SON DAKİKA
SON DEPREMLER

PSAKD'den Eylem

A- A+ PAYLAŞ

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ( PSAKD ) Malatya Şubesi, zorunlu din dersi öğretimine son verilmesi isteğiyle bir eylem yaptı.

Milli Egemenlik Caddesi (Turan Emeksiz)üst kavşağında basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canpolat, zorunlu din dersi öğretimine son verilmesi gerektiğini, hükümetin bu haklı isteklerini dikkate almaması durumunda velilerin, dilekçelerle devreye gireceğini belirtti.

Canpolat, zorunlu din öğretimine son verilinceye kadar eylemlerinin artarak süreceğini söyledi ve yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:

"İlk ve ortaöğretimde okutulan “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi kaldırılmalıdır. Devlet din eğitimi ve öğretimi yapmamalıdır!

Zorunlu din dersi uygulamasına son vermek ve eğitim hizmetini demokratik, bilimsel ve laik ilkeler çerçevesinde örgütlemek Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve AKP’nin sorumluğundadır. Ancak AKP zorunlu din dersinin kaldırılması talebine sırtını dönerek, “din kültürü ve ahlak bilgisi” adı altında tek bir din ve mezhebin eğitimini çocuklarımıza dayatmaktadır.

Demokratik, laik eğitim ilkesi ile hiçbir şekilde bağdaşmayacak bu uygulama, okullara ve eğitim sistemimize bakışın da açık bir göstergesidir. Oysaki evrensel, bilimsel ve demokratik ilkeler çerçevesinde örgütlenmiş bir eğitim hizmeti çocuklarımızın kişisel gelişimlerinde olduğu kadar, içinde bulundukları toplumu ve dünyayı anlayabilmeleri açısından hayati öneme sahiptir. Dolayısıyla zorunlu din dersi uygulamasına son verilmemesi, çocuklarımızın gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 9 Ekim 2010’da aldığı karar bunu teyit etmektedir:

AİHM, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinde” öğrencilere Sünni İslam pratikleri öğretildiğini göz önünde tutarak derslerin çoğulcu, eleştirel, nesnel bir nitelik taşımadığı sonucuna vardı. Bu derste “Sünni İslam’dan başka bir dini veya felsefi inanca sahip olan ailelerin çocuklarına başka hiçbir seçim bırakılmadığına” hükmetti.

"AKP Hükümeti, zorunlu din dersleriyle ilgili AİHM kararlarını ısrarla uygulamıyor. Bizler, sosyal, siyasal, kültürel, inançsal yaşamda 'eşit yurttaşlık hakkı' istiyoruz. Biz ırkçı ve gerici eğitim sistemine hayır diyoruz ve laik, demokratik, bilimsel eğitim istiyoruz.

Gerek Avrupa Konseyi’nin, gerekse AİHM’in bu konudaki tavrı çok açıkken, Bakan Çelik, ısrarla “müfredatı değiştirdik, daha ne istiyorsunuz” demektedir. Bakan Çelik’in bu yorumu da doğru değildir. Çünkü bu derslerin müfredatında öz aynen korunmaktadır.

“Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi” pratikte Alevi çocukları başta olmak üzere, farklı inançlardaki insanlara, herhangi bir dine inanmayanların veya çocuğuna din öğretmek istemeyenlerin üzerinde bir asimilasyon aracıdır, dolayısıyla bu laik sitemle asla uyuşmayan bu uygulamadır.

AKP, adı ne olursa olsun “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi” uygulamasını derhal durdurmalı, bu konudaki ısrarından vazgeçmelidir.

Din dersi sorunu, hele hele eğitimi gerici içeriğinden temizleme, Alevilerin olduğu kadar kendisini demokrat olarak tanımlayan, özgürlüklerden yana herkesin sorunu olmalıdır.

Çağımız “insan”ın ve “insan haklarının” öne çıktığı bir çağ olup; her türlü hümanist düşünce ve inanç serbestçe örgütlenmeli ve inancın gerekleri yerine getirilmelidir. Artık, tekçi anlayış ve uygulamalar terk edilmelidir.

Devletin dini ve inancı olmaz. Çağdaş, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitim için “Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi” kaldırılmalıdır. Devlet din eğitim ve öğretimi yapmamalıdır.

Demokratik kamuoyunu, laik, çağdaş yaşamdan yana olanları, çocuklarını başta dinsel baskı olmak üzere, her türlü baskılardan arınmış özgür bir ortamda yetiştirmek isteyen herkesi, pazartesi gününden itibaren okullara dilekçe vermeye davet ediyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız