SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'RF-4E Uçuşlarını Durduruyoruz'

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:06:15
'RF-4E Uçuşlarını Durduruyoruz'
A- A+ PAYLAŞ

Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, “Yarın Malatya’daki üssü durduruyoruz. Hava kuvvetleri komutanı ve bendeniz orada olacağız ve her birimiz RF-4 uçağında uçacağız ve kapanışı yapacağız. Bu noktaya geldik” dedi. 

Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı'nda gazetecilere açıklama yapan Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal, “Biz olaya profesyonellik gözüyle bakıyoruz. Profesyonellik odur ki hem acıyı hem cesareti de beraberinde götürür. Halkımızın güveni bizim için tamamen güç kaynağıdır. Halkımızın güvenini kaybedersek biz gücümüzü kaybetmiş oluruz. Bu olayın ardından bilen bilmeyen dakikasında yorumlara başlayıp herkes kendi ajandasına göre yazıp, konuştu. Havacılık kültürüne dayanmayan yorumların aileleri, havacıları nasıl üzdüğünü görüyoruz. İyi niyetli de olsa yapılmış olan yorumların silah arkadaşlarını ve aileleri nasıl etkileyeceğinin üzerine odaklanmış olunmasını umarız. Kaza raporu hemen 1 haftada çıkmaz” diye konuştu.

"YARIN MALATYA’DAKİ ÜSSÜ DURDURUYORUZ"

Daha önce düşmüş olan Türk yıldızlarının kaza inceleme raporuna değinen Ünal, şunları kaydetti:

“Kazanın oluş tarihi 13 Mart 2012. Raporun içinde pilotun sağlık durumundan uçağın içindeki her bir parçanın tek tek bilgileri var. Bugün benim söylediklerim de buz üstüne yazılmış bir yazı gibidir. Çünkü henüz gerçek tam olarak ortaya çıkmış değildir. Beklemek sabretmek gerekir. Kaza üstüne yorumlar 3 ana konuda yoğunlaşıyor. Uçaklar eski, uçaklar uçan tabut. Personel eğitimsiz, yetersiz. Bu iki ana konu üzerinde çok miktarda yorumlar yapıldığı için ben bugün bizdeki bilgileri yorumu size ait olmak üzere bilgi olarak sunacağım. RF-4 uçaklar ile F-4 2020 uçakları aynı değil. RF-4E uçakları ışık projesi ile modernize edilmiş, yapısal iyileştirmeleri yapılmış ve 2015 yılı sonuna kadar uçar hale getirdi. Fakat biz F-16 uçaklarının harbe hazır kodu, dün itibariyle son testi tamamladık ve F16’larda harbe hazır kodlarıyla hazır duruma geldik. Ankara’daki akıncıdaki. Yarın Malatya’daki üssü durduruyoruz. Hava kuvvetleri komutanı ve ben deniz orada olacağız ve her birimiz RF-4 uçağında uçacağız ve kapanışı yapacağız. Bu noktaya geldik.”

F-4E 2020’lerin ise, 2003 ve 2005 yıllarında yenilenmiş 9 aviyonik sistemi değişmiş, 10 ilave aviyonik sistem eklenmiş, elektronik harp kodu takılmış, silahlar takılmış olarak modernize edildiğini bildiren Ünal, “2020’ ye kadar uçabilmesinden dolayıdır. F 16’lar tek uçaklı, tek motorludur. F4’ler ise çift motor ve çift pilotludur ve bu her zaman uçuş emniyeti için avantajlıdır. Ancak biz uçaklarımızın bakım ömrü geldikçe emekli etmekten hiçbir gün geride kalmadık. Bunun için bu uçaklarımızın bakım sistemine göz atmakta fayda var. İddia ediyoruz. Bizim ikmal merkezimizden çıkan uçak uçar, uçmayacak uçak da asla oradan uçmaz ve bakım sisteminden geçmez. Bu konuda iddialıyız. Bizim ikmal bakım merkezimiz bakım sistemi itibariyle uluslararası sertifikalara, kalite güvence sertifikalarına sahiptir ve F35 uçaklarına bakım yetkisi bizim buradaki merkeze verilmiştir. Bunun adayları İngiltere, Norveç ve İtalya’ydı. Bunları geçerek yetkiyi burası almıştır. Bunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ayrıca patlama sandalyelerimiz yenilenmiştir ve son derece bakımlıdır. F-4 THK’ya 1970 yılından itibaren birçok kazanım sağlamıştır ki, F4 uçağını hava kuvvetlerinin efsanesi ve kahramanı olarak görmeyi tercih ederim. Şuan hiçbir uçağımızda bundaki kabiliyetler yok. 250 km uzaklıktan tek bir noktayı vurur. Yazılımına tamamen sahibiz bizim çalışmalarımızla geliştirildi. Bombaların hepsini F4 2020’de geliştirildi ve onda kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

"EĞER 2 SANİYE DAHA ÖNCE ÇEKSEYDİ BUGÜN BU ARKADAŞLARIMIZ BİZİMLEYDİ"

Konya’da geçtiğimiz hafta yaşanan kazaya da değinen Ünal, “Mustafa Tanış arkadaşımız yıllık eğitimini tazelemek istiyor ve arkasında yine öğretmen olan Mustafa delikanlı var. İkisi de kurmay subay. Buradaki sam kaçınmaları, şöyle ifade edelim; sam trit attığı zaman uçağın üzerindeki tehdit algılayıcı algılar. Bunlar atıldığını gördüğü andan itibaren manevra yapar. Tekrar hedefe döndünüz, ikinci sam atıldığını gördünüz ve manevra yapmaya başladınız ve bu ikinci manevrada uçağın hızının düşük olmasından dolayı… Böyle olduğunu yine tahmin ediyoruz. Uçağı fazlaca kurtarma çabasına girdiler. Baktılar kurtulamayacaklar, önce arka sandalye fırlamış ama ön sandalyede fırlamaya zamanı kalmadan yere çarpmış. Eğer 2 saniye daha önce çekseydi bugün bu arkadaşlarımız bizimleydi. Çünkü kumandayı çekip koltuğun fırlama durumu 2 saniyedir. 2 saniye geç çektiler gibi geliyor bana” şeklinde konuştu.

Hava kuvvetleri eğitimsiz, tecrübesiz lidersiz kaldı gibi çok yorumlar duyduklarını ifade eden Ünal, “Hiçbir veriye dayanmadan bunları söylemeleri bizi de üzüyor. Çünkü gerçeği yansıtmıyor. Çürük gerçeği yansıtan neyse ben bugün o verileri ortaya koymak istiyorum. Hataya toleransa limitlerimiz son derece kısıtlıdır ve bir tolerans sorunumuz vardır. Emeklilik ve istifa durumuna bakıyorum. Son 5 yılda bizden ayrılan pilot sayısı toplam 567. Öyle 800 900 1000 değil. Bunların 193’ü zaten emekli durumuna gelmişti. Öğretmenlerimizin altıda biri ayrıldı. Daha önce 6 öğretmenin yaptığı işi 5 öğretmen yapmaya başladı. Bize getirmiş olduğu külfet bu olmuş oldu. Ayrılan arkadaşların hepsine anket yapıyoruz, önerilerini alıyoruz. Bir defa 15 yılı dolanların ayrılması yasal hakkıdır ayrılacak tabi. Ayrılmalar neticesinde 1280 olan rakam, bugün bin 300 civarında. Yani bizim pilot eğitim sistemimiz bunu doldurdu. Oradaki öğretmen külfetine dikkat çekiyorum, bunu da hallettik. Ayrılmaların nedenini sorduğumuz zaman, birinci hizmet 15 yıldan. Hava yollarında verilen ücret 4 misli fazla. 15 yıllık kanuni hizmetini yaptıktan sonra ayrılması doğaldır ve ben hava kuvvetlerine girdikten beri bu böyledir. Üçüncü nedense, ben sistemde kaldığımda 3-4 yılda bir beni tayin ediyorsun. Biz de 4 5 yılda bir atama süreci yaşarız. Ben zaten hizmetimi vermişim gideyim sabit bir yerde oturayım, çoluğumun çocuğumun istikbalini düşüneyim. Protesto deniliyor ya, ondan dolayı ayrılan olmadı” ifadelerini kullandı.

"F16 UÇAKLARININ TAMAMINI MODERNİZE ETTİK"

Her bir pilotun aylık uçması gereken saatlerin bile planlandığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

“Yorgunluk faktörü olmasın diye de başka faktörler koyduk. herhangi bir nedenle bir pilotun bir uçuşundaki sorti 4’ü ve uçuş süresi de 5 saati geçemez dedik. Ayda azami 60 saat, 3 aylık periyotta 150 saat, bir yılda azami 500 saat üzerinde uçuş yaptırılmaz. 2010 yılından itibaren toplam 40 pilot, 40 kontrolör SİLTAK (silah taktikleri eğitimi) kursu görmüştür. Bizim pilotlarımızın yüzde 80 i öğretmendir. Konjonktürden dolayı nöbetlerimizde artış oldu. Biz 2011 den sonra çok büyük bir dönüşüm yaşadık. F16 uçaklarının tamamını modernize ettik. Bunların bütün pilotlara da öğretilmesi için çok büyük gayret sarf ettik. Hava kuvvetleri aslında sessizce öyle büyük bir değişim geçirdik ki, yorgunluk var mı evet var ama şikayet var mı asla yok. Bir daha asla kaza olmayacak diye hiçbir havacı size bunu söyleyemez. Ayağımız yerden kesildiği andan itibaren zaten risk içindeyiz. Sıfır kaza kırım, sıfır can kaybı amacımız olmakla birlikte kimse size bunu garanti edemez. Türk Hava Kuvvetlerinin ebedi bir filosu vardır. Son 6 arkadaşımızı biz o filoya kabul ettik. Her havaya uçtuğumuzda biz hep onların bizimle birlikte uçtuğunu kabul ederiz. Ayrıca biz gece ve gündüz her daim nöbetteyiz. Sesimizi duysanız da duymasanız da hep yukarıda bir yerde devriyedeyiz. Bu aklınızdan çıkmasın. Her türlü zorluğa meydan okuyoruz.”

"YAZILIM BİZDEDİR"

Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, uzaktan düşürme söylemlerinin çok yaygın olduğunu belirterek, "F4 2020 uçağının yazılımı tamamen bizdedir. F16’ların bir kısmında yazılım bizdedir. Uzaktan biri karıştırıp düşürmüş olabilir mi? Hayır. F4'ler için söylüyorum" dedi.

Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı'nda gazetecilerin sorularını cevaplayan Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, bir gazetecinin Hava Kuvvetlerinin yeterli olup olmadığını sorması üzerine, “Ben Hava Kuvvetlerinin yeterli olduğuna inanıyorum ama bu şehitlerimizin cenaze törenini Eskişehir’de yaparsak tam bu saatte, Karadeniz’de Rus uçaklarına karşı scranble kaldırmıştık, cenaze töreni Ankara’da devam ederken Ege’de 6 defa scramble görevi yaptık. Acıyla görevimizi karıştırmayız. Elbette ki nöbet hizmetleri bizim kriz yönetimi için, bu ülkenin bu milletimizin verdiği görev. Biz bunu yapamayacağımız zaman yapamayız deriz ama şuan yapamayacak durumda değiliz” karşılığını verdi.

Sandalyelerle ilgili ise Ünal, “Sandalyelerimiz orijinal ama bu sandalye kendini çok kanıtlamış ve kendi içinde çok gelişen bir sandalye. F4’lerin üzerinde sıfır feet yani yerdeyken bile 300 feet yüksekliğe çıkaran bir sandalye. Malatya’daki F4’ler, Almanya’dan gelen F4’ler. Bu uçaklardaki sandalye de en yeni stil olan martin backer ve kendi sandalyelerini sürekli yenileyen bir firmaydı” dedi.

Uzaktan düşürme söylemleriyle ilgili soruya Ünal, “Bu söylemler çok yaygın. Bu bir siber savaştır. Bu siber savaş imkanı vardır yerine bugünden ileriye teknolojiyi ifade ediyorlar. F4 2020 uçağının yazılımı tamamen bizdedir. F16’ların bir kısmında yazılım bizdedir. Uzaktan biri karıştırıp düşürmüş olabilir mi? Hayır. F4’ler için söylüyorum. Türkiye, Yunanistan, Güney Kore, Mısır, Japonya, İran’da var. Bu ülkelerin hepsi de modernize ederek uçuruyor” cevabını verdi.

Ergenekon’un etkisinin sorulması üzerine Ünal, şöyle konuştu:

“Ergenekon, Balyoz ve Casusluk ile itham edilen çeşitli sorunlarla karşılaşan ve bundan dolayı da Hava Kuvvetlerinden ayrılmak zorunda kalan o kadar kıymetli arkadaşlarımız var ki, şu şehitler kadar üzülüyoruz desem belki de abartmış olurum ama bir realite, onlar bir kaliteydi. Ama unutmayalım, o söz konusu isimler daha üst rütbede arkadaşlarımızdı yani o uçağı uçuran pilotlar değil, daha üst seviyedekilerdi. Keşke bizimle beraber olsalardı ama şuandaki pilotların ve yöneticilerin kalitesi onların kalitesinden aşağıya değildir. Moral bozukluğu olmamıştır demiyorum, üzüldük ama işi bırakmıyoruz. Kalan kaliteyi aşağılar ifadelerden de çok üzülüyoruz ve görevdeki insanların esas moralini bozan da o oluyor. Yorum yapanların hassas olmasını rica ediyoruz. O insanlarla ben temas halindeyim, yazdıklarını okuyorum ve ben kaliteden bir düşüş olduğunu düşünmüyorum.”

Kaza olmasaydı da takvimlerinin 15 Mart olduğunu ifade eden Ünal, “Bunu ilan etmedik. Haziran 2015’i hedef gösterdik ve bizim kazadan 3 gün önce yazışmamız var, bu F16’lar hazır mıdır diye yazı yazmıştık. 2 gün sonra bu olay oldu” dedi.

Kulenin ikaz edip edemeyeceği sorusuna Ünal, “Burada kule değil de, radarın bu ikazı yapma yükümlülüğü var fakat iletişim hatası bunun öncesinde başlıyor. İletişim hatasında burada sorun tek taraflı değil. Bu işler iyice sonuçlanmadan bu söylediklerimi buz üstüne yazılmış olarak kabul edin” diye konuştu.

Ünal ayrıca Eskişehir’de 18 tane F4’ü emekli ederken Hava Kuvvetleri Komutanının teşrif edip uçtuklarını ve adına da jübile uçuşu denildiğini kaydetti. Ege’de Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk komutasında gerçekleştirilen eğitim uçuşu sırasında önleme yapılıp yapılmadığıyla ilgili ise Ünal, şöyle konuştu:

“Yunan Genelkurmay sitesinde yer aldı iddialar. Ege’nin uluslararası sahasında engelleme yapılması vakai adiyedir ve her uçuşumuza engelleme yaparlar. Geliyor teşhis ediyor ve 7 8 mil açıktan izliyor. Aslında uluslararası nezakete göre devlet uçaklarının önlenmesi diye bir şey yoktur. Hava Kuvvetleri komutanımızın uçtuğunu bilip bilmediklerini bilmiyoruz ama o uçuşta da bir öncekilerden farklı bir şey olmadı. Ne fazla ne eksik. Eğer uçağı kilitliyorlarsa aynen mukabele ediyoruz. Taciz etmiyorlarsa biz de taciz etmiyoruz. Biz sayın komutanımızı da himaye ettik. Kilitleme 30 saniyeyi geçtiyse bu Genelkurmay internet sitesinde yayımlanır. Kaza raporları eğer bir davaya konu olursa mahkemeye gider ama müşterek kanaat raporunun veya kaza raporunun açıklanması pek gelenek değildir.”

Fotoğraflar :  Modernize edilen uçaklar için 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda 21 Aralık 2001 tarihinde düzenlenen tören (Levent Barış - Görüş Gazetesi Arşivi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız