SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Rektörün Yaptığı Etik Dışı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:16:12
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversite Tıp Fakültesi'nin muayenehane açan hekimlerinden Prof.Dr. Süleyman Rüştü Çaylı, Rektör Prof.Dr. Cemil Çelik'in düzenlediği basın toplantısında, kendisi durumundakiler için söyledikleri konusunda bir açıklama yaptı.

Çaylı'nın avukatı Bayram Özcan aracılığıyla yaptığı yazılı açıklama şöyle:

"Son zamanlarda gerek İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman R. Çaylı olarak, gerekse İnönü Üniversitesi 2012 yılı rektörlük seçimlerinde rektör adayı Prof. Dr. Süleyman R. Çaylı olarak hakkımda basında çıkan bazı haberler ve yorumlar ile ilgili açıklama yapma zorunluluğu oluşmuştur.

-Hakkımdaki haberler ve bazı kişilerin yorumları ve iddiaları 1 Ekim 2012 tarihi itibarı ile anayasal hakkım olan muayenehane açma hakkımı kullanmak istediğimin tarih itibari ile başlamaktadır.

-Bu tarihten sonra çeşitli tarihlerde mesai saatlerine riayet etmediğim iddia edilmiş ve benden bununla ilgili bilgi ve belge istenmiştir. Ulusal bir sempozyum için izinli olduğum ve hemen arkasından 4 günlük yıllık iznimi kullandığım tarihlerde yani meşru nedenlerle hastanede bulunmadığım günlerde hastanedeki mesaime riayet etmediğim için şahsımdan savunma istenmiştir. Kaldı ki mesai saatlerime riayet etmediğim veya Turgut Özal Tıp Merkezine giriş çıkışım gözükmediği  (Malatya’da bile değildim ki) için soruşturmaya tabii tutulduğum tarihlerde daha muayenehane bile açmamıştım.

-11.01.2012 tarihinde genel bir basın açıklaması yapan İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik basın karşısında kamuoyuna şu açıklamalarda bulunmuştur; Prof. Dr. Süleyman R. Çaylı mesai saatleri içerinde özel muayenehanesine gitmektedir ve bunu alışkanlık haline getirmiştir (Hâlbuki iddia ettiği tarihlerde benim izinli olduğum veya sabah Turgut Özal Tıp Merkezine oğlumu okula bıraktığım için diğer bazı öğretim üyeleri gibi biraz geç girdiğim (8.30-9-09.00 arası) tarihlerdir. Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik’in elinde benim mesai saatleri içerisinde muayenehaneye gittiğim ya da özel hastanelerde ameliyat yaptığım ile ilgili en küçük bilgisi ve belgesi varsa kurum yöneticisi olarak görevi gereğini yapmak ve hakkımda suç işlediğim için soruşturma açmaktır. Ancak kurum içi gereğini yapmayarak orada burada veya basın karşısında ‘ahlak’ kelimesini de zikrederek bu tür gerçeğe aykırı ve tahkir edici açıklamalarda bulunması tarafımızca adli makamlar nezdinde şikâyete konu edilecektir.

-Şu anda hatırlamadığım bir tarihte Sn. rektör Cemil Çelik Vuslat TV’de bir programda bir yanında Prof. Dr. Sezai Yılmaz, diğer yanında Prof. Dr. Ramazan Özdemir olduğu halde benim hakkımda mesai saatlerine riayet etmeyip muayenehaneye gittiğim iddiasını tekrarlamış ve biraz daha ileri gitmiştir. 2008 tarihinde yapılan rektörlük seçimlerinde (ne yazık ki bunları söylerken yanında o dönemde ki rektör adayları vardı) benim kendisine küfür ettiğimi iddia etmiştir. Güya ben Sayın Cemil Çelik’i kendi deyimi ile ‘Atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı’ olarak suçlamışım. Sayın Çelik’in kendisine bir önce ki rektörlük seçimleri sırasında küfür ettiğim iddialarını daha önce de duymuş ancak önemsememiştim. Yıllar sonra hala bu tür yalan, nereden geldiği belli olmayan iddiaların (özellikle şu anda meşru bir dernek olan İNÖDER üzerinden ) gündeme getirilmesi herkesi kucaklayacağını söyleyen bir rektör için düşündürücüdür. Basın karşısında kendine bu tür ithamlarda bulunduğumu söyleyen Sayın Cemil Çelik, bu ithamlarının doğruluğunu artık yargı karşısında kanıtlamak zorunda kalacaktır. Aksi takdirde biz kendisini müfteri olarak adli yargıya şikâyet edeceğiz.

-Sayın Cemil Çelik’in ‘Biz devletin, milletin parasıyla muayenehanecilik yaptırmayız’ sözü beni tüm kamuoyu önünde küçük düşürücü ve hedef gösteren haddini çok aşan bir sözdür. Yasal mevzuat gereği bir rektörün böyle bir söz söylemeye hakkı yoktur, herkes tarafından sadece kurumunda mesai saatleri içerisinde muayenehaneye gidenler varsa zaten gereğini yasal çerçevede yapmış olması beklenir. 

-Ben 2012 Haziran ayı rektörlük seçimlerimde rektör adayı oldum. Bu süreçte beni 89 öğretim üyesi arkadaşım destekledi. Gelinen noktada şahsıma yönelik olarak yürütülen karalama kampanyasının nedeninin bu olabileceğini düşünmekteyim.

-Bir öğretim üyesi olarak benim üniversitede performans sistemini veya buna alternatif olarak özel hekimliği seçmem sadece benim bireysel tercihimdir.

-Sonuçta rektör adayı olmuş olmam ve öğretim üyelerinden belirli bir oranda destek almış olmam bence önemlidir. Bu nedenle bir üniversite rektörünün ağzına ‘ahlak ve etik’ sözcüklerini dolayarak, benim hakkımda gerçek dışı beyanlarda bulunması ve bu davranış biçimini değişik ortamlarda sürekli tekrarlaması mobbing amaçlı ve etik dışı davranışlardır.

-Tarafımdan tüm yasal girişimler yapılacaktır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız