmuş, belde sakinleri ve taraflar ile bizzat görüşülerek itidalli olmaya davet edilmişlerdir,
Sonuç olarak; iki kişi arasında başlayan bir tartışmanın anlık bir saldırıya dönüşmesi ile gelişen olay sadece bir ailenin hedefe alınması ile sınırlı olup; Beldemizde dini ve mezhebi temelde alevi-sunni çatışması olarak nitelendirilebilecek kitlesel bir mahiyet arzetmemektedir. Ayrıca olayın meydana geldiği andan itibaren yeterli sayıda Jandarma kuvveti ile gerekli güvenlik tedbirleri alınmış ve bu tedbirler olası bir provakeye karşı devam etmektedir. Olay bütün olarak değerlendirildiğinde gerekli güvenlik tedbirlerinin vaktinde alındığı ve gerekli müdahalelerin yapılarak vahim olayların önlenmiş olduğu görülmektedir. Ayrıca olayla ilgili çok yönlü soruşturma Doğanşehir C. Savcılığı’nca yürütülmektedir. Olayı provake edenlere soruşturma sonucunda yasalarımız çerçevesinde gerekli cezai yaptırımların uygulanacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu olayı provoke etmek isteyenlere meydan verilmemesi için bütün çevreleri sağduyulu olmaya ve yorumlarında dikkatli davranmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur…"
KOÇ'UN DEĞERLENDİRMESİ..
Bu arada Malatya’da Ramazan davulcusu ve bir alevi aile arasında başlayan tartışmanın büyümesi üzerine başlayan olayların sorulması üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, “Türkiye’de zaman zaman Ramazan aylarında değişik ülke noktalarında da benzer olaylara tanık oluyoruz. Çok hassas ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Mutlaka bu süreçte prokovatif süreçte bulunan kişilerin adli makamlara sevk edilmesi gerekir. Ama ben yurttaşlarımızın kendi inanç dünyalarında sağduyulu davranacaklarını inanıyorum” dedi.
