SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sanıklara 'Bilirkişi' Şoku

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:09:48
Sanıklara 'Bilirkişi' Şoku
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da bir profesör ile bir doçentin de sanıkları arasında yer aldığı “Kürtaj Davası” ”nın, bu iki akademisyen sanığının gelirleri ve sahibi oldukları menkul- gayrimenkul varlıkları ile ilgili olarak Malatya'dan oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor mahkemeye sunuldu.  Ancak itirazlar üzerine yeni oluşturulacak bir heyete bilirkişi raporu aldırılacak.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kadın Doğum Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ö.Ç.’nin (fotoğraftaki) tutuklu olarak ve özel bir hastanede çalışan kadın doğum uzmanı Doç. Dr. Ş.H. ile birlikte toplam 10 şüphelinin “kürtaj yaptıkları ve haksız kazanç sağladıkları” iddiasıyla yargılandığı Kürtaj Davasının hazırlanan bilirkişi raporu, mahkemeye sunuldu.

Bilirkişi raporunda, “Sanık Prof. Dr. Ö.Ç.’nin farklı bankalarda toplam 2 milyon 737 bin TL bakiyesi bulunduğu saptanmıştır. Sanık Doç. Dr. Ş.H.’nin farklı bankalarda toplam 366 bin TL bakiyesi bulunduğu saptanmıştır. Dosyaların içerisinde yer alan belgelerin incelenmesinde sanık Prof. Dr. Ö.Ç. ve Doç. Dr. Ş.H.’nin genel ahlaka uygun olmayan haksız kazanç elde ettiği bir kısım belgelerle açıkça ortaya konmuş, ancak Prof. Dr. Ö.Ç.’nin banka hesaplarında yer alan paranın ne kadarının yasal olmayan yollardan elde edildiğinin hesabının ayrımını yasal yolda elde ettiği tutarı belgelendirip, kalan kısmı haksız ve genel ahlaka uygun olmayan kazanç olduğu sonucuna varılacaktır. Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinde Prof. Dr. Ö.Ç. ve Doç. Dr. Ş.H.’nin genel ahlaka ve kanunlara uygun olmayan şekilde kazanç sağladıkları polis tutanakları ve savcılık soruşturmalarında sabit olarak ortaya konmuştur. Özel hastanenin vermiş olduğu bildirim ve ifadelerde yer alan Doç. Dr. Ş.H. için ücret bilgisi de gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı ki, Doç. Dr. Ş.H.’nin yasal olmayan yoldan elde ettiği haksız kazançtan yaklaşık 5 yıl olduğunu düşünürsek, hastane yönetiminin haberdar olmadığı inandırıcılıktan uzaktır. Doç. Dr. Ş.H.’nin elde etiği haksız kazançtan hastane yönetiminin menfaat ilişkisi olup olmadığı bilirkişiliğimizce değerlendirilmemiştir. Şöyle ki; kurum tarafından Doç. Dr. Ş.H.’ya verildiği ileri sürülen ücret tutarı kamuda verilen ücretin altında olduğu görülmektedir. Hiçbir hekimin tıp fakültesinde verilen ücretin altında ücretle özel hastanede çalışamaz. Ayrıca kendiside savcılık ifadesinde bu düşüncemizi doğrulamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

“Yapılan inceleme neticesinde Prof. Dr. Ö.Ç.’nin yasal gelirleri toplamının 794 bin 512 TL olduğunu, Doç. Dr. Ş.H.’nin ise ortalama 52 aylık maaş gelirinin toplamı 1 milyon 601 TL olduğunu düşünmekteyiz. Fakat Doç. Dr. Ş.H.’nin yasal olan geliri 330 bin 306 TL’dir. Her iki kişinin de akademik kariyerlerini, gelirlerine orantılı olarak özel hayatlarında ve iş hayatlarında yapmış oldukları harcamalarının bu gelirle orantılı olarak yüksek olduğunu düşünürsek, bu kazançların dörtte birinin tasarruf edilebileceği kanaatine varmaktayız. Dolayısıyla Prof. Dr. Ö.Ç.’nin tasarruf edebileceği parasal varlık toplamı ortalama yıllık 40 bin TL’dir. Burada beş yılda yaklaşık 200 bin TL yapmaktadır. Aynı yaklaşımı Doç. Dr. Ş.H., içinde uyguladığımızda 5 yıllık tasarrufun toplamının ortalama 400 bin TL olduğunu öngörmekteyiz. Yasal olan gelirinde tasarruf edebileceği miktar ise ortalama 5 yılda 82 bin TL’dir. Doç. Dr. Ş.H.’nin özel sektörde çalışan bir doçent hekim olması hukuki ve manevi yönden hiçbir bağı olmayan Prof. Dr. Ö.Ç. ile ortak hesap açtırmaksızın onun hesabına aktardığı para kabul edilebilir bir açıklama değildir. Bu ifade tamamen Prof. Dr. Ö.Ç. hesabındaki yasal yoldan elde edilemeyen paranın yasal gösterilme çabası olduğu kanaatine varılmıştır.”

Raporda, Prof. Dr. Ö.Ç.’nin 5 yıllık maaş geliri 794 bin 512 TL, banka bakiyesi ise 2 milyon 737 bin TL, Prof. Dr. Ö.Ç.’nin kendisi adına 4 adet, eşini adına ise 1 adet otomobil olduğu ve bunların piyasa değerinin 126 bin TL olduğu kaydedilirken, Prof. Dr. Ö.Ç.’nin kendisi adına 2 daire, eşinin adına ise 3 daire olduğu ve piyasa değerlerinin toplam 480 bin TL olduğu aktarıldı.

Raporda, Prof. Dr. Ö.Ç.’nin İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne vermiş olduğu mal beyanında 200 bin TL parası, 71 bin TL tutarında dövizinin ve 10 bin TL tutarında altının, toplamda 281 bin TL mal varlığının bulunduğu kaydedildi.

Raporda Doç. Dr. Ş.H.’nin 5 yıllık yasal maaş gelirinin 330 bin TL olduğu, banka hesabının ise 366 bin TL olduğu belitildi. Raporda “Göze çarpan detaylar” başlıklı bilirkişi değerlendirmesinde, Prof. Dr. Ö.Ç. için şu ifade kaydedildi: 

“Bu kişinin banka hesabında 2 milyon 737 bin TL ve bunun haricinde evler ve arabalara sahip olması mantık kurallarına aykırıdır. Bu sebeple elde ettiği gelirinin haricinde başka girdilerinin olması gerekiyor. Bu sebeple yasal yoldan kazanılmayan tutarların hesabına yattığını göstermektedir.”

Bu arada, Kürtaj davasını son duruşmasında Prof. Dr. Ö.Ç.’nin avukatları, raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin tarafsızlıktan uzak ve hukuki dayanağı olmayan çelişkili ve hükme yeterli olmayan bir rapor sunduklarını iddia ederek, başka bir bilirkişi heyetine rapor aldırılmasının, bununda Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılarak aldırılmasını talep ettiler.

Mahkeme heyeti yeni bir heyete bilirkişi raporu aldırılması talebeni kabul ederken, sanık Doç. Dr. Ş.H.’nin banka hesapları üzerindeki tedbirin kaldırılması yönündeki talebi de reddetti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız