SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sabri Özel ve 100 Bin Dolar Meselesi

A- A+ PAYLAŞ

Geçtiğimiz hafta sonunda Malatyaspor Başkanı Haşim Karadağ ve MİAD Başkanı Yunus Akdaş'ın, kulüp binasında düzenlediği basın toplantısına katılan işadamı Sabri Özel'e, 24 Haziran 2006 tarihindeki Malatyaspor kongresinde yaptığı konuşmada 100 bin dolar destek sağlayacağı yolundaki sözlerinin gereğini yapıp yapmadığı yönünde bir soru sorulunca, Özel hayli sinirlendi. "Yaşlanmış ya da bunak değilim.. Eğer yüreği olan varsa alsınlar o kaseti getirsinler.." diyerek, bu sözü kendi hatırladığına göre açıklarken, Özel'in 24 Haziran kongresindeki konuşmasının tam metnini malatyahaber.com yayınlıyor.

100 BİN DOLAR SORULUNCA..
İşadamı Özel, geçtiğimiz hafta sonunda kendisine 100 bin dolarlık yardım sözü hatırlatılınca, hayli kızdığı ve iddialı sözler söylediği şu açıklamaları yaptı:

"Ben Türkiye’ye değil, dünyaya mal olmuş bir markayım. Eğer ben konuştuklarımın arkasında olmasaydım, marka olmazdım. Ben her zaman konuştuklarımın arkasındayım, ve ben gencim kendimi orta yaş olarak kabul ediyorum. Yaşlanmış değil bunak da değilim. Yani bu kadar da ağır konuşacağım. Ve lüften bu olayı bir daha açmasınlar, eğer cesaretleri varsa o kaseti alsınlar, bana getirsinler. Ben şu cümlemin dışında bir cümle konuştuysam Malatyaspor’a değil 100 bin dolar elimden ne gelirse onu yaparım, ve de yapmaya devam ederim.Bu suçlamalar devam ederse, korkarım ki benide küstüreceksiniz.Aynen şu cümleyi kullandım: “Necip beni listesine yazmıştı.Yazma dediğim halde. Ondan 1 hafta evvel Haşim bey kendisi beni listesine yazdı. Biz bir toplantı yaptık. İstanbul Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof.Mesut Parlak ve diğer arkadaşlarımızla beraber bir takım diyaloglar gelişti.Ve biz dedikki: “Biz hiçbir yerde yer almayacağız.Dışarıdan destek olacağız” Haşim Bey’den rica ettim, kendisi tamam abi dedi.Necip Bey ısrarla devam etti.Ve ben o gün orada itiraz etmek zorunda kaldım.İnsanları bu duruma getirmemek gerekiyor.Ve şu cümleyi kullandım. “Sabri Bey açıklama yapmak zorunda” dedi ( Necip Olgun’u kasdederek ) İkiniz birleşin 100 Bin dolar vereyim dedim. Cümle aynen bu…

Bana 10 sene evvel konuştuğumu sorun, ben 10 sene sonra konuştuğum hesabını vereyim.O gün ne konuştuğumu söyleyebilirim.Ve lütfen bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. Benim hakkımda bir takım spekülasyonlar yapmasınlar, bunlar benim hoşuma giden şeyler değil. Sonra açarsam ağzımı kimse kapatamaz. Benim mağazamın önünde bir ağaç kurumuş kalktılar bunu yazdılar. Yahu Allah aşkına biz Malatya için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışırken, neden benim yaptığım okullar, neden benim yardım ettiğim diğer kurumları yazmıyorlar.Çünkü 6 tane köye içmesuyunu getirdim, niçin bunları yazmıyorlar.Benim işim gücüm kalmadı bir tane ağaçla uğraşacağım.5 bin kişiyle uğraşıyorum. Bu kadar gaddarlık olmaz, ayıptır yahu.. Durmadan bunun temcit pilavı gibi ortaya getirmek vallahi ayıptır ya.

Ben verdiğim her sözün arkasındayım. Türkiye beni verdiğim sözle tanır.Bizim ticaret ahlakımızda şu vardır: Biz Mahmutpaşa’da yetişmişiz. Bizde söz vardı, imza yoktu.Sonradan imzalar çıktı.Biz söz verdiğimiz zaman ne olursa olsun o sözü yerine getiririz.Çıkartın getirin kaseti, yüreği olan çıkartsın kaseti getirsin benim önüme koysun, hanginiz Başkan olursanız ona 100 bin dolar verecem dedimse çıkartır veririm. Peki bu konuşmaları yapan arkadaşlar bin dolar verecekler mi?"

SABRİ BEYİN KONGRE KONUŞMASI!..
Sabri Özel, Karadağ ve Olgun'un birleşmeleri halinde 100 bin dolar vereceğini söylediğini iddia ettiği 24 Haziran 2006 tarihindeki kongrede, adı Necip Olgun'un listesinde yeralınca, adaylıktan çekildiğine ilişkin divana dilekçe vermiş, bu tartışmalar sırasında da söz alarak, "100 bin dolar taahhüdünü de" dillendirdiği şu konuşmayı yapmıştı (Bu konuşma, görüntü kayıtlı ve tam metin olarak malatyahaber.com arşivindedir. Ayrıca, bu haberdeki fotoğraf da o kayıttandır.):

“..Başta sayın Hikmet Tanrıverdi’ye çok teşekkür ediyorum. Kendisiyle 1.5 yıl civarında bir görev yaptık. Birlikte süre içerisinde bir takım istenen veya istenmeyen olaylar oldu. Her zaman dostum her zaman arkadaşımdır. Ve hemşerim olmaktan kendisinden gurur duyuyorum. Pütürgeli olmasından Doğanyollu olmasından dolayı. Ayrıca bütün Malatyalılara çok teşekkür ediyorum, bana bu kadar önem verdikleri için. Ama eğer ben Malatyaspor’u kurtaracaksam, malümemnuniyetle her zaman her görevde bulunayım, herkesin yanında da yer alayım, eğer buna tüzük imkan veriyorsa.

Ama ben şirketimde tek başına bir insanım. Kardeşlerim yok, akrabam yok, kimsem yok. Ve 1050 kişi çalıştırıyorum, 12 ülkeye ihracat yapıyorum, kendi ismimi marka yapmışım, dünyanın her yerine mal satıyorum.Bu da herhalde bir Malatya’nın gururudur. Hem MİAD’da görev yapıyorum sayın Yunus başkanın başkanlığında hem de Malatya Eğitim Vakfı’nda görev yapıyorum gine sayın Şaban Taçyıldız’ın başkanlığında. Ben buraya kendim istemedim. Buraya sayın Mesut Yılmaz (Prof.Dr. Mesut Parlak’ın adını yanlışlıkla böyle söylüyor), sayın Kenan Işık ve sayın.. Pardon pardon sayın rektörümüz ve sayın Şahin Nalbant’ın.. Bizi bu göreve tebliğ ettiler, emir verdiler, biz de emirlerini kırmadık oraya kadar geldik. Defalarca arkadaşlarımıza biz her iki şu anda karşımda bulunan arkadaşım da biraraya gelsinler her ikisinin listesinde ben de yer alayım, sayın Hikmet Tanrıverdi’yi ikna edelim o da yer alsın. Birlik ve beraberlik içinde Malatya’yı istediğimiz her yere götürebiliriz. Ama bunu lütfen şahsi mesele haline getirmeyelim. Sayın Necip Olgun, kardeşim benim, canım ciğerim, benim küçüğümdür. Kendisine saygı duyuyorum.

Ama biz Sayın Yunus Akdaş, Sayın Kenan Işık, Sayın Şahin Nalbant ve sayın Rektörümüz aramızda Hikmet beyle bir görüşmemizden sonra dedim ki, biz bu işin dışında kalacağız. Asla.. Ve dünden beri Selahattin beye aynı şeyi söylüyorum. Geçen günden beri de sizlere aynı şeyi söylüyorum. Bu listenin dışında kalmak istiyorum ben.

Ha siz bana deyin ki, Sabri Özel sen 100 bin dolar vereceksin. Vermeyen şerefsizdir. Her zaman yanınızda olurum. Her zaman.. Ben alırım.. Veririm.. Ama bakın şunu söylüyorum size bakın..(sıralardan laf atma) Yani onu alırsınız onu evelallah benim sözüm kanundur. Şimdiye kadar her zaman sözümün arkasında durdum. Kişiliğimi tanır benim. Ben alavere-dalavereler içinde hayatımda olmadım olmam da. Ben iki sene yatacak yatak bulamayan bir insanım. 12 yaşında gurbete gittim, hiçbir zaman sözümü yemedim, hiçbir zaman da yemem.

Her Malatya ferdinin benim başımın üstünde yeri vardır. 33 yıl sonra Malatya’ya geldim ama herkesten daha çok ben de Malatyalıyım diyorum. (Divan başkanı Mevlüt Aslanoğlu uyarıyor: Sabri abi toparlar mısın?) Dünyanın her yerinde de bunu söylüyorum ve geçmişteki bütün yönetim kurulu arkadaşlarımızın hepsine teşekkür ederim, yeni seçilecek yönetim kurulu arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Sayın Necip Olgun her zaman senin yanındayım, sayın Haşim Karadağ her zaman senin yanındayım. Bunu kabul edin etmeyin siz bilirsiniz, o sizin tasarrufunuzdaki birşey.. Çok teşekkür ediyorum, sağolun varolun.. (Necip Olgun söz almak istiyor) Sayın Necip Olgun eğer burayı polemik haline getirirsek bu seçim olmaz..”

Özel'in bu konuşması üzerine Necip Olgun sözalıyor ve o da şöyle konuşuyor:

“Sabri abi seni çok severim.. Her zaman da gördüğüm yerde elinden öperim. Senin sözünün eri olduğunu bildiğim için senin bana verdiğin sözü ben de karar olarak kabul ettim ve verdiğin sözü yerine getirdim. Bakın arkadaşlar ben biraz once sayın başkanım Hikmet Tanrıverdi dedi ki Necip bey çok ince mesajlar veriyor. Sabri abiye ben her zaman önünde düğmemi iliklerim, şu anda da ilikliyorum. Ama ben şunu söylüyorum. Bu oluşumların hiçbiri olmadan ben daha başkan adaylığımı açıklamadan Sabri Özel beyin bana verdiği söz şudur: ‘Ben her türlü senin yanındayım. Hem Haşim Karadağ’ın listesindeyim, hem de senin listendeyim. Hangisi seçilirse ben zaten seçilirim’ dedi. Ben de buna dayanarak Sabri Özel’in ismini yazdım. Hiç kimsenin okeyini almadan, hiç kimsenin rızasına bakmadan, hiç kimse bizimle beraber olmak istemeden biz kimseyi ne listemize alırız, ne böyle bir ihtiyaç duyarız ne de böyle birşey yaparım. Burda sizlere saygısızlık olur. Seçim şovu falan filan yapmadım. Ben verilen söze istinaden bunu yaptım. Bunu da herkesin bilmesini isterim. Çünkü doğrular neyse onları söyleyelim, isterse benim babam olsun, isterse benim gözüm olsun. Ben her zaman doğruyu söylerim.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız