SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Restorasyon Adı Altında Yeniden İnşa!..

A- A+ PAYLAŞ

Battalgazi ilçesinin Meydanbaşı Mahallesi'nde bulunan, halk arasında da "Kanlı Kümbet" olarak bilinen ve yaklaşık 400 yıllık olduğu tahmin edilen Anıt Mezar, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce "restore" ettiriliyor.. Ama ne restore?!.. Bu önemli eser, yüz yıllar sonra "restore" adı altında, günümüz kaba inşaat tekniğiyle adeta yeniden inşa ediliyor. Bu çalışma tepkiye yolaçıyor..

YAKLAŞIK 400 YILLIK ESER..
Meydanbaşı Mahallesi'nde, eski mezarlıkta bulunan "Kanlı Kümbet", çeşitli kaynaklarda Selçuklu dönemi eseri olarak ifade edilse de, Osmanlı dönemi mimarisini yansıtan ve 350 ila 400 yıl arasında tarihi olduğu değerlendirilen bir Anıt Mezar.. Kümbet yapısının altında küçük kapıdan girilebilen, oldukça alçak tavanlı bir de mezar odası bulunuyor.

Meydanbaşı Camii'ningüneyinde yer alan, dört ayak köşe duvarların, tuğla revakla birbirine bağlantılı, kare planlı yapılmış ve ve yine üzerine kubbe örtülmüş olan bu yapının temel kısmı ve mezar üzeri kesme taştan. Duvarları bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla sıralaması şeklinde yapılan kümbetin bu şekli, kubbeye kadar devam etmiş, kubbe ise tamamen revaklarla bir etek oluşturacak şekilde tamamlanmış.

1960'lı yıllardaki kazıda "boya" ile yazılmış kitabesi bulunmuş, ancak okunamadığından kesin yapılış tarihi saptanamamış.

Osmanlı döneminde "idam"ların yapıldığı gerekçesiyle halk arasında "Kanlı Kümbet" adı verildiği belirtilen yapının, "infaz yeri" olduğuna dair bir kayıt ise mevcut değil.

Kısmen çökmüş kubbesinin kalanı da çökmek üzereyken restorasyonu gündeme geldi..

RESTORASYON NEDİR?
Bu tarihi eserde gözlediğimiz "özensiz" ve "neredeyse yeniden inşa etmek" şeklindeki sözde restorasyon çalışmasıyla ilgili yapılanları ve gözlemlerimizi aktarmadan önce, "restorasyon nedir?" onu aktaralım.

restorasyon.org adlı sitede; restorasyon şöyle anlatılmakta:

"Restorasyon konusunda bugüne kadar pek çok şey ifade edilmiştir. Bunlardan en çok kabul gören tanım aslını bozmadan onarmakdır. Celal Esad Arseven restorasyonu “sanatça tamir” olarak tanımlar. Bu da normal tamir işleriyle restorasyonu birbirinden ayırt etmek için önemlidir. Restorasyon; bir mimari eseri, bir tablo veya bir heykel gibi herhangi bir sanat eserinin zamanla veya başka bir nedenle zarar görmüş, bozulmuş kısımlarını, o eserin sanat değerine ve eski şekline zarar vermeksizin sanat bakımından tamir ve ıslah (rehabilite) etmektir. Normal bir tamirden çok farklı olan restorasyon büyük bir bilgi ve uzmanlık işidir. Bu yüzden her mimar restorasyon yapamaz. Restorasyon yaparken esere kendinden bir şeyler katmak ve şahsi şekillerde binayı daha güzelleştirmeye ve tamamlamaya kalkışmayacak kadar da eski sanata saygılı olmak gerekir.

Restorasyon kelimesi aynı zamanda krallığı son bulmuş bir hanedanın tekrardan tahta çıkması için kullanılmış bir tabirdir. Fransa’da Bourbon’ların tekrar tahta çıktıkları zaman için kullanılmıştır. Bu durumu mimariye uyarlarsak eserin tekrardan canlandırılması, hayat bulması olarak değerlendirilebilir. Tamir ile restorasyonu birbirinden mutlaka ayırmak lazımdır. Restorasyon aynı zamanda bir sanat değeri de taşımaktadır.

Restorasyon yapılar için bir gençlik iksiri gibidir. Restorasyon zamanın ve diğer etkenlerin etkisinden kurtularak yapının yeni bir hayata başlaması demektir. Restorasyonla yapıdaki bozulmalar durdurularak ömrünün uzaması sağlanmış olur. Yani restorasyon yıpranmasını durdurur ve zamana karşı koyma gücünü kazandırır."

Evet, restorasyonun ne olduğunu böyle anlatıyor, erbabı.

Peki bizde yapılan ne? Ona bakalım..

YAPILMAKTA OLAN RESTORASYON(!)..
Kanlı Kümbet, Malatya'da restore edilecek tarihi eserlerle ilgili bir çalışmanın ardından Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün gündemine girdi. Kanlı Kümbet'in restorasyonu ile ilgili ihale Haziran 2005'de Ankara'da yapıldı.

Ali Yılmaz adlı müteahhit, 118 bin 250 YTL (118 milyar 250 milyon TL) bedelle aldığı restorasyon işiyle ilgili sözleşmeyi 29 Haziran'da yapıp, bir süre sonra çalışmalara geçti. Kümbet civarındaki inşaat tabelasında işin bitiş tarihi 28 Aralık 2005 olarak gösteriliyor..

Restorasyon kontrol işini Vakıflar Malatya Bölge Müdürlüğü'nün üstlendiği Kanlı Kümbet "inşaat alanı"na giden Malatyahaber.com muhabirleri, "özenle onarılan" tarihi bir yapı değil, kısmen yıkılıp yeniden inşa edilmekte olan bir yapı manzarasıyla karşılaştılar. Ortada, işi kontrol etmesi gerekenlerden kimse bulunmazken, çalışmakta olan 2 işçi ve o sırada kolonlardan biri üzerinde dinlenen 1 işçi gördüler. Bir süre sonra, dinlenmekte olan o işçi de, "hilti" denilen elektrikli beton kırma makinesi ile kolon üstündeki "kırma-yıkma" işine başladı.

En üstte, restorasyondan önce, geçen yıl çekilmiş bir fotoğrafı görülen Kanlı Kümbet'in, "restorasyon" adı altında 2005 yılında "yeniden inşa edilmesi"ne ilişkin fotoğraflar da, haberi anlatan diğer görsel unsurlar.

Ayrıca, kümbet yapısının altındaki mezar odasının içerisinde de tabanın "sıradan" fayanslar kaplanarak "dümdüz hale" getirilmiş olduğunu aktaralım.

ULU CAMİ DE BÖYLEYSE..
Kanlı Kümbet'in, restorasyon adı altında uğradığı tahribatı bu işin uzmanları, çok daha farklı ve ağır ifadelerle yorumlayacaklardır sanıyoruz.

Ancak, Kanlı Kümbet "şantiyesi"nde gördüklerimiz, aynı dönemde restorasyon ihalesi yapılan ve restorasyonu süren, Anadolu'daki ilk Selçuklu eserlerinden, miladi 1224 yapım tarihli Ulu Cami'de, restorasyon adı altında neler yapıldığı, çalışmaların her aşamasında uzman görevli denetimi olup olmadığı ve daha birçok konuda endişe taşımamıza yolaçtı.

ARAŞTIRMA : Malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız