SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Rakamlar Felaketin Habercileri...

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:47:36
Rakamlar Felaketin Habercileri...
A- A+ PAYLAŞ
 
Avrupa ülkelerinde ekonomik krizin görünenden fazla sebep-sonuç ilişkisi var. 
 
İşte şok verici istatistikler!
 
Avrupa’daki ekonomik kriz her geçen gün kötüleşmeye devam ediyor ve neticede tam bir ekonomik kâbusa dönüşeceğe benziyor.
 
Tüm Avrupa’da, ulusal hükümetlerin, tamamen sürdürülemez hale gelmiş birikmiş borçları var. Fakat ne zaman hükümet harcamalarını önemli ölçüde kısmaya kalkışsalar, bu ekonomik bir yavaşlamayla sonuçlanmaktadır. Bunun için Avrupa’daki politikacılar gerçekten politikacılar iki kaya arasına sıkışmış durumdalar. Bu sürdürülemez borçların altından kalkamayacak haldeler ama eğer hükümet harcamalarını kesmeye devam ederlerse, bu onların ekonomilerini daha dibe çekecek ve halk içinde ayaklanmalara sebebiyet verecektir.
 
Yunanistan buna en iyi örnek. Yunanistan birkaç yıldır kemer sıkma politikasına devam ediyor ve tam gelişmiş ekonomik bunalımı yaşıyorlar. Bu ülkede isyanlar yaşam biçimi haline gelmiş ve ulusal bütçeleri hala dengeye yakın bir yerlerde değil. Euro bölgesindeki ülkelerin çoğu kemer sıkma uygulamasına henüz yeni başladı ve Euro kullanılmaya başladığından beri, Euro bölgesindeki işsizlik hala en yüksek seviyelerinde. Arka arkaya on ay boyunca yükselen işsizlik oranı şu an yüzde 10,8’lere kadar çıktı. Ne yazık ki bu daha da yükseleceğe benziyor.
 
Hatta Avrupa ekonomisindeki durgunluk, Avrupa’nın finansal sistemine daha fazla baskı uygulayacak. Amerikalıların çoğu bunun farkında değil belki ama Avrupa’nın bankacılık sistemi oldukça büyük ve neredeyse Amerika’daki bankacılık sisteminin dört katı. Ne zaman Avrupa’daki bankacılık sistemi çökerse (ki çökecek), bu dünya çapında yankılanacaktır. Sonraki büyük mali krizin merkez üssü Avrupa’da olacak ve bu kriz her geçen gün gittikçe yaklaşmakta.
 
Aşağıda verilen, inanılması bile çılgınca olan Avrupa’daki ekonomik kriz ile ilgili 27 istatistik:
 
Yunanistan
 
Yunan ekonomisi 2011 yılında yüzde 6 oranında küçüldü ve beş yıldır da küçülmekte.
 
Yunanistan’da, 2010 yılındaki ortalama işsizlik oranı yüzde 12,5’ti. 2011 yılı boyunca ortalama işsizlik oranı yüzde 17,3’e yükselirken, şimdilerde ise Yunanistan’daki işsizlik oran 21,8’lere kadar çıkmış durumda.
 
Yunanistan’daki genç nüfusun işsizlik ortalaması yüzde 50 civarında.
 
Liman kenti olan Perama’daki işsizlik oranı ise yüzde 60’a yakın.
 
Yunanistan, ekonomik kriz sırasında tüm perakende mağazalarının yüzde 20’sini kapatmak zorunda kaldı.
 
Şimdilerde Yunanistan’ın borcunun, gayrisafi yurtiçi hasılasına (GSYİH) oranı yaklaşık yüzde 160.
 
Yunanistan’da uygulanmakta olan tasarruf tedbirlerinin bazıları kesinlikle acımasızca. Mesela Yunanistan, memurlarının gelirini 2010’dan bu yana yüzde 40 oranında kesti.
 
Tüm bu tasarruf tedbirlerine rağmen, Yunanistan’ın 2012 yılında da GSYİH’nin yüzde 7’sine eşit bütçe açığı vereceği tahmin ediliyor.
 
Yunanistan yine de gelecek yıllarda, GSYİH’nin yüzde 800’üne eş değer, konsolide olmayan yükümlülüklerle karşı karşıya kalacaktır.
 
Yunanistan’daki tüm yoksulluğun ortasında, birçok ciddi hastalık baş göstermekte.
 
İspanya              
 
Bugünlerde İspanya’daki işsizlik oranı yüzde 23,6’lara kadar yükseldi.
 
İspanya’daki genç nüfusun işsizlik oranı şimdilerde yüzde 50 civarında.
 
İspanya’daki tüm toksik kredilerin toplam değeri, İspanya’nın GSYİH’nın takriben yüzde 13’üne eş değerde.
 
İspanya’nın GSYİH’sı trilyon dolar. İspanya’nın en büyük üç bankasının varlıkları yaklaşık 2,7 trilyon dolar ve şimdi onların tümü batmanın eşiğinde.
 
2011 yılı içerisinde, İspanya’daki ev fiyatları yüzde 11,2 değer kaybetti.
 
2011 yılı içerisinde, İspanya’daki taksitli gayrimenkul satışları yüzde 32 oranında arttı.
 
2012 yılı içerisinde İspanya’daki hükümet borçlarının, GSYİH’ya oranı yüzde 11’den fazla artacak.
 
Her şeyin ötesinde, İspanya son 70 yılın en kötü kuraklığı ile başa çıkmaya çalışıyor.
 
Portekiz
 
Portekiz’deki işsizlik oranı yüzde 15’e çıktı.
 
Portekiz’deki genç nüfusun işsizlik oranı şimdilerde yüzde 35 civarında.
 
Portekiz’deki bankalar, Mart ayında Avrupa Merkez Bankası’ndan 56.3 milyon dolar borç aldılar.
 
Portekiz ekonomisinin 2012 yılı içerisinde yüzde 5,7 oranında küçüleceği tahmin ediliyor.
 
Portekiz’deki (hükümet, iş ve tüketici) bütün borçları eklediğimizde toplam borç, GSYİH’nın takriben yüzde 360’ına eşit.
 
İtalya
 
İtalya’daki genç nüfusun işsizlik oranı, şimdiye kadar ki en yüksek seviyesine yükselip, yüzde 31,9 ‘a ulaştı.
 
İtalya’nın ulusal borcu; Yunanistan, İrlanda ve Portekiz’in toplam ulusal borcunun neredeyse 2.7 katı.
 
Eğer İtalyan Hükümetinin 2012'de çevirmesi gereken vadesi gelen borcunu öngörülen bütçe açığına eklerseniz, İtalya’nın GSYİH’nın yaklaşık yüzde 23.1’ine denk geliyor.
 
Euro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisi İtalya'nın kamu borç yükü, GSYİH'nin yüzde 120′sine ulaşmış durumda.
 
Peki Avrupa neden hala çökmedi?
 
Onların tüm hilelerini çıkarıp atan güçler…
 
Avrupa Merkez Bankası, Avrupa bankalarına devasa miktarda kredi sağlamaya başladı. Bu da iki şeyi başarmış oldu…
 
Böylece Avrupa bankalarını çökmekten kurtardı
 
Avrupa bankaları bu parayı, faiz oranlarını aşağıda tutan hükümet tahvillerini satın almak için kullandı.
 
Ne yazık ki, tüm bu oynanan oyunlar Avrupa Merkez Bankasını da savunmasız duruma düşürdü.
 
Avrupa Merkez Bankası’nın bilançosu dokuz ay içerisinde 1trilyon dolardan fazla genişledi. Avrupa Merkez Bankası’nın bilançosu, Almanya’nın tüm GSYİH’den daha büyük durumda.
 
Daha fazla borca girerek borç krizini çözemezsiniz. Fakat Avrupa Merkez Bankası’nın tenekeyi birkaç ay daha yokuş aşağı yuvarlamak için daha fazla borç kullanımı mümkün olmuştur.
 
Şu an dünyanın en büyük sanayileşmiş ülkeleri 55 trilyon dolar borç batağında.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız