SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Rektöre Suçlama

A- A+ PAYLAŞ

Ülkü Ocağı Şube Başkanı Burhan Coşkun, rektör Prof.Dr. Cemil Çelik'i bazı hassasiyetleri dikkate almamakla suçladı.

Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada, iddialarını şöyle dile getirdi:

"Terörün siyasallaştığı, teröristlerin protokolleri süslediği, sınır kapılarında sanal mahkemelerin kurulup, canavarların masumlaştırıldığı ve hepsinden öte terörizmin giderek amacına ulaştığı bir dönemi yaşamaktayız. İşte böylesi bir dönemde ortaya çıkan bölücü terör örgütü yandaşlarının faaliyetleri ve üniversitelerimizi karıştırma girişimleri her geçen gün artarak devam etmektedir.

Kamuoyunun bildiği gibi son birkaç gün içinde Malatya Emniyet Müdürlüğünün Terörle Mücadele Şubesine bağlı ekiplerinin düzenlemiş olduğu ve üniversiteli gençlerin oluşturduğu kalabalık bir grup gözaltına alınmış ve bunlardan 5 i çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştır.

Sayın Rektör Cemil ÇELİK in göreve geldiği günden bugüne kadar olan süreçte gerek kendisiyle gerekse yardımcılarıyla yaptığımız görüşmelerde bu konulardaki hassasiyetlerimizi ve uyarılarımızı yapmış olmamıza rağmen maalesef hiçbir tedbir alınmaması akıllarda soru işareti bırakmıştır. Yeni üniversite yönetimi zamanındaki 2 yıla yakın olan sürede bölücü terör örgütü yandaşlarının çoğunluğu izinsiz olmak üzere toplam 9 defa üniversite içinde yürüyüş ve basın açıklamaları yapmış, yasadışı bildiriler dağıtılmıştır. Bu yürüyüşlerden bir tanesi ise Emniyet güçlerimizin Güneydoğu bölgesi DTP il başkanlarını gözaltına almalarını protesto yürüyüşüdür. Yasadışı terör örgütünün işareti ve sloganlarının atıldığı bu yürüyüşte maalesef hiçbir işlem yapılmamıştır. Sayın rektöre soruyoruz. O görüntüler bile orda ki öğrencilerin ceza almasını gerektirmez miydi? Gerçi Sayın Rektörün 22 Ocakta yapmış olduğu basın açıklamasında ‘ceza verip dağa çıkmalarına mı hizmet edelim’ şeklindeki talihsiz ve bir o kadar da düşündürücü beyanı ile üniversite içinde PKK yandaşlarının varlığını ve çalışmalarını kabul etme yolunda ilk adımı da atmıştır. Ve yine sayın rektör basın açıklamasında tüm öğrencilere babacan şefkati ile yaklaştığını beyan ediyor ki bizlerin de beklentisi o yöndedir. Ama gel gör ki babacan şefkatin bile ölçüsü farklıymış.

Şimdi sizlere çok enteresan bir olayı paylaşmak istiyorum. YÖK tarafından resmi olarak yapılan ve üniversite içindeki tüm öğrencilerin oy kullanıp seçtiği Öğrenci Konseyi Başkanının basına yansıyan bir açıklaması olmuştu. O açıklamanın doğruluğu şimdi kanıtlanmış oldu. Açıklamada rektörün kendilerini kabul etmediğini, diğer bölücü gurupları muhatap aldığını, izinsiz yürüyüşlerin durdurulmasını istediklerini ve öğrencilerin rahatsız olduğunu söylemişlerdir. Bu açıklamadan sonra tedbir alınacağına Yönetim tarafından o öğrenciye uzaklaştırma cezası verilmiştir. Üstelik Öğrenci Konseyinin zedelenmemesi için de görevi bir başka arkadaşına bırakmasına rağmen ceza almıştır. Ceza almasına sebep ise yaptığı basın açıklaması’ yöneticilerin kararları aleyhine saldırgan nitelikte konuşmak ve öğrencileri kışkırtmak’ olarak değerlendirilmiş ve ceza verilmiştir. Eğer gerçekten öyleyse o açıklamanın yapıldığı günden bugüne kadar üniversite içinde veya dışında herhangi bir olay olmuş mudur? Herhangi bir kışkırtıcı eylem olmuş mudur? Eğer olmamışsa sizin babacan şefkatiniz nerde kaldı. Yoksa Devletimizin bölünmez bütünlüğüne yapılan açıklamaları göz ardı edip şahsınıza yapılan açıklamalara mı tahammül edemiyorsunuz. Siz eleştirilere kapalı bir bilim adamı mısınız yoksa?

Üniversitede öğrenci kardeşlerimizin yararına olan yasal her türlü konferans, basın açıklaması ve yürüyüşlere bizlerde destek vermeye hazırız. Üniversitenin huzurunun korunması ve bilimsel çalışmaların yapılması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Rektör beyden beklentimizde bu yöndedir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız