SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Referandum Düello Alanı Değil'

A- A+ PAYLAŞ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile BDP'nin ortaklık yaparak Anayasa değişikliğini referanduma götürecek sayısal çoğunluğa ulaşabileceklerini ifade ederek, ''Ne var ki, referandum seçeneği yasal olmakla beraber üzerinde kumar oynanacak düello alanı da değildir'' dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Nevruz Bayramının asırlardan beri Türk milletinin tarihinde dostluğun, barışın, kucaklaşmanın ve yardımlaşmanın işareti olduğunu söyledi.

Nevruz gününün, bölücülerin isyan ve eylem gününe dönüştüğünü anlatan Bahçeli, kutlamalarda ''bölücü paçavraların taşınması, İmrani canisinin sinevizyon gösterilerinin bile meydanlarda alenen gerçekleştiğini, tek tip kıyafetli yüzleri kapalı Kandil temsilcilerinin ise resmi geçit yapabildiğini'' ifade etti.

Bu yılki gösterilerde geçen yıllardan farklı olarak, Habur'dan giriş yapan teröristlerin bu yıl şeref ve protokol konuğu olarak baş köşede ağırlandığını, açılan pankartlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kimlikle ilgili mesajlarının yer aldığını, anaların gözyaşı üzerine kurulan istismarın bu yıl alkışlandığını ve 'Anaların kucaklaşma vakti gelmiştir' şeklinde pankartlar açıldığını anlatan Bahçeli, ''gösterilerde İmralı canisinin, doğrudan hükümete muhatap olarak işaret edildiğini'' söyledi.

Terörün bitirilmesi için Türkiye'de anayasal çözüm süreci başlatılmasının gündeme getirildiğini ve ''bölücülüğün meşruiyetini amaçlayan çabaların siyasi çözüme eş zamanlı ilerletilmeye çalışıldığını'' savunan Bahçeli, ''Hükümetin Anayasa değişiklikleri çabasını bir toplumsal ihtiyaçtan da öte bu sinsi niyetin hayata geçirilme arayışı olarak görmek gerekmektedir. Bu maksada ulaşmak için atılacak adımlar, bilinmelidir ki PKK'nın siyasi gündem ve stratejisinin adım adım iletilmesine imkan sağlanması, devletin terör ve bölücülük karşısında teslim olması anlamına gelecektir. Türkiye'nin böylesine büyük tehdit ve tehlikelere maruz bırakıldığı bu gergin ortamda, AKP hükümeti maksatlı bir sessizliğe bürünmüştür. Türkiye'yi enkaza çeviren Başbakan Erdoğan ve hükümeti, hiç sıkılmadan hayali başarı masallarıyla Türk milletinin aklı ve idrakiyle alay etmekle meşguldür'' diye konuştu.

''Bu ne çelişkidir, bu ne tutarsızlıktır, bu ne ilkesizliktir?'' diye soran Bahçeli, şöyle devam etti:

''Buradan Başbakan Erdoğan'a hatırlatmak isterim ki; Türk milletinin haklarını savunacağı, ecdadımızın şerefini koruyacağı yer Çanakkale Şehitliği değildir. Onlar zaten görevlerini yapmış olmanın huzuru içinde bu dünyanın en büyük şehitliğinde milletimizin koynunda yatmaktadırlar. Üstelik bu 'şehide kelle, katile sayın' diyenlerin, teröristle kucaklaşanların anlayacağı ve anlamlandıracağı bir manevi mevki de değildir. Bu milletin tarihindeki muhteşem gerçekler, onun sahibi olanlar tarafından maddi ve manevi olarak zaten yaşatılmaya devam etmektedir. Milletimizin haysiyetinin korunacağı yerler Çanakkale Şehitlikleri değil, AKP'nin boyun eğdiği uluslararası müzakere salonlarıdır. Ecdadımızın itibarının savunulacağı yer il başkanlarının toplantı salonları değil, Zürih'te Ermenilerle imzalanan protokol masalarıdır. Başbakan Erdoğan'ın kaybettiği değerleri ve bir türlü bulamadığı kimliğini Çanakkale Şehitliklerinde araması abesle iştigaldir.''

''24. DÖNEM TBMM'NİN İRADESİNE BIRAKILMALI''

AK Parti'nin hazırladığı Anayasa değişiklik tekliflerinin dün itibariyle partilerine ulaştığını bildiren Bahçeli, değişiklikleri değerlendirmeye başladıklarını söyledi.

Anayasa değişikliği konusunda partilerinin tavrının net olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Mevcut anayasanın değişmesinin gerektiğini ancak bunun için toplumsal bir mutabakata ihtiyaç olduğu; Anayasada değişiklikler yapılmasının, ancak siyasi istikrarın olduğu ve uzlaşmanın zemin bulduğu bir ortamda düşünülebileceği; hükümetin neden olduğu gerilim ve uzlaşmaz tavırların bu zeminin oluşmasına imkan vermediği; Türkiye'yi yönetme kabiliyetini kaybetmiş bugünkü siyasi tablo değişmeden, yeni anayasa hazırlanmasının doğru olmadığı, ısrarlı olunacaksa TBMM'de temsil edilen siyasi partilerden teşekkül etmiş bir Anayasa Değişikliği Uzlaşma Komisyonu oluşturulması, değişiklik talepleri üzerinde bu komisyonun mutabakata varacağı maddelerle ilgili Demokratik Sözleşme yapılması; değişiklik onayının 24. Dönem TBMM'nin iradesine bırakılmasının gerektiği'' yönündeki tavırlarını sürdüreceklerini bildirdi.

Partileri ziyaret etmekle toplumsal uzlaşma sağlanamayacağını savunan Bahçeli, Anayasa üzerinde tartışılmadan, bütün tarafların görüşü alınmadan, eleştirilere kulak verilmeden yapılacakları kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti.

AK Parti ile BDP'nin ''ortaklık yaparak Anayasa değişikliklerini referanduma götürecek sayısal çoğunlukları olduğunu'' anlatan Bahçeli, ''Ne var ki, referandum seçeneği yasal olmakla beraber üzerinde kumar oynanacak düello alanı da değildir'' dedi.

''DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASIYLA İŞE BAŞLANMALI''

Bahçeli, referandum sürecine gidilmesi halinde meydanları gezerek, Anayasa değişikliklerinin bütün sakıncalarını millete anlatacaklarını söyledi.

''Gelin inadınızdan vazgeçin'' diyen Bahçeli, ''Değişiklikleri bir uzlaşma komisyonu kurup ayrıntılarıyla görüşelim, mutabık kaldıklarımızı milletimize duyuralım ve ilk genel seçimde milletin iradesine teslim edelim'' önerisinde bulundu.

Siyasi ve ahlaki çürümenin, devlet ve toplum hayatını bir kanser gibi sardığını ileri süren Bahçeli, yozlaşma kültürünün her alanda kök saldığını, Türkiye'nin yolsuzluk, vurgun, talan ve kanunsuzluklar ülkesi olduğunu iddia etti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Anayasalar, kirli ellerin, kirli zihniyetlerin ve lekeli alınların kendilerini aklayacakları, arkasına saklanacakları istismar malzemeleri ve paravanlar değildir ve olmamalıdır. Ve eğer bir yerden değişikliğe başlanacaksa 'temiz toplum, temiz siyaset, temiz yönetim'in sağlanması ve dokunulmazlıkların kaldırılması ile işe başlanmalıdır'' diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız