SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Rahmetli Kimsesiz mi?'

A- A+ PAYLAŞ

Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, merhum Cumhurbaşkanı, hemşehrimiz Turgut Özal'ın adının verildiği Ankara'daki vakıf üniversitesinin açılışına katıldı ve izlenimlerini yazdı.

İşte Donat'ın notları..

"TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ

Eski dostlar, eski dostlar... Bu sadece bir şarkı adı değil... Ne varsa, eski dostlarda var.
Kimi eski siyasetçi, kimi işadamı.
Yıldırım Akbulut'tan Galip Demirel'e, Emin Başer'den Ali Coşkun'a, Yunus Uyanık'tan Suat Keskin'e kadar.
Ve daha pek çok isim...
Onlar "Turgut Özal'ın dostları."
Ankara'da "Turgut Özal Üniversitesi'ni" kuranlar.

***
Dün, üniversitenin açılışına gittik.
Tören sırasında eski Isparta Milletvekili Emin Bilgiç kulağımıza eğildi.
- Rahmetlinin (Turgut Özal) kimi kimsesi yok mu?.. Bir hısımı akrabası... Rahmetli kimsesiz mi?

***

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin vardı.
Eski yeni siyasetçiler, "Özal'ın dostları" vardı.
Ama gözler "Özal ailesinden birilerini" de aradı.
"Hiç kimse yoktu."
Ne kadar acı.

YILDIRIM AKBULUT
Yıldırım Akbulut... Eski Başbakan.
Turgut Özal Üniversitesi "Mütevelli Heyet Başkanı."
- Yıldırım Bey... Bir iddia var... Olay savcılığa intikal etti... "Turgut Özal öldürüldü" iddiası... Özal'a yakındınız... Ne diyorsunuz?
- Ben öyle düşünmüyorum... Kişisel kanaatim zehirlenme diye bir şeyin kesinlikle olmadığı... Artık rahmetli hiç olmazsa mezarında rahat bırakılsa... Olmaz mı?

İDRİS YAMANTÜRK
Turgut Özal'dan bir yaş büyük...
Ama üniversitede ondan bir sınıf aşağıda... Özal'ın okuldan arkadaşı...
GÜRİŞ'in kurucu başkanı.
"Özal zehirlendi mi" konusunu ona da açtık... Dedi ki:
Bir konu bu kadar gündemde tutulmaz ki.
Neden o zaman iddia edilmemiş.
Böyle bir şey olduğuna inanmıyorum.
Yapmasınlar, ayıp oluyor... Rahmetli bu şekilde anılmamalı.

GALİP DEMİREL
Galip Demirel... Özal'ın hemşehrisi... "Bürokratik kadrosunun" önde gelen isimlerinden biri... Eski vali. "Zehirlenme konusunu" dün törende onunla da konuştuk.
Yüzünü ekşitti:
Ben öyle düşünmüyorum.
Rahmetli eceliyle öldü.
17 yıl sonra bunları ısıtıp ısıtıp ortaya sürmek yanlış.
Türkiye'ye mal olmuş bir şahsiyete bu yapılmamalı.

VECDİ GÖNÜL
Milli Savunma Bakanı... Eski vali... Özal'la "yakın çalışmış" isimlerden.
Törenden önce resepsiyonda sohbet ettik.
"Malum" konuda.
Vecdi Bey'den dinlediklerimiz:
Rahmetli ile ölümünden bir gün önce beraberdik... Öğleden sonra... Anayasa Mahkemesi'nde.
Ben o tarihte Sayıştay Başkanı'ydım.
Türk Cumhuriyetleri gezisinden yeni dönmüştü... 12 günde, 10 kilo almış.
Nefes almakta sıkıntı çekiyordu.
Vefatını duyar duymaz, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'ni aradım... Dostumdu... Kemal Yamak.
Bana dedi ki: Gereken her şey yapıldı... Tabii bir ölüm oldu.

BİR VEFA ANITI
Allah herkese "böyle dostlar" versin.
Yıldırım Akbulut:
Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı.
Emin Başer:
Mütevelli Heyet Başkan Vekili... Üniversiteyi kuran vakfın (Turgut Özal Düşünce ve Hamle Vakfı) Başkanı.
Üniversitede "emeği olan çok."
"Onların" emeği ise "anlatılamayacak kadar çok."

***
Arkalarında "devlet gücü... Bütçe katkısı" yok.
Tamamen "hayırseverlerin" işi.
"Özal'severlerin örgütlenmesi."
Bu üniversite "dostluğun" ve "vefanın" anıtı.

SAHİBİNİ ARAYAN HEDİYE
Hediye hazırlanmış, törende "hanımefendiye" verilecek... Ama "Semra Özal yok."
Anons edildi, "oğlu alacak" diye... Ama anonsun devamı:
- Ahmet Özal gelemedi... Trafik nedeniyle.
Tören başladı saat 10.30'da, hediye veriliyor saat 13.30'da... "Bu ne trafiğiymiş" böyle.
Salon "yadırgadı."
Salon "eş... Oğul... Kız... Kardeş... Gelin... Torun" bir Özal aradı... Ama boşuna."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız