SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yorgun Savaşçı: Kemal Tahir

0
Güncellendi - 2019-04-23 02:53:38
Yorgun Savaşçı: Kemal Tahir
A- A+ PAYLAŞ

İKİ ROMANINI MALATYA'DA YAZDI.. Eserlerinde Anadolu, Kurtuluş Savaşı yılları ve Osmanlı tarihi gibi konuları işleyen, şiir, hikaye ve romanlarıyla tanınan yazar Kemal Tahir, ölümünün 46 yılında anılıyor.

Şiir, hikaye ve romanlarıyla tanınan, gerçek kişi, olay ve gözlemlere dayanan ve vefatından sonra yayınlanan önemli eserlerinden 'Karılar Koğuşu' ve 'Namuscular' romanlarının mekanı  mahpus olarak yıllarını geçirdiği Malatya Cezaevi olan,  Yazar Kemal Tahir, ölümünün 46 yılında anılıyor.

Asıl adı İsmail Kemalettin Demir olan romancı, 13 Mart 1910'da İstanbul'da dünyaya geldi.

Farklı okullarda tamamladığı ilkokulun ardından 1923'te Kasımpaşa'daki Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesi'ni bitiren Tahir, Galatasaray Lisesi'ndeyken annesinin vefatı üzerine öğrenimini yarım bırakıp çalışmaya başladı.

Kemal Tahir, 1928-1932 yılları arasında avukat katipliğinin yanı sıra Zonguldak Kömür İşletmeleri'nde ambar memurluğu yaptı.

Eserlerinde Anadolu, Kurtuluş Savaşı yılları ve Osmanlı tarihi gibi konuları işleyen Tahir, edebiyat hayatına çeşitli takma adlar kullanarak İçtihad, Yeni Kültür, Geçit, Karikatür ve Yedigün dergilerinde çıkan şiir ve öyküleriyle başladı.

Başarılı edebiyatçı, Yakup Sabri, Ertuğrul Şevket, İsmail Safa ve Arif Nihat Asya ile 10 Ekim 1932'den 14 Temmuz 1934'e kadar, sanat dergisi "Geçit"i çıkardı.

Birçok eserini takma adlarla kaleme aldı

Kemal Tahir, 1932-1938 yılları arasında Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmen, röportaj yazarı, çevirmen olarak çalıştıktan sonra Yedi Gün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz gazetesinde başyazarlık ve Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı.

İktisadi konularda telif ve çeviri yazılar yayımlayan Tahir, 12 Ağustos 1937'de, İzmir'de öğretmen Fatma İrfan Akersin ile ilk evliliğini yaptı.

"Askeri isyana teşvik" suçlamasıyla Nazım Hikmet ile birlikte yargılandığı dava nedeniyle 1938'de tutuklanan Tahir, eşinin isteği üzerine 1940'ta boşandı. Bir kısmı da Malatya Cezaevi'nde olmak üzere cezaevlerinde 12 yıl yatan Tahir, hapishanedeyken "Zoraki Nişanlı", "Bir Nedim Divanının Esrarı", "Camı Kıran Çocuk", "Halk Plajı", "Gönül Denilen Hayvan" ve "Aşk Pınarı" adlı romanları kaleme aldı.

Kemal Tahir, 1950'de çıkan genel aftan yararlanarak hapisten çıktı ve ikinci eşi Semiha Sıdıka Uzunhasan ile evlendi.

Usta kalem, cezaevinden çıktıktan sonra çeşitli takma adlarla "Kastil Büyücüsü", "Saygon Geceleri", "Dehşet Yolcuları" ve "Mayk Hammer" dizisini çevirdi. "F. M." takma adıyla çevirdiği Mayk Hammer romanlarının gördüğü ilgi üzerine, bu kitapların benzerlerini kaleme alan Tahir, kendi kitapları çevirilerden daha fazla rağbet görmeye başladı.

1955'ten sonra yayımladığı eserleriyle tanındı

"Kemal Tahir" adını 1954'e kadar eserlerinde kullanamayan yazar, bir süre İzmir Ticaret gazetesinin İstanbul temsilciliğini yürüttü.

Daha çok 1955’ten sonra yayımladığı romanlarıyla tanınan Tahir, 1960'tan sonra tamamen edebiyata yöneldi, hayatını romanlarından elde ettiği gelirle sürdürmeye başladı.

Başarılı edebiyatçı, eserlerinde Osmanlı dönemi, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi, tek parti iktidarı, köy enstitüleri ve Asya tipi üretim tarzı gibi konuları ele aldı.

Yakın arkadaşları olan Metin Erksan, Halit Refiğ ve Atıf Yılmaz ile film senaryoları üzerinde çalıştı. Bu senaryolardan Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Yarın Bizimdir" 1963'te, Halit Refiğ'in yönettiği "Haremde Dört Kadın" 1965'te, Memduh Ün'ün yönettiği "Namusum İçin" filmi ise 1966'da çekildi.

Bir açıklamasında Kemal Tahir'in Türkiye'yi tanıtan kesitler sunduğunu dile getiren Halit Refiğ, "Türkiye'yi, Türkleri sahiden tanımak isteyen yerli yabancı herkes Kemal Tahir'i okumak, anlamak zorundadır." ifadelerini kullandı.

Eserlerinde Bedri Eser, F.M., TİPİ ve TA-KA gibi takma adlarını kullanan Tahir, "Yorgun Savaşçı" romanıyla 1967-1968 Yunus Nadi Roman Armağanı'na, "Devlet Ana" romanıyla ise 1968 TDK Roman Ödülü'ne layık görüldü.

Tahir, 1970'te akciğer ameliyatı geçirdi. 21 Nisan 1973'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu İstanbul'da yaşamını yitiren Tahir'in naaşı, Sahrayıcedid Mezarlığı'na defnedildi.

Vefatının ardından "Kemal Tahir Vakfı" kuruldu

Tahir'in ölümünden sonra eşi tarafından "Kemal Tahir Vakfı" kuruldu ve Kadıköy'de hayatının son yıllarını geçirdiği evi müze olarak ziyarete açıldı.

Türkçeyi aynı dönem yazarlara göre çok yalın olarak kullanan ve ayrıntılara özen göstermesiyle tanınan yazarın "Namuscular", "Karılar Koğuşu", "Hür Şehrin İnsanları", "Dam Ağası", "Bir Mülkiyet Kalesi" romanları ölümünden sonra yayımlandı.

Kemal Tahir, "Sağırdere", "Körduman" ve "Köyün Kamburu" adlı çalışmalarında köy sorunlarını ele alırken, "Rahmet Yolları Kesti" ve "Yedi Çınar Yaylası" kitaplarında ise ağalık ve eşkıyalık meselelerini işledi.

Bir Kurtuluş Savaşı romanı olan "Yorgun Savaşçı", Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu anlattığı "Devlet Ana", Serbest Fırka'nın kuruluş sürecine değindiği "Yol Ayrımı" ve daha önce Tan gazetesinde yayımlanan öykülerinden oluşan "Göl İnsanları" da Tahir'in en çok bilinen eserleri arasında dikkati çekiyor.

Öykü, not, sohbet ve mektup içerikli çok sayıda eserlere imza atan yazarın kitapları arasında Sağırdere (1955), Esir Şehrin İnsanları (1956), Körduman (1957), Rahmet Yolları Kesti (1957), Yedi Çınar Yaylası (1958), Köyün Kamburu (1959), Esir Şehrin Mahpusu (1961), Bozkırdaki Çekirdek (1962), Kelleci Memet (1962), Yorgun Savaşçı (1965), Devlet Ana (1967), Kurt Kanunu (1969), Büyük Mal (1970), Yol Ayrımı (1971), Namusçular (1974), Karılar Koğuşu (1974), Hür Şehrin İnsanları (1976), Damağacı (1977) ve Bir Mülkiyet Kalesi I-II (1977) de yer alıyor.

AA- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • turan yorulmaz (4 yıl önce)
    Büyük yazar mekanın cennet olsun.
    0
    0
    Yanıtla