SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sancak Gidiyor, 'Sivil Toplum(!)' Sessiz!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'ya, esnafına, tüccarına "bir büyük fabrika" kadar katkı sağlayan Ulaştırma Alayı "resmen" faaliyetini durduruyor. Malatya'da, "sivil toplum" ya da "siyaset" adına halkı, çeşitli kesimleri temsil ettikleri iddiasında olanların, yaklaşık 1 yılı aşkın bir süre önce ortaya çıkan bu kayıpla ilgili haberlere karşın, bu kaybı telafi etmeye yönelik bir çalışma için çaba göstermediği Ulaştırma Alayı'nın sancağı, 23 Haziran Cuma günü düzenlenecek bir törenle, son kez Malatya'da dalgalanacak ve ardından "Askeri Müze"ye gönderilecek.

Bir dönem, 3 ayda bir 5 bine yakın acemi erin eğitildiği, son dönemlerde ortalama 45 günde 1.500- 2 bin arasında acemi ere eğitim veren, bu nüfus yapısıyla ilgili tüm alışverişin Malatya'da yapılmasının yanı sıra, eğitilen askerlerin ailelerinin yarattığı iç turizm sirkülasyonu nedeniyle, Malatya'nın esnafına, tüccarına, işletmecisine hatta seyyar satıcısına büyük katkısı olan Ulaştırma Alayı'nın, silahlı kuvvetlerin "sürücü ihtiyacı" ile ilgili değerlendirmelerinin ardından kaldırılacağı 1 yılı aşkın bir süre önce gündeme gelmişti.

Malatya'da, bu birliğin yerine alternatif bir başka eğitim birliği beklentisi varken, Malatya'daki gerek sivil toplum örgütleri, gerek meslek kuruluşları, gerekse siyasi kadrolardan, bu kaybın önlenmesi ya da telafisi konusunda "ciddiye alınacak" bir yaklaşım görülmedi.

Hatta, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün son Malatya ziyareti sırasında, bu konuda sorular yöneltilirken, bakanın Valilik ve Belediyenin, bu birliğe ait alanın kullanımı konusunda bazı tekliflerinin bulunduğu yolundaki sözler, "Sümerbank, Tekel, Şeker, Vagon Onarım Fabrikası" gibi devletin sahipliğindeki vatandaş değerlerinin nasıl değerlendirilmek istendiğine dair örnekler nedeniyle, manidar bulunmuştu.

Bu duyarsızlık, Ulaştırma Alayı'nın "Kan Değer" arazisi üzerine hesapları olanlar için yeni bir alternatif çıktığı şeklinde yorumlanıyor.

Ulaştırma Alayı'nda, 23 Haziran'daki "Sancak Uğurlama" töreninin ardından, birliğin askeri yapısının da 28 Temmuz'da, rütbeli subay ve astsubayların başka yerlere tayinleri, askerlerin başka birliklere dağıtımıyla tamamen son bulacağı belirtiliyor.

ULAŞTIRMA ALAYI'NIN MALATYA ÖYKÜSÜ..
Askeri planlama doğrultusunda kapatılacağı belirtilen Alayın Malatya'daki öyküsü de şöyle:

"Ulaştırma Er Eğitim Alayı, 1963 yılında Beylerderesi mevkiinde 3. Ordu'nun sürücü ihtiyacını karşılamak üzere "3. Ordu Şoför Okulu" adıyla kuruldu. 3. Ordu Şoför Okulu, iki Şoför Er Eğitim Taburu ve Destek Taburundan oluştu ve böylece 1969 yılına kadar faaliyetini sürdürdü.

Birlik, 1969 yılında 3. Ordu Şoför Er Eğitim Alayı adını aldı, 22 Nisan 1971 tarihinde törenle Türk Silahlı Kuvvetlerinin onur timsali olan sancağı, Cumhurbaşkanı adına dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Eşref Akıncı tarafından Alay Komutanlığına teslim edildi.

4 Mayıs 1983 tarihinde 2. Ordu Komutanlığı Karargahı'nın Konya'dan Malatya'ya intikalinin ardından, Alay, 3. Ordu Komutanlığı kuruluşundan çıkarılarak, 2. Ordu Komutanlığı emrine girdi.

Alay 1996 yılında Sürücü Er Eğitim Alayı, 1997 yılında Ulaştırma Er Eğitim Alay Komutanlığı adını aldı.

Alay bünyesindeki 3. Ulaştırma Er Eğitim Taburu ise 15 Temmuz 2002 tarihinde lağvedildi.

Ulaştırma Er Eğitim Alayı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı birlik ve kurumlarına trafik ehliyetli acemi erlerin temel askerlik ve sürücü eğitimini yaptırmaktaydı."

FOTOĞRAF: Ulaştırma Alayı'nın son komutanı Kıdemli Albay Akif Karamustafa ve 23 Haziran Cuma günü Malatya'da son kez dalgalanacak olan sancağı, bir tören geçişinde.. (Selahattin GÖKATALAY)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız